Mersin’deki sağlık örgütleri bir araya gelerek pandemi döneminde hükümetin uyguladığı sağlık politikalarını eleştirmek için bir basın açıklaması yaptı. Mersin İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan ve ” Pandeminin Ağır Sonuçlarının Sorumlularını Biliyoruz” başlığı altında yapılan basın açıklamasını sağlık örgütleri adına Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen okudu. Dr. Antmen yaptığı açıklamada, Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020’den bu yana geçen iki yıl içerisinde uygulanan yanlış politikalar yüzünden resmi rakamlara göre 95 bin kişinin, gayri resmi rakamlara göre 250 binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti. Hükümetin salgından “başarı hikayesi” çıkarıp siyasi rant hedefiyle politikalar ürettiğine fakat aslında bu süreçte salgın değil, algı yönetimi yapıldığına dikkat çekti.
Basın açıklamasının tam metni şöyle;
Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüs pandemisini ilan ettiği ve Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020’den bu yana iki yıl geçti.
On dört buçuk milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer alan Türkiye salgını en ağır yaşayan ülkelerden.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde.
Sadece Mersin’de 10’u hekim, 23 sağlık çalışanını yitirdik.
Her biri bir can.
Her biri bir insan.
Her biri bir anne, bir baba, bir eş, bir dost, bir arkadaş, bir sevgili, bir çocuk!
Her birinin acısını yüreğimizde taşıyoruz.
Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler.
Bu dönemde neler oldu:
SALGIN değil ALGI yönetimine çalışıldı, salgından “başarı hikayesi” çıkarıp siyasi rant hedefiyle politikalar üretildi.
Salgının başlarında maske sıkıntısı yaşanırken, devamında aşılar vatandaşlarla zamanında buluşturulamadığı gibi aşı tereddüdüne neden olacak söylemler ile aşı karşıtlığının da önü açıldı.
İlk günden beri gerçekleri gizleyen ve çarpıtan, yanlış yürütülen sağlık politikaları hayata geçirildi.
Eksik, yanlış, tutarsız salgın yönetimi hayatları karartmaya devam etti.
Alınmayan önlemler, uygulanmayan tedbirlerle birlikte bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, uzmanlık derneklerinin, sağlık emek örgütlerinin uyarılarına kulak tıkandı.
Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen “Çarklar dönecek, üretim sürecek!” ısrarı ile salgın devam etti; destek sermayeye, açlık emekçiye düştü.
Salgın tabii ki bitecek. Bu günlere nasıl gelindi kısa özeti budur.
Sorumluları biliyoruz!
Biliyoruz ve unutmuyoruz.
Unutmuyoruz ve affetmiyoruz!
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.