Eski İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, “Çevre katliamlarının hesabını sandıkta sorun” diyen Murat Kurum’un Bakan olduğu dönemdeki çevre katliamlarını saydı.
Cumhur İttifakı’nın İBB Başkan Adayı Murat Kurum, geçen ay Kadıköy‘de yaptığı bir seçim konuşmasında “Ben inanıyorum ki Kadıköylüler hem bu ihmalkarlıkların hem de bu çevre katliamların hesabını sandıkta bir bir soracak” demişti.Eski İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Murat Kurum’un Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı döneminde işlenen çevre katliamlarına dikkat çekti.
AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Murat Kurum’un “Çevre katliamlarının hesabını sandıkta sorun” söylemini hatırlatan Gökce, Kurum döneminde işlenen önde gelen dört çevre katliamına dair detaylar paylaştı. Bu paylaşımda yer alan katliamları “karnenin ilk bölümü” diye tanımlayan Gökce, kalanını paylaşmaya devam edeceklerini belirtti.
Buğra Gökçe, bazı detaylarına yer verdiği, Kurum döneminde işlenen dört çevre felaketini şöyle paylaştı:
Dipsiz Göl, buzul çağından kalan, bahar aylarında çiçek bahçesini andıran doğal bir güzellik ve zenginliğimizdi. Dipsiz Göl’de “Roma döneminden kalan hazine bulunduğu” gerekçesiyle Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün olumlu görüşlerinin ardından define arama ruhsatı verildi.
İş makinası ile yapılan kazı sonucunda dipsiz göl yok oldu. Olayın kamuoyuna yansıması üzerine 2019 yılında Bakan Murat Kurum gölü tekrar eski haline getirmek için 4 maddelik bir eylem planı açıkladı.
Yapılan çalışmalar sonuç vermedi. 2021 yılında dipsiz gölün tamamen kuruduğu ulusal basında yer aldı. Türkiye 12 bin yıllık bir zenginliğini kaybetti.
Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olan Ayder yaylası rant odaklı yapılaşma ile tahrip edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bile “Ayder’i kirlettik, rezil ettik” açıklamasında bulundu.
Murat Kurum’un bakanlığı döneminde Ayder Yaylası’ndaki inşaatlar devam etti. Kurum inşaatları “Yöresel mimariye uygun tesis yaparak hepsini aynı çatı altında topluyoruz” diyerek savundu. Murat Kurum döneminde ayrıca Ayder Yaylası’na 1.750 araçlık otopark inşa edildi.
Yapılan inşaatlar sonucunda Ayder Yaylası eski görünümü ve dokusunu kaybetti.
AKP döneminde Uzungöl plansız ve kaçak yapılaşma ile tahribata uğradı.
Murat Kurum Bakanlığı döneminde, 2021 yılında “Uzungöl’ü eski haline getirmeyi” vadetse de Uzungöl’de yapılaşma baskısı sürdü.
2000’lerin başında 35 metre olan göl derinliği 4 metreye kadar düştü. Göl, derelerin getirdiği alüvyonlarla dolma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Gereken adımlar atılmadığı için bugün itibariyle Uzungöl yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
Milas’taki Akbelen Ormanı’nın 740 dönümü maden uğruna kurban edildi.
Murat Kurum döneminde onay alan maden projesi kapsamında özel bir şirketin termik santralına kömür sağlanması için ormanda dinamitler patlamaya başladı.
Bugün ulusal basında yer alan haberlere göre Akbelen Ormanı çevresindeki 190 parsel de linyit madeni sahası olarak kamulaştırıldı. Ne yazık ki Akbelen’de orman katliamı devam ediyor.
Bu sadece karnenin küçük bir kısmı. Murat Kurum döneminde yaşanan doğa katliamları uzun bir liste. Paylaşmaya devam edeceğiz.”
Buğra Gökce, Kurum döneminde yaşanan çevre katliamlarını sıralamasının ardından “En önemlisi: Rant için doğa katliamı yapmaktan çekinmeyen, doğal tüm güzelliklerimizi betona gömen bir zihniyet İstanbul’u yönetemez” diye vurgulayarak şu sözleri kullandı:
“31 Mart’ta sandığa giderken şunu hesaba katmamız gerekiyor. Eğer tarımsal arazilerimizi, su kaynaklarımızı ve ekolojik varlığımızı korumazsak, şehir daha da betona gömülecek, İstanbul daha da yaşanmaz olacak, deprem ve afetlere karşı da kentimizin direnci o kadar azalacak.
Türkiye’nin seçimi İstanbul’un seçimi. Bu yüzden “Tam yol ileri” diyoruz.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.