Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran cinayetinde yapılan ilk itirafta, gözaltına alınan ismi verilmeyen bir kişi, “Muhtar cesedi çuval içerisinde bana verdi.” dedi.
Diyarbakır’da 21 Ağustos günü kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’dan acı haber 19 gün sonra geldi.
Küçük kızın cansız bedeni köyün yakınındaki dere yatağında çuval içinde bulundu.
8 yaşındaki Narin, bugün gelin duvağı ile toprağa verildi.
Narin’in ölümüne ilişkin soruşturmada 24 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden biri ifadesinde, aracıyla gelen Narin’in amcası olan muhtarın, Narin’in cesedini battaniyeye sarılı şekilde kendisine verdiğini itiraf etti.
Cenazeyi, muhtarla birlikte çuvala koyduklarını anlatan şüpheli, sonrasında muhtarın kendisinden ayrıldığını anlattı. Aynı kişi cenazeyi kendisinin daha sonra dere kenarında sakladığını söyledi.
Delici alet veya silah yaralanması bulunmadı
Diyarbakır’da 21 Ağustos günü Kuran kursundan çıktıktan sonra ‘kaybolan’ sekiz yaşındaki Narin Güran’ın 19 gün sonra, daha önce en az üç kez ayrıntılı arama yapılan Eğertutmaz Deresi’nin kenarında, üzeri taş ve dallarla kapatılmış bir çuval içinde, son görüldüğü kıyafetlerle ölü bulunmasına ilişkin savcı tutanağı ortaya çıktı.
Tutanakta, ölüm sebebinin ve zamanının henüz belirlenemediği bilgisi dikkat çekti. Tutanağa göre, “delici alet veya ateşli silah yaralanması, iç kanama bulgusu elde edilemedi.” Savcılık, “Cesetteki çürüme sebebiyle ölüm zamanına ilişkin bir beyanda da bulunulamayacağını” da belirtti.
Savcılık, istismar dahil her türlü suçu ortaya çıkaracak şekilde toplamda 91 örnek alındığını, Narin Güran’ın sol bacağında diz kapağından itibaren kopma olduğunu da aktardı.
Tutanakta şu ifadeler kullanıldı:
“Cumhuriyet Başsavcılığımızca ölen Narin GÜRAN hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 08/09/2024 günü ölenin otopsi işlemleri yapılması için Diyarbakır Adli Tıp Kurumuna sevki talimatı verildiği, cenazenin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Başkanlığına 10:50’de getirildiği, 10:50’den itibaren Adli Tıp Grup Başkanı Eren AKGÜNDÜZ, Morg Ihtisas Dairesi Başkanı Servet KUZU, Adli Tip Şube Müdürü Sedat GÜLDOGAN, Adli Tip Uzmanı Emine SEVINDIR, Adli Tip Uzmanı Halit ERÖZ, Adli Tip Uzmanı Ramazan BUĞDAYCI, Adli Tip Uzmanı Kerim AYTAR, Patoloji Uzmanı Zübeyir TURAN ve ayrıca Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan ve dosya için görevlendirilen Esra ERCIN, 3 adet otopsi teknikeri ve Cumhuriyet Savcılarımız Ahmet KUŞAK. Batuhan KARTAL ve Berat SAGIR ile beraber otopsi işlemlerine başlanıldığı.
Cenaze bütünlüğü bozulmadan önce ve cesedin içerisinde bulunduğu çuvaldan çıkarılmadan skopi işlemlerine tabi tutulduğu, radyoloji uzmanı ve adli tip uzmanları eşliğinde gerekli incelemelerin yapıldığı, sonrasında moleküler ve genetik incelemeye esas olacak biyolojik bulgu, sürüntü örneklerinin detaylıca cesedin her noktasından olacak şekilde alındığı, ceset üzerinden alınan örneklerden istismar dahil her türlü suçu ortaya çıkaracak şekilde örneklerin alındığı, toplamda 91 adet örnek alındıktan sonra cesedin tekrar skopi işlemine tabi tutulduğu, skopi işlemi ardından klasik otopsi yapılmak üzere ceset otopsi salonuna alındı.
Otopsi işlemleri yukarıda belirtilen Adli Tip uzmanları eşliğinde yapılan işlemlerin tümü kamera kaydı alınmak suretiyle usulüne uygun bir biçimde başlanıldığı. Adli Tip Uzmanlarınca cesedin açıldığı, sol bacak diz kapağında itibaren kopma olduğu cesedin bulunduğu bir çuval içerisinde cesede ait olduğu değerlendirilen muhtemel kaval kemiği olduğu değerlendirilen, kemiğin muhafaza altına alınarak diğer kemik parçalarının da alınarak beraber İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek bacaktaki kopmanın sebebinin ancak burada yapılacak inceleme ile çözümlenebileceği, iç organlarda gerekli incelemelerin yapılarak numunelerin alındığı, cesedin tümü üzerinde hemen her dokudan örnek alınıldığı, alınan doku örnekleri, iç organların üzerinde patolojik çalışmalar yapılması gerektiği, saçlı doku üzerinde gerekli kimyasal incelemelerin yapılması amacıyla örneklerin alındığı, Adli Tip Uzmanlarının ilk izlenimlerinde cesette ciddi anlamda çürüme başlamış olduğundan somut bir beyanda bulunmanın mümkün olmayacağı, yapılan otopsi işleminde bu aşamada gözle görünür bir kesici – delici alet veya ateşli silah yaralanması, iç kanama bulgusu elde edilemediği, cesetteki çürüme sebebiyle ölüm zamanına ilişkin bir beyanda da bulunulamayacağı, kesin ölüm sebebinin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nce yapılacak moleküler incelemeler, patolojik çalışmalar, Istanbul Adli Tip Kurumuna gönderilen numuneler üzerinde yapılacak incelemeler ile belirlenebilecegi Adli Tip Heyetince belirtilmiştir.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.