TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Oğuz Kağan Köksal, İran İslami Danışma Meclisi Dış Siyaset ve Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Toplantıya Milli Savunma Komisyonu üyeleri, AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal ve Tokat Milletvekili Dilek Yüksel de katıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yıllar sonra gerçekleşen İran ziyaretinin, iki ülke arasındaki işbirliğini ateşlediğini ifade eden Köksal, “İran ile aramızdaki işbirliği her geçen gün artmaktadır. İçinde bulunduğumuz coğrafyada bu işbirliğinin iki ülke için de zaruret olduğu görülmektedir. Zira Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da pek çok olay gerçekleşmekte ve İran’ı da, Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir. İşbirliğinin artması bu bakımdan; Ortadoğu’da huzurun artmasına da vesile olacaktır. Sadece siyasi olarak değil, ticari yakınlaşma da işbirliğinde önemli rol oynamaktadır. İran’ın ticaret hacmini arttırmaya yönelik çalışmaları da takdire şayandır” dedi.
İran ve Türkiye arasındaki en önemli işbirliğinin terörizme karşı ortak mücadele olması gerektiğinin altını çizen Köksal şöyle konuştu: “Terör sadece Türkiye’yi ilgilendiren bir konu değildir. Terörü serseri bir mayın olarak tanımlayabiliriz. Nereye çarpacağı belli olmaz. Geçmişte terörizme kucak açan, yeşermesine müsaade eden ülkeler, terörden en fazla zararı gören ülkeler olmuşlardır. Özellikle İran’la son yıllarda artan terörizme karşı işbirliğinden son derece memnun olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu konudaki işbirliğinin artması, her iki ülkenin sınırları içinde kötü niyetli insanların bir araya gelip güçlenmelerini engelleyecektir. PKK terör örgütü Türkiye için ne kadar sıkıntı veren unsursa, Pejak da İran için aynıdır. Kaynakları da aynı kaynaklardır. Birlikte mücadeleyle sorunun daha erken çözüleceği inancındayız.”
Terörün evrensel bir sorun olduğunu vurgulayan Köksal şöyle devam etti: “Terörün dini, milliyeti olmaz. Terör, terördür. Çeşitli nedenlerle terörizme kucak açanlar, zararını önce kendileri ödemişlerdir. Terörle mücadele evrenseldir ve tüm ülkeler bu konuda işbirliği yapmalıdır. Türkiye terörle mücadelede uzmanlaşmış büyük bir devlettir. Silahlı kuvvetler, jandarma ve polisiyle başarılı şekilde mücadeleyi sürdürmektedir. Güvenlik, demokrasi ve özgürlük alanları içinde terörün kaynaklarını kurutmaya çalışıyoruz.”
Yunus Emre’nin “Yaradılanı Sev, Yaradandan Ötürü” sözlerini hatırlatan Köksal “Bölgedeki en güçlü iki Müslüman ülkeyiz ve İslam dininin özünde insan sevgisi vardır. AKP olarak parti felsefemizin özünde de insan sevgisi yatmaktadır. İnsan sevgisiyle çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Bu nedenle Ortadoğu’daki barış için iki ülkenin birbirine yaklaşması oldukça önemlidir” dedi.
İran İslami Danışma Meclisi Dış Siyaset ve Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi ise toplantıda yaptığı konuşmada: “Güzel ülkenizi ziyaret ettiğimiz için çok mutluyuz. İki ülke arasındaki parlamentolararası işbirliğini önemsiyoruz ve bu doğrultuda son iki günde oldukça önemli görüşmeler yaptık. İran Meclisinde tüm alanlarda Türkiye ile ilişkilerin sınırsız geliştirilmesini destekliyoruz. Tüm alanlarda ilişkilerimiz bugün çok önemli bir noktadadır. Özellikle ticari işbirliği önemli bir yer tutuyor. Bu yıl ticaret hacminin 15 milyar dolar olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. 2015 için ise 30 milyar dolarlık bir hedef koyduk. En önemli işbirliği alanı terörle mücadeledir. Dünyanın her yerinde terörle mücadele gerekir. Ülkemizde bulunan terör örgütü Pejok, bugüne kadar 12 bin kişiyi katletmiştir. Terörle siyasi olarak mücadele edilemez” dedi.
Bölgede yaşanan sorunlara da değinen Burucerdi şunları söyledi: “Bölgenin iki büyük İslami ülkesi önemli bir rol üstlenebilir. Atom bombasının var olması, dünya barışı için büyük bir tehdittir. Siyonizmin elindeki 200 bin atom bombasını baş tehdit olarak görüyoruz. Atom bombası olmayan bir Ortadoğu’yu destekliyoruz. Barışçıl amaçla kullanılan nükleer enerjiyi destekliyoruz. ABD’nin bölgede kendi çıkarları peşinde olduğunu düşünüyoruz. Özellikle füze kalkanının Türkiye’de konuşlandırılmak istenmesinin ABD’nin bir oyunu olduğunu düşünüyoruz. Bölgenin güvenliğini sağlamak için İran ve Türkiye’nin işbirliği yeterlidir. Geçmiş deneyimlere bakarak söyleyebiliriz ki: ABD’nin bölgede bulunması barışı sağlamıyor. Suriye’de çoğunluk hükümeti destekliyor. Olaylar azınlık tarafından gerçekleştiriliyor. Bu konuda Arap Birliği’nin de ikili bir siyaset yürüttüğünü düşünüyoruz. ABD de bunun liderliğini yapıyor. Suriye’ye yardımcı olmalıyız.”
