Rubio’dan Zorla Organ Toplamayı Durdurma Yasasına Destek

Zorla Organ Toplamayı Durdurma Yasası ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio Tarafından Destekleniyor.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Zorla Organ Toplamayı Durdurma yasasına destek sözü verdi. Rejiminin devlet destekli zorla organ toplama uygulamasına karşı çıkarılan yasal düzenlemenin senatodan geçirilmesini kolaylaştırmak için, her şekilde yardımcı olma sözü verdi.
New Jersey temsilcisi Cumhuriyetçi Chris Smith, Zorla Organ Toplamayı Durdurma Yasası’nın (HR 1503) eş lideridir. Smith, yasa tasarısının ABD Senatosundan geçmesi için Rubio’dan yardım istedi.
Rubio, 21 Mayıs’ta Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde 2026 bütçe teklifi hakkında bir demeç verdi. Bu sırada Zorla Organ Toplamayı Durdurma Yasası eş lideri Temsilci Chris Smith, Rubio’dan yardım istedi.
Smith, Rubio’ya “Sizinle daha önce de zorla organ toplama gibi konular üzerine çalışmıştık” dedi. İkili, Çin’deki insan hakları meseleleri üzerine çalışan iki partili Kongre-Yürütme Çin Komisyonu’na eş başkanlık etmişti.
Smith “Xi Jinping, her yıl ortalama 28 yaşındaki on binlerce genci öldürerek milyarlar kazanıyor” dedi. Ardından, “Ve bunu siz de biliyorsunuz. Siz de bu yasa tasarısı üzerinde çalıştınız” diye ekledi.
Bir önceki kongre döneminde Florida senatörü olan Rubio, Smith’in sunduğu tasarının Senato düzenlemesine imza atmıştı. Tasarı, suiistimalin faillerine 250.000 dolardan 1 milyon dolara kadar para cezası öneriyor. Ayrıca 20 yıla kadar hapis cezası gibi yaptırımlar getirmeyi hedefliyor. Tasarı, 7 Mayıs’ta Temsilciler Meclisi’nde 406 üyenin desteğini alarak, neredeyse oybirliğiyle kabul edildi.
Smith “Eğer Senato’dan geçirebilirsek, bu tasarı Çin’deki vahim insan hakları ihlalini durdurmada etkili olabilir” dedi.
“Aslında bu, küresel bir yasa tasarısı. Zorla organ toplamayı kesin bir şekilde yasaklıyor ve ciddi cezalar öngörüyor. Söz konusu cezalara tedarik zincirinin parçası olanlar için 20 yıla kadar hapis cezası da dâhil.”
Ardından Rubio da Smith’e cevaben zorla organ toplamayı “endişe verici” olarak nitelendirdi.
“Bu tasarının ABD Senatosundan geçmesi konusunda size yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yaparız. Kesinlikle olumlu referans oluruz ve benzeri desteklerde bulunuruz” dedi.
Suiistimale Karışan Herkese Yaptırım

Zorla organ toplamaya karşı HR 1503 yasası, suiistimale karışan herkese yaptırım uygulanmasını öngörüyor. Yasanın hedefinde Çin Komünist Partisi (ÇKP) üyeleri de var. Yasa yaptırımları arasında mal varlıklarının dondurulması, işlem yasağı getirilmesi yer alıyor. Ayrıca, vizelerin iptali ve diğer göçmenlik avantajlarının kaldırılması da yaptırımlar arasında.
Rubio, senatör olduğu dönemde bu konuyla ilgili açık bir duruş sergilemişti. 2024’ün Temmuz ayında, Falun Gong’u Koruma Yasasına öncülük etti. Çin’deki zorla organ toplamanın başlıca mağdur grubu Falun Gong’dur. Söz konusu tasarı, Falun Gong uygulayıcılarını korumak amacıyla yaptırım araçlarının kullanılmasını hedefliyordu. Ayrıca bu yasa tasarısı da, 119. Kongre’de yeniden sunulmasının ardından Mayıs ayında Temsilciler Meclisi’nden geçti.
Mayıs 2024’te Rubio ve Smith, dönemin Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a bir mektup gönderdiler. Çin rejiminin yasa dışı organ ticaretiyle ilgili birinci elden kanıtların elde edilmesini talep ettiler. Bu amaçla bir ödül programı oluşturulmasını önerdiler.
Smith’in hazırladığı yasa tasarısı, ABD’nin her ülkede zorla organ toplama ve organ ticaretiyle ilgili değerlendirme yapmasını zorunlu kılacak.
Smith, Temsilciler Meclisi tasarısının kabul edildiği gün The Epoch Times’a konuştu. “Dışişleri Bakanlığı’na her ülkede neler olup bittiğini inceleme görevi vereceğiz. Böylece zorla organ toplama sorunu olup olmadığını belirleyeceğiz” dedi.
“Ancak hiç kimsede, hiçbir ülkede bu sorun, Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki kadar kötü değil”.
Falun Gong Uygulayıcıları Başlıca Organ Kaynağı
Smith, Çin’de zorla organ toplamanın “çok uzun zamandır” sürdüğünü belirtti. Ayrıca herhangi bir hesap sorulmadığı sürece “daha da kötüleşmeye devam edeceğini” sözlerine ekledi.
Organları için adam öldürme eylemi “doğrudan Nazi Almanyası’ndan ve Joseph Mengele’den geliyor… Üçüncü Reich döneminde yaptığı zulüm de buydu” dedi.
Falun Gong, ya da diğer adıyla Falun Dafa, uygulayıcılarına ‘doğruluk, merhamet ve hoşgörü’ ilkelerine bağlı kalmayı teşvik eden, manevi bir uygulamadır. İlk kez 1992 yılında Çin’de kamuoyuna tanıtılmış ve büyük bir hızla yayılmıştır. Resmi tahminlere göre, 1999 yılına kadar Çin’de en az 70 milyon kişi bu uygulamayı benimsemiştir.
ÇKP, Falun Gong’un artan popülaritesini otoriter yönetimine bir tehdit olarak gördü. Buna karşılık olarak, günümüzde de devam eden acımasız bir zulüm kampanyası başlatmıştır.
2019 yılında Londra’daki Çin Mahkemesi (China Tribunal), bir soruşturma başlattı. Çin rejiminin vicdan mahkûmlarından uzun yıllardır “önemli ölçekte” zorla organ topladığını belirledi. Mahkeme ayrıca Falun Gong uygulayıcılarının “başlıca organ kaynağı” olduğu sonucuna vardı.
2023 yılında Teksas, bu sorunla mücadeleye yönelik bir yasa çıkaran ilk ABD eyaleti olmuştur. Bu yasa, sağlık sigortası sağlayıcılarına bazı organ nakillerinin bedelini karşılamayı yasaklamaktadır. Bunlar Çin’den ya da zorla organ toplamayla ilişkilendirilen herhangi bir ülkeden gelen organlarla yapılan nakillerdir.
Ayrıca ABD’nin diğer dört eyaleti, Utah, Idaho, Tennessee ve Arizona da benzer yasalar çıkardı.
Yazanlar: Eva Fu ve Frank Fang, The Epoch Times
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.