Rusya, Ukrayna’da ABD’nin Biyo-laboratuvarları Olduğu İddialarını Yeniden Gündeme Getirdi. Washington “Düpedüz Yalan” Diyor.
Rus yetkililer geçen hafta, ABD resmi kurumlarının Ukrayna’da gizli biyolojik silah programları yürüttüğüne dair iddiaları tekrarladı – bu iddialar geçmişte Washington, Brüksel ve Kiev tarafından şiddetle reddedilmişti.
17 Ağustos’ta Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Konstantin Vorontsov, Moskova’nın talebini yineleyerek Washington’dan “Rusya sınırlarına yakın alanlar da dâhil olmak üzere ABD toprakları dışındaki sözde askeri-biyolojik faaliyetleri” hakkında bilgi vermesini istedi.
Vorontsov, Ukrayna’da “biyolojik silah bileşenleri yaratılması” amacıyla çalışan ve ABD tarafından işletilen “biyo-laboratuvarlar” bulunduğuna dair, Rusya’nın “kanıtları” olduğu yönünde, uzun süredir devam eden iddiaları tekrarladı.
Bir gün önce Rus ordusunun Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Birimi başkanı Igor Kirillov da benzer iddialarda bulunmuştu.
ABD Ordusu Bulaşıcı Hastalıklar Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nü (U.S. Army Medical Research Institute of Infectious Diseases-USAMRIID) “Ukrayna’daki ABD biyolojik programlarında rol oynamakla” suçlamıştı.
Merkezi Fort Detrick, Maryland’de bulunan USAMRIID, biyolojik savaşa karşı önlemlere yönelik araştırma yapan, ABD Ordusu’nun önde gelen kurumudur.
Web sitesinde belirtildiğine göre enstitünün misyonu; “mevcut ve yeni ortaya çıkan biyolojik tehdit üreticilerini caydırmak ve bunlara karşı savunma yapmak için ileri düzey tıbbi yenilikler geliştirmek.”
Rusya’nın TASS haber ajansının aktardığına göre Kirillov, USAMRIID’in “tehlikeli patojenler” topladığını, “kayıtsız ilaçları” test ettiğini ve “çift amaçlı programlar” yürüttüğünü iddia etti.
Yorum istendiğinde ABD Dışişleri Bakanlığı, The Epoch Times’ın Rusya’nın iddialarına doğrudan değinen 9 Mart 2022 tarihli açıklamasına atıfta bulundu.
The Epoch Times konu hakkında yorum istediğinde ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın iddialarına doğrudan değindiği 9 Mart 2022 tarihli açıklamasını gösterdi.
Açıklamada, “Kremlin, ABD ve Ukrayna’nın Ukrayna’da kimyasal ve biyolojik silah faaliyetleri yürüttüğü yönünde kasıtlı olarak açık yalanlar yayıyor” deniliyor.
“Bu iddialar yıllar boyunca kesin olarak ve defalarca çürütüldü” diye ekleniyor.
Açıklama, “Rusya’nın bu tür iddiaları daha fazla asılsız gerekçelerle daha da artırmaya devam etmesini bekliyoruz” ifadesi ile sonuca bağlanıyor.
‘Klasik Rus Propagandası’
Rus yetkilileri bu iddiaları ilk kez dile getirmiyorlar.
Moskova, Şubat 2022’de doğu Ukrayna’yı işgal etmeye başladığından bu yana, defalarca ABD’yi -ve NATO’yu- Ukrayna topraklarında gizli biyolojik silah programları yürütmekle suçladı.
İlk işgalden birkaç hafta sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kiev’in Pentagon tarafından finanse edilen ve Ukrayna’da faaliyet gösteren “askeri biyolojik programlara” ilişkin “kanıtları silme” girişimlerine ilişkin, belgesel kanıt elde ettiğini iddia etti.
Ancak bakanlık, elinde olduğunu iddia ettiği belgelere ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.
Pentagon sözcüsü John Kirby iddiaları “saçma” ve “gülünç” olarak nitelendirdi.
“Öyle bir şey yok” dedi. “Bu klasik Rus propagandası.”
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, Moskova’yı “Ukrayna’daki korkunç eylemlerini … haklı çıkarmak için sahte bahaneler icat etmekle” suçladı.
Avrupa Birliği de benzer şekilde, iddiaları kötüledi.
AB Dışişleri Sözcüsü Peter Stano, “Kremlin tarafından sağlanan bilgilerin güvenilirliği .. oldukça düşük ve şüpheli” dedi.
“Rusya geçmişte de yanlış bilgilendirme yoluyla biyolojik silahlar ve sözüm ona ‘gizli laboratuvarlar’ hakkında manipülatif söylentilere önayak olmuştu” diye ekledi.
Bu arada Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy’nin bir sözcüsü, Kiev’in “böyle bir iddiayı kesinlikle reddettiğini” söyledi.
BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi-UNSC) Soruşturmayı Reddetti
Ancak Batı’nın yüksek sesle inkâr etmesine rağmen Moskova, BM Güvenlik Konseyi’nde bile iddialarını ısrarla tekrarladı.
Geçen Kasım ayında, Rusya’nın iddialarla ilgili resmi soruşturma çağrıları, tamamı daimi konsey üyeleri olan ABD, İngiltere ve Fransa’nın teklife karşı oy vermesiyle boşa çıktı.
Yalnızca Rusya ve Çin lehte oy verirken, daimi olmayan 10 konsey üyesinin tamamı oy kullanmaktan kaçındı.
O dönemde Washington’un BM elçisi Linda Thomas-Greenfield, Rusya’nın iddialarını “en ufak bir delil olmaksızın … tamamen uydurma” olarak tanımlamıştı.
Güvenlik Konseyi önünde konuşan Greenfield, iddiaların Rusya’nın “dikkatleri Rus güçlerinin Ukrayna’da gerçekleştirdiği vahşetten başka yöne çekme” girişimi olduğunu söyledi.
Moskova’nın BM temsilci vekili Dmitry Polyansky ise güvenlik konseyinin “Biyolojik ve Zehirli Silahlar Sözleşmesi mekanizmasını yürütmede başarısız olmasından” duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
1975 yılında yürürlüğe giren Biyolojik Silahlar Sözleşmesi, imzacıların biyolojik ve zehirli silahlar geliştirmesini, üretmesini veya kullanmasını yasaklıyor.
Oylamadan sonra konuşan Polyansky, Moskova’nın “ABD’nin Ukrayna’daki biyolojik laboratuvarlarının faaliyetleriyle bağlantılı tüm gerçekleri kanıtlamak için çaba göstermeye devam edeceğini” söyledi.
‘Büyük Ölçekli Çalışma’
Ve Moskova da öyle yaptı.
Ocak ayında Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’daki Rus kuvvetlerinin ABD’nin gizli biyolojik araştırma programlarıyla ilgili binlerce yeni belge bulduğunu iddia etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Şubat’ta yaptığı konuşmada bu iddiayı yineledi ve ABD’nin NATO ile işbirliği içinde “Rusya sınırlarına yakın bölgelerde gizli biyolojik laboratuvarlar” işlettiğini ileri sürdü.
Nisan ayında bir Rus parlamento komisyonu konuyla ilgili iddiaları ikiye katlayan nihai raporunu sundu.
Raporda, ABD’nin biyolojik savaş faaliyetlerinin son yıllarda “büyük ölçekli bir çabaya” dönüştüğünü ve genellikle “terörle mücadele” projeleri maskesi altında yürütüldüğünü iddia ediliyor.
Haziran ayında Rusya Güvenlik Konseyi başkanı Nikolay Patrushev, ABD tarafından yürütülen biyolojik programların “virüs oluşturmak” için kullanılma potansiyeline sahip olduğunu iddia etti.
Orta Asyalı mevkidaşlarıyla yaptığı güvenlik toplantısında konuşan Patrushev, Orta Asya’da yürütüldüğü iddia edilen “Pentagon yönetimindeki biyolojik programlar” konusunda uyarıda bulundu.
TASS’ın bildirdiğine göre Patrushev 23 Haziran’da şunları söyledi: “Ukrayna deneyimi göstermektedir ki; [Amerika tarafından yürütülen biyolojik programların] neredeyse tamamı ikili amaca sahiptir ve tehlikeli, ırk hedefli virüs türleri oluşturmak için kullanılıyor olabilir.”
Bu ayın başlarında Astana, ABD tarafından işletilen düzinelerce biyo-laboratuvarın Ukrayna’dan Kazakistan’a taşınacağı yönünde internette dolaşan söylentileri yalanladı.
Kazakistan Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada “Bu sahte bir haber” dedi. “Kazakistan Cumhuriyeti topraklarına üçüncü ülkelerden biyo-laboratuvarlar yerleştirilmesi yönünde bir plan yok.”
Robert F. Kennedy Jr. Bombayı Patlattı
Batılı yetkililer Rusya’nın “biyo-laboratuvar” iddialarını genellikle “komplo teorisi” ve “yanlış bilgilendirme” olarak adlandırıyor.
Ancak iddialar sadece Moskova’dan gelmiyor.
ABD başkan adayı Robert F. Kennedy Jr.’ın popüler haber yorumcusu Tucker Carlson ile 15 Ağustos’ta yaptığı röportajda da benzer iddialarda bulunduğu ortaya çıktı.
Kennedy röportaj sırasında “Bizim (ABD’nin) Ukrayna’da biyolojik laboratuvarlarımız var çünkü biyolojik silahlar geliştiriyoruz” dedi.
Carlson’a “Bu biyolojik silahlarda, önceki nesillerin bilmediği her türlü yeni … genetik mühendisliği teknikleri kullanılıyor” dedi.
“Ve korkutucu şeyler yapabiliyorlar” diye ekledi.
Kennedy iddiasının kaynağını söylemedi.
Ancak geçen yılın Mart ayında, o zamanki ABD Dışişleri Bakanlığı’nın siyasi işlerden sorumlu müsteşarı Victoria Nuland, Ukrayna’nın aslında “biyolojik araştırma tesislerine” sahip olduğunu itiraf etti.
Şu anda ABD Dışişleri Bakan Vekili olarak görev yapan Nuland, kongre önünde şunları söyledi: “Ukraynalılarla, bu araştırma materyallerinin Rusların eline geçmesini nasıl önleyebilecekleri konusunda çalışıyoruz.”
Yazan: Adam Morrow, The Epoch Times
Çeviren: Hatice Atmaca, The Epoch Times Türkiye
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.