“Kamu görevlisine hakaret” ile 10 ayrı davanın da birleştirildiği duruşmada konuşan Selahattin Demirtaş, Kürt siyasetçi olmasından dolayı yargılandığını belirterek, “Kimse bize boyun eğdiremez” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın 2015-2017 tarihleri arasında aralarında dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’na yönelik sarf ettiği sözleri nedeniyle hakkında “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla açılan ve 10 farklı dosyanın da birleştirildiği davanın 9’uncu duruşması 14’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Demirtaş, Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, avukatları da hem duruşmada hem de İstanbul, Antalya ve Diyarbakır adliyelerinden SEGBİS ile hazır bulundu. Onlarca yurttaş ise duruşmanın görüldüğü salonun koridorunda bekleyerek destek verdi.
Demirtaş’ın suç diye iddia edilen tüm söylemlerini, Meclis Grup toplantılarında da dile getirdiğini ifade eden avukatlar, dosya kapsamında özellikle de Roboski, Ağrı, Zilan olayları, 2015 döneminde Cizre ve Silopi’deki olaylar, çözüm süreci ve IŞİD ile ilgi yapılan konuşmaların dosya içerisinde yer almadığını bundan dolayı da savunma yapamadıklarını belirtti. Avukatlar, o dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ve İçişleri Bakanı Yardımcısı Sebahattin Öztürk’ün de tanık olarak dinlenmesi talebinde bulundu. Avukatların ardından söz alan Demirtaş, savcıların dosyaya bakamadığını belirtti.
“Bu yargılamada AİHM’nin 14. ve 18. maddelerine göre Kürt siyasetçi kimliğime dönük bariz bir ayrımcılık yapıldığını görmekteyiz. Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin eş genel başkanına 30 yıllık hapis istenirken lehine tek bir delik toplanmadığı gibi aleyhindeki deliller bilerek çarpıtılmış. Savcı, konuşmalarımı AYM, AİHM, Yargıtay çerçevesinde, o dönemin siyasi atmosferine bakmadan cımbızlamış” diyen Demirtaş, “Savcı benim milletvekili olduğumu, muhalefet partisi başkanı olduğumu, vatandaş olduğumu, dönemin siyasal atmosferini, polis ve askere ‘taş üstünde taş baş üstünde baş bırakmayın’ diye Meclis’ten talimat verenleri, yargıdaki siyasilesmeyi, bana, Canan Kaftancıoğlu’na, Selçuk Kozağaçlı’ya ceza veren hakimin yükselmesine bakmamış.Hakkımda ‘terörist Demirtaş diye 1.5 milyon tweet olduğuna bakmamış.”
“Korumamız gereken şey bu alçaklar değil insanlık onurudur” diyen Demirtaş, “Kürdüm, Kürt siyasetçiyim ve bu yüzden yargılanıyorum. Türk milliyetçisi Sedat Peker gibi biri olsaydım yargılanmazdım. Yargılanmama sebep olan sözlerimi geri alacak değilim, az bile söylemişim. Beni meclise gönderen halkın acılarını dile getirmezsem asıl o zaman yargılanmalıyım. Yıllardır 12 metrekarelik bir alanda sözlerim yüzünden hapis tutuluyorum ancak haklılığımızdan eminim. Kimse bize boyun eğdiremez. Siyasi mücadelemiz Kürt halkı eşit ve özgür olana kadar sürecek” dedi.
Demirtaş’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti, avukatların taleplerinin tamamını reddederek yeni duruşma gününü 15 Mayıs 2024 olarak belirledi. Mahkeme, eksik olan dosyalar, DVD ve CD’ler ile Meclis tutanaklarının istenmesine karar verdi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.