Televizyon programcısı, sunucu Metin Uca için 18 Kasım Cumartesi günü Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda veda töreni düzenlendi.
Kocaeli’nde geçirdiği kazanın ardından entübe edilen 62 yaşındaki sunucu Metin Uca, 17 Kasım Cuma gecesi tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Metin Uca’nın sevenleri, 18 Kasım Cumartesi günü İstanbul’daki Reşit Rey Konser Salonu’nda veda töreni düzenledi. Törenin sunuculuğunu Sunay Akın üstlendi.
Cenazesine çok sayıda sanatçı, siyasetçi katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de cenazeye katıldı.
Özel, Uca’yla anısını anlattı
Törende konuşan Özgür Özel, “Yükseklik korkusu olan herkes pilot olacak cesareti gösterdiğinde Türkiye de kurtulacak, hepimiz de kurtulacağız” diyerek, Uca’yla anısını anlattı:
“Çok enteresan bir kişilikti. Metin Zakoğlu benim telefonumu ona, onun telefonunu bana vermişti. Telefon çaldı. Açar açmaz, ona bir cümle söylemek istedim. Aynı saniyede o da bana o cümleyi söyledi. ‘Ben sizin hayranınızım, biliyor musunuz’ demiştim, kendisine. O da bana onu söyledi. Uzunca güldük. Meclis’teki, yaptığım çok dolaşan bir konuşmadan bahsetti. ‘Sıkıldıkça izliyorum’, dedi. Dedim ki, ‘biz sizi izleyemedikçe sıkılıyoruz.’ Ben 90’ların sonlarında; o muhteşem sabah haberleri ile güne başlamanın tadının, Metin Uca ekranlardan koparıldıktan beri eksikliğini çeken biri olarak bundan birkaç yıl önce iletişim kurabilmiş olduk. Ama şöyle enteresan bir tarafı vardı. Televizyonla ulaşamadığı herkese birebir ulaşabilecek kadar enerjikti. Sürekli iletişim halindeydik. İnanılmaz ilgiliydi, Türkiye meselesine… Bana da söylerdi, ‘neler yapmak lazım’ diye. Bence ne yapmamız gerektiğini kendi yaşantısı ile vasiyet edip gitmiş. Yükseklik korkusu olan herkes pilot olacak cesareti gösterdiğinde Türkiye de kurtulacak, hepimiz de kurtulacağız.”
İmamoğlu, ‘Sesi güç veriyordu’
Ekrem İmamoğlu ise Uca’nın kaybının büyük olduğunu, kendisine hayran olduğunu söyledi, “Gerçekten çok değerli bir insanı kaybettik. O güçlü sesi bize iyi geliyordu. Farkındalığımızı ve yapmamız gereken bir kısım hamlelere ışık tutan, değerli bir insandı. Bizlere düşen böylesi kıymetli insanımızı, vatandaşımızı, aydınımızı, hemşerimizi, sesiyle, sözüyle, kalemiyle, ismiyle yaşatmak. Hep birlikte yaşatacağız” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.