Şifa Kaynağı Söğüt Ağacı
Söğüt (Salix) ağacı ülkemizde çok yaygın bir ağaç türüdür. Bu ağacı herkes tanır ancak şifalı bir ağaç olduğunu bilen çok azdır.
Söğüt ağacının içinde tanen, madeni tuzlar ve salisilik asit gibi etken maddeler bulunur. Eski çağlarda Çin’de ve Avrupa’da bu ağacın kabukları tıpta çok yaygın bir şekilde kullanılmıştır.
Tıbbın babası olarak bilinen Yunanlı hekim Hipokrat (M.Ö. 400) salisilik asidin farkına varan ilk hekimlerdendi. Söğüt ağacı kabuğundan sağlanan suyu reçetesine ilaç olarak yazmıştır.
Geçmişte, ateşi ve romatizması olan hastalara söğüt kabukları çiğnetilirdi. Ayrıca, ağrı kesici olarak da kullanılmıştır.
Günümüzde, aspirinin hammaddesi söğüt kabuğundan elde edilen salisilik asit maddesidir. Dolayısıyla aspirinin hammaddesi söğüttür diyebiliriz.
Özellikle Ak Söğüdün kabukları bol miktarda aspirin ilacının aktif maddesi olan salisin bulundurur. Diğer söğütlerde de salisin maddesi bulunsa da, en fazla bu etken maddeyi bulunduran tür Avrupa’da yetişen Ak Söğüttür (Salix Alba).
Bu ağaç türü, suyu çok sever ve sulak yerlerde yetişir. Boyu 30 metreyi aşar. Söğüt yaprakları, kabuğu ve kökünün ağrı kesici etkisinin yanı sıra, sinir, kanser, sarılık, yaralanma, iltihap, grip, adet ağrıları, mide sorunları vb. birçok hastalığı etkili şekilde tedavi eder.
Evde kullanmak amacıyla kabukları ve yaprakları önce kurutulur ve daha sonra kaynatılır. Diğer bitkilere kıyasla, söğüt kabukları ve yapraklarından elde edilen çayın çok hafif bir tadı vardır.
Ağrı kesici olarak aspirine kıyasla etkisini daha yavaş ancak daha uzun süreli gösterir. Kullanım dozu abartılmadığı sürece bilinen bir yan etkisi yoktur.