Sosyal Medya Çağında Çin Muhalefeti

Li Hongkuan, Çin sosyal medya uygulaması WeChat’i kullanıyor (4 Ekim, New York Flushing). WeChat aktivistler için, sadece Çin’deki sınırlı bir takipçi kitlesine, devrimci içerikler yayma fırsatı sağlıyor. (Matthew Robertson / Epoch Times)

Yaklaşık 20 yıl önce, gazete manşetlerinde Çin’de internetin serbest bırakılıp bırakılmayacağı tartışılıyordu. İlk tepkiyi gösteren, kendinden emin ve hızlı konuşan bir demokrasi aktivisti olan Li Hongkuan oldu. Çin’de ilk muhalif e-posta haber bültenini yayınladı ve yüz binlerce adrese sansürsüz haberler gönderdi.

Bugünlerde Li bu işe geri döndü – ama artık e-posta kullanmıyor. Sosyal medya çağında, Çin Komünist Partisi’nin egemenliğini zayıflatmak için çok daha güçlü bir araç olduğunu söylüyor: WeChat.

Çince’de “Weixin” olarak adlandırılan WeChat’in yerelde, 700 milyon aktif kullanıcısı var. Bu da onu ülkenin en popüler sosyal medya platformu haline getiriyor. Facebook, Instagram ve Twitter’ın engellendiği Çin’de, WeChat bu boşluğu uygun bir şekilde dolduruyor. Aynı zamanda mağazalarda ücret ödemek, taksi kiralamak, arkadaşlara para göndermek, restoran faturalarını taksitlendirmek, haber okumak veya bir karaoke salonu rezervasyonu yapmak için de kullanılabiliyor.

Diğer sosyal medya uygulamalarından önemli bir farkı daha var: Bu uygulama üzerinden kurulan iletişimlerin “özel” olduğu düşünülüyor. Yani Twitter gibi fikirleri herkese açık bir platformda yayınlamak yerine, WeChat’teki iletişimler sadece uygulamayı kullanan arkadaşlarla sınırlı. Çin’in Twitter benzeri bir platformu olan Sina Weibo, son birkaç yıl içinde yüksek ilgi gören profillerin cezalandırılması veya baskı altına alınmasına yol açtı ve muhalif bir yeraltı uygulaması olma yoluna yöneldi.

WeChat’in sözde özel yapısı Li gibi biri için hem bir destek, hem de engel oluşturuyor. Li onlarca yıldır Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamasına rağmen hâlâ hemşerileri arasında demokrasi için bir özlem uyandırmaya çalışıyor.

WeChat’in gizliliği, Li için daha fazla serbestlik olduğu anlamına geliyor: Demokrasi yanlısı fikirler, Parti karşıtı konuşmalar ve hassas sosyal meselelerin hepsi ortaya dökülebiliyor. Bir muhabir yakın zamanda uygulamayı yüklediğinde aldığı ilk mesajlardan biri, 1999’dan bu yana ortadan kaldırılmaya çalışılan geleneksel bir Çin manevi uygulaması olan Falun Dafa’nın (Falun Gong) bir uygulayıcısı tarafından yazılmıştı. Diğer kullanıcılar göndericiyi rapor etmediği müddetçe, WeChat üzerinden çok şey iletilebilmektedir.

Çok sınırlı bir erişime sahip olması – çevrimiçi sohbet topluluklarının kendi aralarında kısımlara ayrılması, Li için bir dezavantaj. WeChat tartışma grupları 500 kişiden fazla olamıyor.

Li, yine de bu çerçevede çalışıyor olmaktan yeterince mutlu. Flushing, Queens’de, yoğun Çin banliyösünde bulunan Sheraton otelinde otururken Li, uygulamayı Çinlilere memleketlerine geri dönüp hükümetlerine yeni bir bakışla bakmaları amacıyla nasıl kullandığını gösterdi.

Paylaştığı mesajlardan birinin başlığı “Çin’in akıl almaz arazi hırsızlığı sistemi nasıl sona erecek?”. Bir diğer mesajda Çin vatandaşlarına evdeki WiFi’lerini “özgürlük ve demokrasi ya da evrensel değerleri taşıyan kelimeleri” kullanarak yeniden adlandırmalarını söylüyor. Bunu yaptıklarında aynı apartmanda bulunan komşular, WiFi ağlarında “Totaliter zulme, acımasız diktatörlüğe karşı çık” veya “Çin’in geleceği evrensel değerlerdir” gibi mesajlar görecekler.

WeChat’in sohbet odalarında bunlara benzer konulardaki yazılar, sonsuz bir akışta devam ediyor.

“Gerçeği yayıyorsunuz ve onlar da bunu yavaş yavaş fark etmeye başlayacaklar” dedi Li. “İlk başta yanlış anlayabilirler ama düşünceleri karşılıklı paylaşmak, yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlar.”

Konuşmalarında “Amerikan rüyası”nı çağrıştıran “Çin rüyası” gibi resmi propagandalardan ve bu ikisinin zamanla nasıl yakınlaşacağı düşüncesinden destek alıyor. Ayrıca sürekli olarak, parti kurallarının sürdürülemez doğasını vurgulayan olayları haber yapıyor.

Onun bu girişiminin işleyişi, devrimci fikirleri ortaya çıkarmak, iletmek ve daha sonra da bu muhalif düşünceleri gittikçe genişleyen bir kitleye yayınlanması konusunda sohbet odalarındaki katılımcılara güvenmek şeklindedir. Ancak buradaki asıl soru, bu uygulamaya karşı gerçekten yaygın bir ilgi olup olmadığıdır.

“İnsanlar söylediklerinizi rapor etmediği sürece, önemli değil. Artık kimse bu tür olayları şikâyet etmiyor” diyor Li. Ama elbette, büyük resim oldukça karmaşıktır. Çoğu kişi WeChat’i basitçe arkadaşlarla sohbet etmek ve karaoke odalarında yer ayırtmak için kullanmaktan mutluluk duyuyor; diğerleri ise izlenmekten korkuyor.

Yakın zamanda Çin’den Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden, demokrasi yanlısı bir işçi olan Michael Zhang, Sheraton’daki konuşmamıza izleyici oldu ve ona ne düşündüğünü sorduk.

“WeChat’i kullanmıyorum. Çünkü izleniyor. Hükümet ailenize zarar verecek!” dedi.

 

Yazan: Matthew Robertson, Epoch Times

Çeviren: Hatice Atmaca, Epoch Times Türkiye

 

 

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.