Suudi Arabistan ve BAE Arasındaki Gerilim Derinleşiyor

Birleşik Arap Emirlikleri destekli güney Yemenli ayrılıkçı güçlerin, 10 Ağustos 2019'da Aden, Yemen'deki hükümet güçleriyle çatışmalar sırasında bir tankın yanında durduğu görüntü. (Reuters/Fawaz Salman/Arşiv Fotoğrafı)
Birleşik Arap Emirlikleri destekli güney Yemenli ayrılıkçı güçler, hükümet güçleriyle çatışmalar sırasında bir tankın yanında duruyor. 10 Ağustos 2019, Aden, Yemen. (Fotoğraf: The Epoch Times aracılığıyla, Fawaz Salman, Reuters)

Suudi Arabistan bu hafta Yemen’in güneyindeki liman şehri Mukalla’ya bir hava saldırısı düzenledi. Saldırının ardından Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki gerilim yeniden gündeme geldi. Riyad‘ın açıklamasına göre BAE’nin bu saldırısı, Yemenli ayrılıkçılara gönderilen bir silah sevkiyatına yönelikti. Bu olay, iki bölgesel güç arasındaki ilişkilerin ne kadar bozulduğunu gözler önüne seriyor.

Suudi Arabistan ve BAE, Orta Doğu’daki en güçlü devletler olarak uzun yıllar ortak hareket ettiler. Ancak son yıllarda çıkar çatışmaları, aralarındaki dayanışmanın zedelenmesine neden oldu. Yemen, bu çatışmaların en belirgin olduğu yerlerden biri haline geldi.

Suudi Arabistan ve BAE’nin Ortak Askeri Müdahalesi: Yemen’de Yeni Bir Dönem

Suudi Arabistan ve BAE’nin güçlü ortaklığı, 2011 Arap Baharı ile başladı. Bu dönemde her iki ülke de, bölgedeki İslamcı hareketleri engellemeye çalıştı. 2015’te, İran yanlısı Husiler’in Sanaa’yı ele geçirmesinin ardından, Riyad ve Abu Dabi, Yemen’e ortak askeri müdahale düzenledi. Suudi Arabistan hava saldırılarını, BAE kara operasyonlarını yönetti.

Yemen’deki bu müdahale, iki ülkenin birlikte hareket ettiği bir dönemin başlangıcıydı. Ayrıca 2017’de, Suudi Arabistan ve BAE, Katar’a karşı bir boykot başlattı. Bu süreçte, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Salman ile BAE Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed arasında güçlü bir ittifak oluştu.

Ancak zamanla bu güçlü ortaklık yerini rekabete bıraktı ve iki ülkenin çıkarları giderek daha fazla çakışmaya başladı. Özellikle Yemen’deki savaşta, BAE’nin stratejileri Suudi Arabistan ile uyumsuz hale geldi. BAE, Güney Yemen’in bağımsızlığını savunan ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi’ni desteklemeye başladı.

2019’da BAE, Yemen’den çoğu askerini çekerek stratejik bir yeniden yapılanmaya girişti. Suudi Arabistan ise Husilere karşı savaşı sürdürdü. Ancak BAE’nin ayrılıkçı güçlere verdiği destek, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki savaş çabalarını zayıflattı.

Yemen’deki bu farklı tutumlar, iki ülke arasındaki gerilimi zamanla daha da arttırdı. BAE’nin amacı, Yemen’in stratejik deniz yollarına hakim olmakken, Suudi Arabistan Hadi hükümetini desteklemeye devam etti. Bu durum, Riyad ve Abu Dabi arasında doğrudan çatışmalara yol açtı.

BAE’nin Yemen’deki politika değişiklikleri, Suudi Arabistan’ı zor durumda bıraktı. Suudi Arabistan, BAE’nin bölgedeki bağımsız hareket etmeye başlamasını kendi çıkarlarına tehdit olarak gördü. Sonuç olarak, iki ülke arasındaki ilişkiler ciddi şekilde gerildi.

Suudi Arabistan ve BAE arasındaki bu gerilim, Orta Doğu’daki güç dinamiklerini önemli ölçüde değiştirebilir. Her iki ülke de bölgedeki en güçlü devletler olsa da, farklı stratejiler izlemeleri, onları birbiriyle doğrudan rekabete sokuyor. Bu durum, gelecekte Yemen başta olmak üzere Orta Doğu’daki diğer krizleri etkileyebilir.

Sonuç olarak, Suudi Arabistan ve BAE arasındaki eski müttefiklik, şimdi yerini açık bir rekabete bırakmış durumda. Bu değişim, Orta Doğu’nun jeopolitik yapısını önemli ölçüde şekillendirebilir.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.