Tam Gün: Bu İş Hekimleri Patronaj Altına İtecek
Tam Gün Yasası ile ilgili görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Rana Yavuzer Anadolu, Tam Gün Yasası olarak bilinen ve kamuda çalışan tüm hekimlerin muayenehane açma ve yarı zamanlı çalışma haklarını ellerinden alan yasanın pek çok maddesinin Danıştay 5. Dairesi tarafından Anayasa’ya aykırı bulunarak yürütmesi durdurulduğunu, bunu takiben, Sağlık Bakanlığı’nın adı geçen yürütmeyi durdurma kararını geçersiz kılmak ve planlanan yaptırımları bir biçimde gerçekleştirebilmek için muayenehane, dal merkezi, poliklinik ve özel hastaneleri ilgilendiren zorlaştırıcı bir dizi yeni yönetmelik ve yönetmelik değişikliği yaptığını ifade etti.
Bu konudaki en son gelişmenin, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun kamuda görevli hekimlerin tam gün çalışmasına dair yasa maddelerinin Danıştay 5. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararını kaldırması olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Anadolu, “Henüz gerekçeleri yazılmayan kararda; üniversitede görevli öğretim üyeleri dışında kalan kamu görevlisi hekimlerin muayenehane açamayacakları ve özel sağlık kuruluşlarında çalışamayacakları belirtilmiştir.
Öte yandan üniversiteler YÖK ve rektörlükler kanalı ile, kamu eğitim hastaneleri de bu son karardan önce bakanlık kanalı ile baskı altına alınarak kısmi statü “de facto” olarak zaten ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır” dedi.
Aynı bağlamda tam gün yasasının yürütmesinin durdurulmasının iptali kararı öncesinde de; kamuda çalışıp aynı zamanda muayenehaneleri bulunan hekimlerin; rutin muayenehane denetimi kisvesi altında il sağlık müdürlükleri, vergi daireleri vb tarafından, denetim baskısı ile kıskaca alınarak bunaltılmaya, yıldırılmaya çalışıldığını ifade edenProf. Dr Rana Yavuzer Anadolu, “Yapılmak istenen şey; yasal-yönetmeliksel düzenlemeler ile hekimlerin sadece kamuda veya sadece özel sektördeki büyük sermayenin sahip olduğu hastanelerde patronaj altında çalıştırılmasıdır. Hekimlerin mesleklerini serbestçe ve kendi erkleri ile bağımsız biçimde icra etme hakları direkt ve dolambaçlı yollardan engellenmektedir. Yine benzer biçimde bir hekimin birden fazla yerde ve şekilde hizmet vermesi- çalışması da kısıtlanmaktadır.
Bu kısıtlama; tam gün yasa maddeleri, muayenehanelerin engellenmesi, özel sağlık kuruluşlarının ve kadrolarının bakanlık tarafından kontrol altına alınması, kısıtlanması, kamuda çalışanların köleleştirilmesişekilleri ile hayata geçirilmektedir”diye konuştu
Sık sık hekim açığı bulunduğu söylemlerinin dile getirildiğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Anadolu, bir yandan Türkiye’de hekim açığı bulunduğu söylenirken diğer yandan bir hekimin farklı şekillerde ve yerlerde çalışarak daha fazla sayıda hastaya hizmet vermesi mümkünken bunun yasaklama ve kısıtlamalarla engellendiğini söyledi. Anadolu, “Belli ki burada amaçlanan daha fazla hastaya hizmet sağlamak değildir. Amaçlanan şey: hekimlerin elleri kolları bağlanarak, patronaj altında çalıştırıldıkları koşullara mahkum edilmesi, düşük ücret, minimal hak, maksimal sorumluluk yükü altında,u cuz iş gücü biçiminde ve uysallaştırılma sultası altında populist amaçlar doğrultusunda kullanılmasıdır” dedi.
Gerek Avrupa Birliği ülkelerinin pek çoğunda, gerekse de ABD başta olmak üzere çağdaş hak ve özgürlüklerin kabul gördüğü bir çok ülkede hekimlerin; aynı anda hem kamuda, hem özel sektörde, hem üniversitede, hem de kendi muayenehanelerinde, son derece değişken ve esnek koşullarla istedikleri gibi özgürce çalışabildiklerini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Rana Yavuzer Anadolu,“Böylece bir hekimin, farklı sosyal ve ekonomik şartlarda yaşayan çok daha fazla hastaya hizmet verebilmesi, akademik aktivitelerini sürdürmesi, aynı zamanda da insanca onurlu bir yaşam sürecek şekilde hayatını kazanması sağlanmaktadır.
Hekim yetiştirmek her ülkede; son derece zor, uzun ve masraflı bir iştir. Adı geçen ülkelerde;yetişen hekimlerin en iyi koşullarda ve tüm toplum kesimlerine birden , faydalı ve verimli olabilmesini sağlamak için belli ki en akıllıca olan yol izlenmiştir.
Bizim ülkemizde de artık hekimlere en doğal hak ve özgürlüklerini, meslek onurlarını, çalışma barışını, emeklerinin karşılığını, yani en temel vatandaşlık haklarını teslim etmek gerekmektedir” diye konuştu.