Tunus Seçimleri, Arap Baharı Ülkelerine Örnek Olabilir mi?
Tunus’ta sistemli bir şekilde yürütülen parlamento seçimleri, çekişme ve diktatörlükler yüzünden parçalanmış bölge için bir demokrasi modeli olabilir. Ancak bölgesel çatışmalar, şu ana kadar başarı ile yürütülen diyalog ve uzlaşı ortamına zarar verebilir ve bu durum acemi demokrasi üzerinde baskı oluşturabilir.
Pazar günü, Tunuslu seçmenler, 2011 devriminden sonra iktidara gelen ve ülkeyi iki yıldır zor bir süreçte yöneten İslamcı Ennahda Partisini cezalandırarak, Nida Tunis Partisine oy verdiler. Eski rejim yetkilileri, işadamları ve solcular Nida Tunis çatısı altında birleşerek Parlamentoda en yüksek sayıyı elde ettiler ve İslamcı partiyi iktidardan düşürdüler.
Ancak parlamentoda halen üçte bir sandalye sayısına sahip (yani Nida Tunis Partisinden 16 sandalye eksik) Ennahda, ülkede önemli bir güç olmaya devam ediyor. Onları dışlamak için -muhtemelen Suudi Arabistan gibi bölgesel ağır toplar tarafından teşvik edilecek- gösterilecek herhangi bir çaba, şimdiye kadar başarı ile yürütülen geçiş sürecini tam sarsabilir.
Lübnan’ın Daily Star gazetesi eski baş editörü, tanınmış köşe yazarı Rami Khouri, Tunus’taki seçimleri “Modern Arap tarihinin en önemli yerli ve milli siyasi gelişmesi” olarak tanımladı ve Tunusluların barışçıl bir şekilde bir araya gelerek 2013 sonunda yeni bir anayasa geçirdiklerini ve daha sonra 2014 yılında seçim yaptıklarını anlatarak övdü.
Khouri köşesinde “Toplumsal huzursuzluk ve ciddi ekonomik zorluklara rağmen, Tunus’un farklı kesimleri, milli bütünlük için fedakarlıkta bulunarak anlaşma sağladılar. Mısır’da ise bunun tam tersi yaşandı; histeri ve halüsinasyon duygularının aşırılığı en sonunda ordunun seçilen İslamcı Cumhurbaşkanını devirmesine sebep oldu” şeklinde yazdı.
Paul Schemm, The Epoch Times