Diyarbakır’da Kovid-19 tedavisi gören hastaya dünyada ilk defa ışın tedavisi uygulandı. Tedavi sonrası hastanın test sonucu negatif çıktı.
Türk Işın Tedavisi Yöntemi (TurkishBeam) ilk kez Diyarbakır’da yeni tip Kovid-19 tanısıyla yatan hastaya uygulandı.
Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Cihan Tekin, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Baysal ve Gazi Üniversitesi Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik ile düzenlediği basın toplantısında Türk Işın Tedavisi Yönteminin Prof. Dr. Gedik koordinasyonunda Kovid-19 tanısıyla yatan 46 yaşında erkek hastaya uygulandığını söyledi.
Sağlık müdürü Tekin, “Türk ışını tedavisi projesini ilk defa Diyarbakır’da bir hasta üzerinde uyguladık. Koronavirüs ile ilgili enfekte olmuş bir vatandaşımızın tedavi sürecini burada gerçekleştirdik.Hepinizin malumu korona tedavisinde birçok farklı ve başarılı özellikle Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ve Türk hekimleri tarafından uygulanan bir çok farklı yöntem vardı ancak bugün burada hocamızın gerçekleştirmiş olduğu yöntem dünyada bir ilk olma özelliğini taşımakta.” şeklinde konuştu.
Yoğun bakımda yatan bir hastanın üzerinde gerçekleştirilen uygulamada iyi netice aldıklarını belirten Tekin; “Kovid pozitif olarak görünen bir hastamızın negatife döndüğünü müjdesini buradan hem Diyarbakır’a hem Türkiye’mize hem de tüm dünyaya duyurmak Diyarbakır adına hakikaten gurur verici bir tablo. Tabi Diyarbakır özellikle bölge illeri açısından gerçekten önem taşıyan bir il konumunda.Özellikle teknik alt yapısı ve kendi kadrosuyla birlikte ciddi işlere imza atmış durumda. Bugün de bu vesileyle bir araya toplanmış bulunmaktayız. Bu başarı hikayesini ilk olarak Diyarbakır’da yazmanın açıkçası gururunu paylaşıyoruz.Tüm vatandaşlarımıza da Rabb’imden hayırlı şifalar diliyorum. Diyarbakır dimdik ayakta, Allah’ın izniyle kovid mücadelesinde gerek Diyarbakır gerek Türkiye olarak çok iyi bir başarı elde edeceğiz ve inşallah en kısa süre içerisinde kovidden kurtulmuş olacağız.” şeklinde konuştu.
Işın Tedavisi Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Selçuk Türkiye’de uygulamanın gerçekleştirilmesinin önemine değindi
Türk ışın tedavisinin ilk kez Diyarbakır’da uygulanmasının önemine değinen Türk Işın Tedavisi Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik, “İl Sağlık Müdürümüz ve hastanemizin başhekimi, başlatmış olduğumuz Türk ışın projesinde Diyarbakır’ın merkez olması talebini ilettiklerinde bir coşkuyla evet dedik. Maalesef son zamanlarda koronavirüs hastalığıyla ilgili ön cephede olan Diyarbakır’ın aslında bu morale de ihtiyacı vardı. Ne ilaç ne aşı, artık paradigma yaşadığımız bu tedavi yönteminde başarıya biz de susamıştık. Diyarbakır’ın da buna öncülük etmesi şahsımdan öte ülkem adına benim için gurur verici bir tablo. Böylesi bir tedavinin yapılabilinmesi için ileri teknoloji altyapınız ve yetişmiş insan gücünüz olması gerekiyor. Ne mutlu bize Diyarbakır’da bunların ikisi de vardı. Bu sayede bugün Türk ışını tedavisinin en önemli aşamasını burada gerçekleştirdik. 46 yaşındaki bu hastamızın öksürük, ateş ve nefes darlığı şikayeti vardı. Türk ışın tedavisi 254 nanometre boyundaki dalga boyunun saflaştırarak, spesifik bir formatla fiber optikle insan vücuduna sokulmasına dayanan yeni bir inevasyon yöntemiydi. Burada hem damar içerisinde ki biliyoruz Covid’in yüzde 20’e yakını kanda, yüzde 80’i de solunum yollarında. İşte Diyarbakır’daki hastamızda bu şartlarda hem damar içine hem de solunum yollarına ultra viyole ışın tedavisini fiberoptik katedalle uygulayarak bu tedaviyi gerçekleştirdik. Hastanın işlem sonrasında gerek akciğerin derin noktalarında gerek solunum borusunda ve gerekse kanında aldığımız tüm PCR numuneleri 3’ü de birden negatif çıktı. Bu sonucu bugün burada elde etmemizin gurunu başta şahsımdan öte Diyarbakır ve Türk milletine armağan etmek istiyorum. Bu imkanlar kolay imkanlar değil. Diyarbakır’da bu imkanları bulabildiğimiz şartlarla Türkiye ve dünyaya bir ses yükseldi. Covidin en dip yaptığı noktada umut ışığı Diyarbakır’da çıktı. Eskiden bu şartları bulabilmek mümkün değildi. Ama bugün İstanbul ve Ankara’da bulamadığımız imkanlar Diyarbakır’da vardır. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, arkamızda duran Sağlık Bakanlığımıza Gazi, Yeditepe ve Sağlık Bilimleri üniversitelerini değerli rektör ve hocalarına, bu projenin gerçekleşmesine katkı sunan arkadaşlarım ve hocalarıma şahsım, ülkem ve Türk milleti adına hepsine teşekkür ediyorum. Bize bu imkanı sunan Diyarbakır halkına sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.” şeklinde konuştu.
Aslında çalışmayı New York’ta planlamıştık
Gedik, uygulamayı öncelikle Amerika’da planladıklarını ancak Türkiye’nin başarısını yansıtmak amacıyla Diyarbakır’da planladıklarını söyledi.
Gedik, “Aslında biz bu çalışmayı başından itibaren New York Üniversitesi’nde de planlamıştık. Ancak biz ilk önce ülkemizde gerçekleştirmeyi isteğimizi söyledik. Bugün geldiğimiz noktada ülkemizde bu çalışmayı başarıyla tamamlanın huzurunu yaşıyoruz. Bugün çok mutluyuz. İnşallah çalışmanın süreci nihayete erdiğinde tüm dünyanın kabul ettiği bu yöntem, Türk ışını olarak tüm dünyada kabul görecek ve tescillenecek. Bu bir klinik araştırma aşamasına gelmiş bir çalışma. Şüphesiz klinik araştırmalarının sonucunda buraya gelene kadar bir çok laboratuvar çalışması ve genetik çalışmalar yapıldı. En sonunda nihayete gelen bu çalışma insanda uygulama noktasına geldi. Çok şükür ki başarılı oldu. Ama çalışmanın tamamı bütün olarak bittiğinde sanırım ki, çokta uzun sürmeyecek bir sürede tamamlanacak” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.