ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Başkan Trump’ın kızı Ivana Trump’ın da açıklamasının yer aldığı, ülkelerin insan kaçakçılığı konusunda bir rapor yayınladı.
Ülkelerin işledikleri insan hakları ihlallerine göre derecelendirildiği raporda, Afganistan, Belarus, Myanmar, Cezayir, Burundi, Çin, Komor Adaları, Eritre, Küba, İran, Kuzey Kore, Nikaragua, Lesotho, Papua Yeni Gine, Rusya, Güney Sudan, Suriye, Türkmenistan ve Venezuela’dan oluşan 19 ülke, “sicili en kötü ülkeler” olan 3. kategoride yer aldı.
Raporda ABD’nin Çocuk Durumunu Koruma Yasası (CSPA) gereği, 3. kategorideki ülkelere bazı güvenlik yardımlarını ve askeri ekipman satışını durduracağı belirtildi. Ayrıca söz konusu ülkeler, insan kaçakçılığıyla etkin mücadele sergileyene kadar da bu yasakların kaldırılmayacağı da belirtiliyor.
Öte yandan, 2019 yılı raporunda, üçüncü kategoride yer aldığı görülen Suudi Arabistan’ın “İnsan kaçakçılığı ile mücadelede asgari standartları tam olarak karşılamayan ancak önemli çaba sarf eden ülkeler” tanımlamasının yapıldığı ikinci kategoriye düşürülmesi dikkati çekti.
Yayınlanan rapora göre geçen yıl ocak-kasım aylarında 2 bin 400 Bangladeşli kadının ülkesine dönebilmeyi başarmasıyla şiddet ve cinsel taciz nedeniyle suç duyurusunda bulundu. aynı yıl Suudi Arabistan’daki 129 işçinin öldüğü, 24’ünün intihar ettiği belirtildi.
Raporda, PKK ve Suriye kolu YPG’nin Irak, Suriye ve Türkiye’de çocukları zorla silah altına aldığı belirtilerek, özellikle Irak’ın Sincar, Mahmur ve diğer bölgelerinden toplanarak silah altına alınan çocukların savaşmak üzere yine Sincar, Kandil Dağı ve Türkiye’deki merkezlerine gönderildiği kaydedildi.
Örgütün Suriye’de de benzer faaliyetlerde bulunduğu belirtilen raporda, “YPG ve YPG, Suriye’nin kuzeybatısındaki sığınma kamplarından 12 yaşındaki kız ve erkek çocuklarını bile zorla silah altına almaya ve kullanmaya devam etti.” ifadelerine yer verildi.
Çin bölümünde Sincan’da yaşayan Uygur Türkleri’nden bahsedildi
Söz konusu raporda Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan 1 milyondan fazla Uygur Türk’ünü rızaları dışında çalışma kamplarında tutulduğu belirtildi.
raporda, “Çinli yetkililer bu faaliyetleri farklı dine mensup azınlıkların bulunduğu diğer bölgelerde de uygulamaya başladı. Ayrıca yurt dışında yaşayan dini ve etnik azınlıkların zorla iadesini ve uluslararası olarak aranmasını istediler.” ifadelerine yer verildi.
Toplama kamplarında tutulan kişilerin çeşitli işlerde zorla çalıştırıldığı, birçoğuna para ödenmediği kaydedildi.
“Türkiye yoğun çaba sarf ediyor”
Raporda, Türkiye’nin, insan kaçakçılığıyla mücadelede belirlenen asgari standartlara tamamen uymadığı ancak yoğun çaba sarf ettiği belirtildi.
Ülkede zorla işçi çalıştırma gibi sorunların olduğu vurgulanan raporda şu şekilde açıklama oldu;
“Hükümet, bir önceki rapor dönemine kıyasla genel olarak artan çabalar gösterdiği için Türkiye ikinci kategoride yer almaktadır. Bu çabalar arasında daha fazla mağdurun tespit edilmesi ve daha fazla potansiyel mağdurla röportaj yapılması yer alıyordu. Hükümet, yeni bir ulusal eylem planı hazırlamak için anketler ve istişareler gerçekleştirdi ve çeşitli insan ticareti ile mücadele konularında etkili eğitimler düzenledi. Bunun yanı sıra insan kaçakçılarının tespit edilmesi ve cezalandırılması gibi önemli çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.