Türkiye’de Bir İlk

Tıbbı_Bitkiler

Zeytinburnu’nda bulunan Türkiye’nin ilk Tıbbi Bitkiler Bahçesi ithal tohumlara karşı doğal tohumları koruyor. İçerisinde 700’den fazla doğal bitkinin bulunduğu bahçede doğal tohumlar hem muhafaza ediliyor hem de çoğaltılıyor. Bahçede bulunan tohumlardan en eskisi ise 70 yıllık domates tohumu.

Sakız kabağı, domates, mor patates, beyaz patlıcan ve doğal mısır gibi birçok sebzenin tohumunu içerisinde barındıran Türkiye’nin ilk Tıbbi Bitkiler Bahçesi, dışarıdan gelen ithal tohumlara karşı doğal tohumları koruyor. Lezzeti ve görüntüsüyle görenleri şaşırtan ürünler ise bu bahçede üretiliyor. Bahçede bulunan birçok tohumdan en eski olanı 70 yıllık domates tohumu.

“Bahçemizin en önemli tohumu 70 yıllık domates tohumu” 
Bahçenin uzman biyoloğu Tuğçe Ağba, “Bahçemizde genellikle doğal tohum kullanılıyor. Kendi neslini devam ettirebilecek, bu yıl aldığımız tohumların seneye de devam edebilmesi için onları özenle hasat ettikten sonra belirli koşullarda saklıyoruz. Dönemi geldiğinde ise ekim için tekrar hazırlıyoruz. Bahçemizdeki en önemli tohumlardan birisi ise 70 yıllık domates tohumu. Bunu sürekli söylüyoruz ama evimizde bile tek bir tohumla domates yetiştirebiliriz aslında. Çünkü şu anda piyasada alınan domateslerin tohumları menşei olarak bilinmemektedir. 2 yıldan sonra verimini yitirir o tohumlar. O yüzden buradaki ilk amacımız doğal tohumları koruma altına almak. Maalesef tohum satışımız yok ancak dönemsel olarak tohum takas şenliklerine katılıyoruz. Şenliklerde de en işe yarayacak olan tohumları dağıtmaya çalışıyoruz. En son şenliğimizde domates ve bamya tohumu dağıttık” diye konuştu.

“Amacımız çok bilinmeyen türleri de koruma altına almak” 
Üniversitelerin de bu ürünlerden faydalandığını dile getiren Uzm. Biyolog Ağba, “En problemli denilebilen tohumlardan birisi mısır tohumu. Bu tohumumuz herhangi bir kimyasal ilaca maruz kalmadan doğal olarak yetiştirilmektedir. Tanelerinin düzenli ve aynı olmadığından doğal olduğunu da anlayabiliriz. Bunun dışında doğal türlerimizden bir diğeri sakız kabağı. Bu da yenilebilir ve normal kabaktan daha irice. Bu kabağı tohumlarını almak için hasat ettik. Bir süre sonra kesip tohumlarını saklamak üzere alacağız. Yine bir değişik tür olan ise beyaz patlıcan. Her yerde görebileceğimiz bir tür değil. Amacımız bu çok bilinmeyen türleri de koruma altına almak. Aynı zamanda bu ürünlerin iç etken maddelerini araştırmak için üniversitelerimiz bizden faydalanıyorlar” ifadelerini kullandı.

 “Tedavi için kullanılan bitkilerimiz de var” 
Kurutulan tohumların daha sonra tohum odasında muhafaza edildiğini belirten Uzman Biyolog Tuğçe Ağba, “Kurutma odasında kuruttuğumuz tohumları daha sonra tohum odasına getiriyoruz. Burada ya drog şeklinde kavanozlara konuluyor; drog da bitkinin tedavi için kullanılan kısmıdır. Sırf tedavi amacıyla kullanılan bitkilerimiz de var. Ya da bu şekilde tohum çekmecelerimize konularak saklanıp muhafaza ediliyor” dedi.
Toplanan ürünlerden elde edilen doğal tohumlar 14 gün kurutma işlemi geçirdikten sonra kurutma odalarında muhafaza edilip kullanım ihtiyacına göre sınıflandırılıyor. Sakız kabağı, mor patates ve beyaz patlıcan gibi birçok bilinmeyen tür de burada muhafaza altına alınıyor.

İHA

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.