Ukrayna hükümetinin Avrupa Birliğine girme anlaşmasını 21 Kasım’da askıya alması üzerine halk ayaklanması ve protesto gösterileri başladı. Ortaklık anlaşmasının Avrupa Birliği ile imzalanmaması halk tarafından büyük tepkiye neden oldu.
Hükümet ise imzalanmamasının sebebi olarak “Ülkemizin çıkarlarını düşünmek zorundayız. Avrupa isteklerimizi karşılamıyor” cevabını verdiler. IMF’nin teklifinde halkı zora koşacak olan maddeler olduğunu ve bunu karşılayamayacaklarını açıkladılar.
Başbakan Azarov, IMF’den aldıkları son mektupta halkın ısınma giderlerine %40 zam yapılmasını bazı maaş ödemelerinin dondurulmasını ve vergi yönünden bazı maddeleri sıraladıklarını belirtti. Bunların Ukrayna Hükümeti tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını da dile getirdi.
İlk protesto 24 Kasım günü on binlerce gencin Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki meydanda toplanmasıyla başladı. Polis olaylara müdahale etti, grup ile polis arasında çatışma yaşandı.
Avrupa Anlaşmasının yapılabileceği, Doğu Ortaklığı Zirvesinin olduğu gün, 29 Kasım akşamı göstericileri meydandan çıkartmak isteyen polisin kameralar önündeki sert müdahalesi olayları daha da kızıştırdı. 01 Aralık 2013’te Şevçenko Parkı ve Mihailovskiy meydanından binlerce kişi birleşti ve yüz binlerce kişi beraber Bağımsız meydanda protesto yaptılar.
Hükümet binalarında girmek isteyen öfkeli kalabalığa polisin yaptığı müdahale olayların daha da tepki almasında sebep oldu. Yapılan protesto gösterilerin sloganları, Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in ve hükümetin istifa etmesi yönündeydi. Protestolarda seçime gidilmesi ve Yanukoviç’in azledilmesi isteniyordu. 01 Aralık günü gösteriler bir sonraki günün sabahına kadar devam etti. Polisin göz yaşartıcı gaz ve copla müdahale etmesinin ardından bir çok gazeteci ve protestocu yaralandı.
Muhalefetten hapisteki eski Başbakan Timoşenko ise göstericilere hesap sorulması yönünde mesajlar gönderdi.
Avrupa Birliği ile Anlaşma yapılabilseydi, ticaret ve AB’ye seyahat yönünden avantajlara sahip olabileceklerdi.
