“Zahmetsiz rahmet olmaz”
Türkiye büyük bir kuraklık döneminden geçiyor. Birçok sulak alanlar ya kurudu ya da suları önemli ölçüde çekildi. Barajlardaki ortalama su seviyesi yüzde 30’ların altına düştü. Kuraklık afet boyutlarına ulaşmak üzere. İklim sorunları dünyada bir güvenlik sorunu olarak görülüyor. Zira su ve gıda noksanlığı savaş sebebi sayılabilmektedir. Kişisel göçler yine iklim kaynaklı gerçekleşmektedir. Ülkeler bu konuda acil önlemler geliştirmek zorundadır.
Son çeyrek asırdaki afetlerin yüzde 90’ı iklim kaynaklı olduğu vurgulanıyor. Felaketler hem sayıca hem de faturası sürekli artıyor. Türkiye bu konuda kendince önlemler almak istiyor. Elbette Türkiye’deki gıda pahalılığı sorununda sadece iklimsel nedenler yok. Gübre, mazot, ilaç gibi ithal girdi maliyetleri, azalan nüfus nedeniyle işçilik sorunları da var. Seracılığın teşviki ve artması kuraklık için bir çare olarak görülmektedir.
Türkiye seracılık alanında 100 milyon metre kareye yaklaşan bir üretim gücüne ulaşmıştır.
Elbette çabalar sadece seracılık veya benzer konularla sınırlı değil. İlimiz Mersin’de iki mühendis kardeş uzaktan kontrol edilebilen topraksız tarım sistemi geliştirdi. Bu sistem gelecek vaat eden ve örnek oluşturabilecek bir girişimdir.
Sistemin ana hedefleri arasında öncelikle verimi arttırmak ve de artan iş yükünü ve maliyetini azaltmak var. Mersinli mühendis kardeşler yurtdışında uygulanan sistemin videosunu izleyerek, Mersin’deki girişimlerine hız verdiler.
Sistem, raflarda ekilen ürünlere su yoluyla besin vermeye dayalı damlama sulamayla çalışıyor. Kardeşler kurdukları sistemi Erzurum’da 21 ülkenin katılımıyla düzenlenen ‘Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda tanıttı.
Yerli ve milli olan buluş, tam kapalı ortamda tüm parametrelerin otomatik olarak çalışmasını hedef alıyor. Bitkiye gereken ışık ve vitaminler veriliyor. Bitki maksimum hızda ve optimum seviyede büyüme gösteriyor. Dışa bağımlı olmayan sistemin ülke genelinde yaygınlaşma potansiyeli bulunuyor.
Sistemin AR-GE çalışmaları ve iyileştirme denemeleri devam etmektedir. Örneğin işletmeye özel LED lambaların geliştirilmesi gibi çalışmalar AR-GE faaliyetleri sonucu ortaya çıkmıştır.
Tarımda zirai ilaç kullanmak ayrı bir handikap oluştururken, yeni sistemde hiçbir ilaç kullanmadan ve mevsimlere bağlı kalmadan, yıl boyunca verimli üretim yapmak mümkün hâle gelmiştir. Uzaktan kontrol ile belirli nem oranının da ayarlanabilirligi ayrı bir avantaj sağlamaktadır.
Topraksız, ilaçsız tarımda kullanılan suyun geri dönüşümü de sağlanmaktadır. İşçilik maliyetlerinin büyük ölçüde düşürüldüğü sistem, kolayca kurulumu ve yerli yazılımıyla iklimsel krizlere karşı ayrı ve işlevsel bir seçenek olarak üreticinin kullanımına sunulmaktadır.
Geleceğin tarımının kentler içerisinde dikey olarak yüksek katlı binalarda topraksız, ilaçsız ve mevsimsel etkilerden uzak biçimde, tamamen otomasyona bağlı olarak yapılabilirlíği uzak bir hayalden öte, çağın getirdiği bir zorunluluk olarak görülmelidir.