Uzun Yaşamanın Sırrı:Az Yemek, Az Uyumak Ve Az Konuşmak
SAKARYA– Sakarya’da 105 yaşındaki Münire Ararat, uzun ve sağlıklı yaşamayı az yemeye, az uyumaya ve az konuşmaya borçlu olduğunu belirtiyor. Osmanlı tarihinin bir bölümünü tanıklık eden, Atatürk dönemini yaşayan, Kurtuluş Savaşı’nı gören Cumhuriyetin kuruluş ve sonraki günlerini yaşayan Münire Ararat, uzun yaşamanın üç temel sırrı olduğunu belirtiyor. Hayat tarzının sağlıklı ve uzun yaşamak için çok önemli olduğunu ifade eden Ararat’a göre, uzun ve sağlıklı yaşamak isteyenler ‘az yemeli, az konuşmalı, az uyumalı ve çok çalışmalı’ önerisinde bulunuyor.
Nisan 1905 doğumlu olan Münire Ararat, az uyumak, az konuşmak ve az yemek gibi üç temel unsurun yanında bazı prensipleri de hayatına sıkı sıkı uyguladığını anlattı. Kesinlikle dedikodudan uzak durduğunu, mümkün olduğunca ibadetlerini aksatmamaya çalıştığını, gündüz uykusunu aksatmamaya çalıştığını söyleyen Ararat, hayatında insanlara hoşgörüyle yaklaştığını belirtiyor.
Budaklar Köyü’nde 85 yaşındaki kızı Meliha Ararat ile yaşayan, Münire Ararat, ilerlemiş yaşına rağmen kendi ihtiyaçlarını kendisi görüyor. Tansiyon ve yaşının verdiği ağır işitme gibi ufak tefek sağlık sorunları dışında çok ciddi bir rahatsızlığı olmayan Ararat, hiçbir zaman karnını tıka basa karnını doyurmadığını belirtiyor ve ekliyor “Çok az yerim. Lokmalarımı iyice çiğnerim. Hiçbir yemek seçmem. Her şeyden azar azar yerim. Meyve ve sebzeyi çok tüketirim. Düzenli uyku uyurum. Yattığım ve sabah kalktığım saat aynıdır. Az konuşmaya çalışırım. Gereksiz sohbetlere girmem ve asla onun bunun dedikodusunu yapmam. Yapmaya çalışanı da sustururum. Kafamı böyle dinç tutarım.” diyor.
Hayatı boyunca hiç hareketsiz kalmadığını, hep çalıştığını, ancak gündüz ağırlıkla öğle vakti 1 saat uyumaya özen gösterdiğini ifade eden Ararat, “Gündüz uykusu insanı dinlendirir ve dinçleştirir. Sabah erken kalktığımdan öğlen uyuyabiliyorum. 1 saat öğle uykusu sanki sabah yataktan yeni kalkar gibi beni dinlendirir. İbadetlerimi de mümkün olduğunca aksatmadan yapıyorum . İbadetler aynı zamanda hayatımı da düzenlememe yardımcı oluyor. 4 çocuğumdan ikisini iken kaybettim ama 8 torun büyüttüm. Onlarda bana yaşama sevinci verdi.” diye konuşuyor.