Yahudilerin, Türkiye Tarafından Kurtarılışı İngiltere’de Kitaplaştırıldı
LONDRA–İngiltere’de Fiyaz Mughal ve Esmond Rosen tarafından çıkarılan ‘Dürüst Müslümanların Rolü’ adlı yeni yayınlanan kitapta, İspanya ve sonrasında Rodos’da yaşayan Yahudilerin Osmanlı Devleti ve Türkiye tarafından nasıl kurtarıldıklarını anlatıyor. Liberal Demokrat Partisi eski Islington Belediye Meclis Üyesi Fiyaz Mughal, kitabın ön sözünde, özellikle 2. Dünya Savaşı sırasında yaşanan Yahudi Soykırımı döneminde Yahudileri kurtarmak için Müslümanların sarf ettikleri çaba ve oynadıkları role dikkat çekiyor. Yahudilerin Türkler tarafından savunuldukları ve çeşitli olaylarda devlet tarafından koruma altına alınmalarının Osmanlı döneminde başladığına dikkat çekilen kitapta, İspanya’dan kaçan Yahudilerin Osmanlı Devleti tarafından koruma altına alındıkları hatırlatılıyor. Daha sonra yine Yahudi vatandaşların uluslararası alanda yaşadığı farklı sıkıntılar karşısında Osmanlı Devleti’nin Yahudilere sahip çıktığına dair örnekler verilen kitapta, 1840 yılında baş gösteren bir olayda, mayasız ekmek yaparken kan kullandıkları iddiasıyla büyük suçlamalara maruz kalan Yahudilerin, dönemin Osmanlı padişahı Abdülmecid tarafından koruma altına alındıkları ve söz konusu iddiaların geçersiz kılındığına dikkat çekiliyor.
Yahudilerin Türkler tarafından tarihte hep korunduklarını anlatan “Dürüst Müslümanların Rolü” adlı kitap, 1940’lı yıllarda yaşanan Yahudi soykırımı esnasında da yine Türkiye’nin Yahudileri kurtarmak için oynadığı yapıcı role dikkat çekiyor. Kitapta, Rodos adasında bulunan Yahudilerin toplama kamplarına gönderilmek üzere oldukları; ancak o dönem Türkiye’nin Rodos elçisi olan Selahattin Ülkümen’in büyük çabaları sonucu 50 Yahudi’nin kurtarılarak Türkiye’ye götürüldükleri yazıyor.
Kitabın ön sözünde Müslüman ve Yahudilerin tarihin en karanlık günlerinde bile birbirlerine yardım ettikleri ve bir etkileşim içinde olduklarını yazan kitabın yazarlarından Fiyaz Mughal, bu olayların iki ilahi din olan Musevilik ve İslam arasındaki yakın ilişkiyi de ortaya koyduğunu kaydediyor. Orta Doğu’nun şu anki durumunun tarihte yaşanan bu gibi yapıcı olayların daha iyi bilinmesini engellediğini düşünen Mughal, yaşanmış bu tür olumlu hadiselerin ve iki toplum ve din arasındaki bağları ortaya koymanın en doğru zamanı olduğunu da belirtiyor.