Yargı Paketi Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Düzenleme ile “Aile bütünlüğüne zarar verir” denilerek kadının kendi soyadını kullanması engellenmek isteniyor.
Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında hazırlanan 9. Yargı Paketi Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Pakette muhalefetin tepkisine yol açan “Etki Ajanlığı” düzenlemesi yer almadı. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis Başkanlığına sunulan paketle ilgili basın toplantısı düzenledi. 38 maddelik teklifin içeriği ile ilgili bilgi veren Güler, “etki ajanlığı” düzenlemesi ile ilgili soruya, bilgi ve belge teminine dayanan casusluk suçunun (TCK 339) teknolojinin bugün geldiği noktada yetersiz kaldığını belirterek şu yanıtı verdi: “Bir istihbarat örgütü ya da bir ülke adına, TCK’yı ihlal eden değişik suçlar işlenebilmektedir. Bunun çerçevesinin daha somut, daha kesin deliller noktasında belirlenmesini sağlayacak bir maddeye erişilmesi noktasında önümüzdeki tekliflerde bu yer alacaktır. Mevcut kanuni düzenlemelerin yetersiz kaldığı, Türkiye’de suç işlemiş kişi ya da yapılarla da etkin mücadele edilmesini sağlamak gerekiyor. Ancak “Etki ajanlığı” gibi bir düzenleme hiç yer almamıştı. Halen ne içerdiğini öğrenmiş değiliz. Keşke içerikten de bahsedilseydi.”
Anayasa Mahkemesi (AYM) mevcut soyadı düzenlemesinin “eşitlik ilkesine aykırı” olduğunu belirterek kadının erkek gibi kendi soyadını kullanabileceğine hükmetti. AKP’nin AYM’nin iptal kararı doğrultusunda düzenleme yapması bekleniyordu. Ancak teklifte evli kadının kendi soyadını ancak eşinin soyadı ile birlikte kullanmasını içeren mevcut düzenlemenin aynen korunduğu görüldü. Gerekçede “aile birliği ve bütünlüğü” vurgusu yapıldı, “Ailenin önemi değerlendirildiğinde, anne ve babanın ayrı ayrı soyadı kullanmaları, çocuk üzerinde olumsuz etkiler doğurabilecek, çocuğun hangi soyadını kullanacağı ayrı bir tartışma konusu haline gelecektir” denildi. Teklifin gerekçesinde şu ifadeler kullanıldı:
“İptale konu hükümde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı ancak evlendirme sırasında evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuru üzerine kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği belirtilmektedir. Buna göre evlenen kadın, evlendiği kocasının soyadını almak kaydıyla önceki soyadını da kullanabilmektedir. Anayasamızın 41’inci maddesinde ailenin Türk toplumunun temeli olduğu kabul edilmektedir. Ailenin önemi değerlendirildiğinde, anne ve babanın ayrı ayrı soyadı kullanmaları, çocuk üzerinde olumsuz etkiler doğurabilecek, çocuğun hangi soyadını kullanacağı ayrı bir tartışma konusu haline gelecektir. Bu durum, Türk toplumunun temeli olan aile bütünlüğüne zarar verebilecektir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesince iptal edilen kanun hükmü yeniden düzenlenerek evlenen kadının kocasının soyadını alacağı, ancak dilerse kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabileceği, kadının soyadı, kendi soyadı ile daha önceki kocasının soyadından oluşuyorsa bu soyadlarından sadece birisini evleneceği kocasının soyadının önünde kullanabileceği hüküm altına alınmaktadır.”
AKP’li Güler, hakaret davası açılabilmesi için süre kısıtlaması getirildiğini belirterek “Şikayete tabi hakaret suçu bakımından azami şikayet süresini yeniden belirliyoruz. Süreyi fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yılı geçemeyeceğini kabul ediyoruz.” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.