
Yeni Zelanda’da giderek daha fazla insan, ülkenin sorunlarını çözmek için şiddetin gerekli olduğuna inanıyor. Son yapılan anket, halkın önemli bir kısmının şiddeti meşru gördüğünü ortaya koydu. Özellikle siyasi sağ ve sol uçlarda yer alan seçmenler bu görüşe daha çok katılıyor.
Örneğin, Māori Partisi destekçilerinin yüzde 25’i, ACT Partisi seçmenlerinin ise yüzde 20’si şiddeti gerekli buluyor. Bu partiler ideolojik olarak birbirinden oldukça farklı olsa da, seçmenler ülkenin sorunlarını çözmek için şiddeti bir çözüm yolu olarak görüyor. Ana akım partilerin seçmenleri ise bu görüşe daha temkinli yaklaşıyor.
İşçi Partisi seçmenlerinin yüzde 16’sı, Ulusal Parti destekçilerinin yüzde 13’ü şiddeti desteklediğini söyledi. NZ First seçmenlerinin yüzde 10’u, Yeşillerin ise sadece yüzde 8’i aynı görüşü paylaştı.
Araştırmacılar, sonuçları cinsiyet ve yaş gruplarına göre incelediklerinde belirgin farklar tespit etti. Erkeklerin yüzde 18’i, kadınların ise yüzde 10’u şiddeti savunduğunu açıkladı. Gençler, yaşlılara göre şiddeti daha fazla benimsiyor. 18-39 yaş grubundaki katılımcıların yüzde 21’i bu görüşe katıldığını belirtti. 40-59 yaş grubunda oran yüzde 14’e, 60 yaş üstünde ise yüzde 6’ya geriledi.
Bununla birlikte anket, toplumsal kutuplaşmayı da açıkça ortaya koyuyor. Özellikle gençler arasında, farklı siyasi görüşlere sahip arkadaş edinme oranı giderek düşüyor. Sonuç olarak, bu durum siyasi yalnızlığı artırıyor ve radikalleşmeyi beraberinde getiriyor. Uzmanlar ise, bu tehlikeli eğilimin uzun vadede toplumda ciddi sorunlara yol açabileceğini vurguluyor.
Şiddet Artıyor, Demokrasi Tehlikede Uyarısı
Yeni Zelanda Vergi Mükellefleri Birliği Direktörü Jordan Williams, sonuçları ciddi bir tehdit olarak yorumladı. “Bu durum artık sıradan değil, tehlike sinyali veriyor,” dedi. Ayrıca, polisin siyasetçilere yönelik tehditleri yeterince ciddiye almadığını belirtti. “Tehdit alan kişiler korunmuyor, bu da siyasete katılımı düşürüyor,” diye ekledi.
Williams, siyasi liderlere de çağrıda bulunurken “Şiddet değil, tartışma demokrasiyi güçlendirir,” ifadelerini kullandı. Ona göre, liderler söylemlerini yumuşatmalı ve toplumu sakinleştirmeli. Aksi hâlde, bu söylemler daha büyük kutuplaşmalara neden olabilir.
Araştırmacılar, Ekim 2025’te 1000 katılımcıyla anket yaptı. Ayrıca sonuçları önceki yıllarla ve ABD’deki benzer bir çalışmayla karşılaştırdı. 2025’te Amerikalıların yüzde 30’u şiddeti meşru gördüğünü belirtti. Demokrat seçmenlerin yüzde 28’i, Cumhuriyetçilerin ise yüzde 31’i bu görüşe katıldığını açıkladı.
Yeni Zelandalıların göçmen politikalarına dair görüşleri de dikkat çekti. Katılımcıların yüzde 16’sı “tüm yasadışı göçmenler sınır dışı edilmeli” dedi. ABD’de ise bu görüşe destek sadece yüzde 4 seviyesinde kaldı. Bu da ülkede göçmen karşıtlığının artmakta olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, Yeni Zelanda’da şiddet, kutuplaşma ve siyasi yabancılaşma giderek büyüyor. Uzmanlar, bu tehlikeli eğilimin durdurulması için tüm taraflara sorumluluk düştüğünü vurguluyor.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.