“Yok oluşun eşiğinde duran İnsanlığın son bilgelerinden biri”

Psikoterapist Dr. Kai-Uwe Herthneck; yakın zamanda Bay Li Hongzhi tarafından yazılan “İnsanlık Nasıl Var Oldu?” makalesine rastladı. Bu makale, onu son derece etkiledi ve bunun üzerine aşağıdaki yazıyı kaleme aldı.

Bir iç pusula olmadan, iyiyi kötüden ayırt etmek zordur. (Fotoğraf: Pixabay)

Usta Li Hongzhi’ye baktığımızda, yok oluşun eşiğinde duran insanlığın, son bilgelerinden biriyle karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Bu çok değerli. Çünkü onun dediği gibi, dünyanın son aşamasında kaos hüküm sürüyor. Bu nedenle giderek daha fazla insan, her şeyden önce ruhsal ve manevi olarak yönünü şaşırıyor. Buna ek olarak, artık insanların büyük ölçüde benimseyebileceği ve güvenebileceği gerçek ilkeler kalmadı. Çünkü insanlık, gerçekten etik ve ahlaki olarak yol gösterici olan tüm ilkeleri terk etmiş durumda.

Daha da kötüsü, bugün geçerli olan insanlık ilkeleri, kozmosunkilerle taban tabana zıttır: Kendi doğrularını dayatmayı başaran haklıdır. Daha fazla güce sahip olan kazanır. Kim daha acımasızca hareket ederse, o rakibini yener. En güçlü olan kahramandır vb.

Fakat, bunlar doğru ve erdemli yol gösterici ilkeler değildir. Bunlar insanlığı uzun süredir köleleştiren ve insanlara acı çektiren düşüncelerdir. Aslında durum tam tersidir: Sadece acı, ıstırap ve çatışmalar ortasında şefkatli kalabilenler gerçekten erdeme ulaşacaktır. Elbette bu sadece Budist-Taoist kültüründe böyle değildir. Bunlar antik Yunan medeniyetinden, yani Platon ve Aristoteles’ten bu yana bilinen gerçeklerdir.

Durum buysa, biz daha yüksek bir şefkat seviyesine nasıl ulaşabiliriz? Kesinlikle şiddet, savaş, tahakküm ve baskı yoluyla bunu başaramayız. Sadece gerçekten iyi ve samimi davranışlarla başarabiliriz. Bununla birlikte, günümüzün savaş bölgelerindeki silah tedarikçileri, kendilerinin iyi bir şeyler yaptıklarına inanıyorlar – ve bu nedenle – bugün insanların içindeki iyilik pusulası büyük ölçüde çalışmamaktadır.

Bunu da okuyun:
Falun Gong Kurucusu Li Hongzhi, “İnsanoğlu Nasıl Var Oldu?”

Falun Dafa da tam bu noktada içsel bir rehberlik ve doğru bir yönlendirme sunuyor. Bu sadece rasyonel ve iyi bir teoriyi içselleştirmek amacını taşımıyor. Aynı zamanda kozmosla, evrenin yaşam gücüyle çok daha içsel bir bağlantı kurmak, ruhsal olarak bizi ayakta tutan ve sezgisel olarak bize doğru olanı ve gerçekte neyin iyi olduğunu gösteren hakikati bulmak anlamına geliyor.

Her görüşün keyfi bir biçimde doğru olarak kabul edildiği bir dünyada, buna çok ihtiyacımız var. Çünkü bir teori veya olgu, aynı anda hem iyi hem de doğru olamaz. Bu yüzden günümüz insanoğlu, geleneksel değerlere sahip çıkmalı ve sımsıkı sarılmalıdır. Ancak bu şekilde, keyfi olarak bize dayatılan modern görüşlerin saldırılarına karşı, kendimizi savunabiliriz.

Bunu başarabilirsek, günümüzün çok zor şartlarına rağmen, iyi düşünceleri muhafaza edebilir ve gerçekten iyi bir insan olabiliriz. Çünkü insanoğlu, bu dünyaya haddinden fazla başarı ve güç için mücadele etmeye gelmedi. Çünkü her halükarda ölümüyle birlikte her şey anlamını yetirecektir.

Başarı veya güç arzusu, başkalarını yönetmeyi istemek, lüks mallar veya genel olarak para için çabalamak – tüm bunlar insanları içsel olarak bozmaktadır. Falun Dafa ne kadar faydalıdır: Olan her şeyi, temelde adil ve bir bütünün karmik bir sonucu olarak görmektedir!

Basitçe söylemek gerekirse, içtenlikle iyilik yapmak, kendi içinde nimetler barındırır. Kötülük yapanlar ise – bunu anlasalar, ya da anlamasalar da – zamanı gelince hak ettikleri cezayı mutlaka alacaklardır.

Dolayısıyla, dünyevi yaşamda çok fazla erdem biriktirmenin amacı, Usta Li Hongzhi’nin haklı olarak söylediği gibi: iyi işler yaparak ve iyi bir kalbi muhafaza ederek cennete giden yolu açmaktır.

Yazar hakkında

Dr K.-Ü. Herthneck bir psikoterapisttir. Çeşitli üniversitelerde beşeri tıp alanında eğitim görmüş ve doktorasını almıştır. Birkaç yıldır klinik psikiyatri alanında çalışmaktadır. Ayrıca üniversitede kendi çalışma konularında eğitim vermektedir.

*Bu makale sadece yazarın görüşünü temsil etmektedir. Mutlak olarak The Epoch Times’ın görüşünü yansıtmayabilir.

Yazan: Dr.Kai-Uwe Herthneck, Konuk Yazar, The Epoch Times Almanca
Çeviren: Evren Durmaz, The Epoch Times Türkiye

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.