Genetik Bağ, Nesiller Arası Bilgi Transferi Sağlıyor

Arabidopsis bitkisinde, FLC adı verilen gen, kısmen bitkinin hafızasında kış mevsimi süresini belirlemekten sorumlu. (Alberto Salguero/Wikimedia Commons)

Bitkilerin, yaşam koşullarını kendinden sonra gelecek nesline aktardıkları ‘epigenetik hafıza’ denilen bir genetik mekanizmaları keşfedildi.

UK John Innes Merkezi’nden Caroline Dean, genlerde uzun dönem aktivitelerin çevrsel faktörlerden etkilenebildiğini bildikleri çok az örnek olduğunu belirtiyor.

Önceki araştırmada, bu gibi hafızanın, ağır açlığa maruz kalmış çocuklarda ve torunlarda gözlemlendiğini, bunun da gelecek nesillerde kalp krizi riski ve diyabet olarak ortaya çıktığını belirtiyorlar.

Aynen bunun gibi, bitkiler de senkronize bir biçimde çiçek açmak için en iyi çevresel koşulları oluşturmak amacıyla, kış mevsiminin uzunluğunu hafızalarına yerleştirebiliyorlar.

Bu biyolojik hafızaya epigenetik deniyor, çünkü çevresel faktörler organizmanın genetik zincirini değiştirmiyor, daha çok her hücrenin DNA’sı ile bağlantılı diğer molekülleri değiştiriyor.

Özellikle, çeşitli çevresel faktörler, DNA moleküllerinin içine sarılı histon adı verilen amino asit üreten proteinleri modifiye edebiliyor. Bir hücre bölündüğünde, histonlar modifiye edilmiş şekilde kopyalanıyor ve bu ‘hafıza’ sonra bölünen hücrelere de geçiyor.

Arabidopsis bitkisinde, FLC adı verilen gen, kısmen bitkinin kış mevsimi süresini belirlemesinden sorumlu. John Onnes Merkezi’nde matematiksel bir model kullanan araştırmacılar, her bir hücrenin içindeki bu genin ya tamamıyle aktif ya da tamamıyle devre dışı olarak göründüğünü belirtiyorlar.

Bunun yanısıra, kış ne kadar uzun sürerse, hücrelerinde bu gene sahip olan bitkiler, bir o kadar çiçek açmayı baskılıyor.

Araştırmalar, havanın soğuk olduğu dönemlerde histonların modifiye olmasnın, FLC geninin baskılanmasıyla ilişkili olduğunu gösterdi.

Bioteknoloji ve Biyolojik Bilim Araştırma Konseyi’nin üstlendiği çalışma, gıda güvenliği konusunda da geniş bir içeriğe sahip.

Çalışma, 24 Temmuz’da Nature’da yayınlanmıştı.

Orjinal ingilizce metin

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.