Çocuğum Okula Hazır mı?
Bu soru , okul çağına gelmiş çocuğu olan ebeveynlerin sıkça sordukları sorulardan biridir . Çocuklarının okula hazır olup olmadığını merak ederler. Kaygıyla karışık bu merak duygusu onlarda biraz da korku uyandırır. Çocuklarının okulda başarısız olacağı korkusu. Şüphesiz bu konuda kaygı duymakta pek de haksız değiller. Bunun sebebi okul olgunluğu konusundaki bilgilerden yoksun olmalarıdır.
Anne karnından başlayıp , doğumla devam eden yaşam süreci boyunca insan sürekli gelişir. Bu gelişim ve olgunlaşma süreci çeşitli öğrenme deneyimlerini içermektedir. Aile ortamı bu deneyimlerin yaşandığı ilk ve en önemli yeri oluşturmaktadır. Bebek annesi tarafından emzirilirken hem fiziksel hem de duygusal ve hem de sosyal ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bunu izleyen çocukluk döneminde de ilk kez karşılaştığı aile bireylerinin etkileşimiyle kişiliği şekillenmeye başlamakta , aile içinde yaşadığı deneyimler onun gelecek yaşantısında temel oluşturabilmektedir. Okul öncesi dönemde çocuğa sağlanan zengin çevre , onun zihinsel gelişimini olumlu yönde etkilemektedir.
Her adımı belli bir olgunluğu gerektiren büyüme ve olgunlaşma süreci , her çocuk için farklı bir yol izlemektedir. Olgunlaşma yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Çocuk belli bir olgunluğa geldiğinde bazı becerilere sahip olabilmektedir. Belli bir olgunluğa gelmeden yürüyememekte ve konuşamamaktadır. Bu durum okul çağına gelmiş çocuklarda da görülmektedir. Bazı çocukların okula başlamadan okumayı öğrenmesi gibi bazılarının da okula başladığı halde okumayı öğrenememesi sıklıkla rastlanan bir durumdur. Her iki durumda da çocuklar bu konuda bazı kaygılar yaşamaktadırlar. Çocukların bu kaygılarını en aza indirmek gerekmektedir. Çocuklar yeterli olgunluğa geldiklerinde bu kaygılar yerini öğrenme isteğine bırakacaktır.
Çeşitli araştırmacı ve yazarlar ilkokula başlamak için “ doğumdan sonra anneden ikinci kez ayrılışı- kopuşu” diye söz ederler. Bu ayrılış bazı çocuklarda kolaylıkla , severek isteyerek herhangi bir sorun çıkmadan gerçekleşir. Bazı çocuklar ise tam tersine anneden ayrılmada , söyleneni yerine getirmede , arkadaşlarına ve öğretmenine alışmakta zorluk çekerler. Bu çocukların okula uyum sağlayabilmeleri için ötekilerden daha fazla zaman , anlayış ve yardıma ihtiyaçları vardır. “Okula başlama olgunluğu” ya da “hazırlık” (readiness) kavramı işte bu aşamada söz konusudur.
Bütün çocuklar aynı zamanda okula hazır olmayabilirler. Farklı eğitim programlarıyla bu sorun giderilebilir. P ek çok ülkede yapılan araştırmalar sonucu okul olgunluğu konusunda bazı testler geliştirilmiştir. Çocuklar okula başlamadan önce çocuklara uygulanan testler sonucunda ,daha sonra ortaya çıkabilecek sorunlar önlenebilmekte , çocukların bir hayat boyu sürecek eğitim maratonuna sağlıklı ve korkusuzca başlamaları sağlanmaktadır. Ülkemizde çocukların okul hazırlığı ya da okul olgunluğu konusunda yapılan araştırma parmakla sayılabilecek kadar azdır. Bu nedenle sadece yaş kriteri göz önüne alınarak çocuklar okula başlamakta fiziksel , zeka , duygusal ve çevresel faktörler göz ardı edilmektedir.
Eğer çocuk okula hazır değilse bu hem ülke hem de çocuk açısından kayıplar getirmektedir. Çocuk kendisine sağlanan imkanlardan yararlanamamaktadır. Çünkü henüz o olgunluğa gelmemiştir. Bu onda yetersizlik duygusu uyandıracak daha eğitim sürecinin başında başarısız olacaktır. Oysa çocuklara uygulanacak bazı testler sonucunda çocuğun okula hazır olup olmadığı saptanabilir ve çıkabilecek sorunlar önlenmiş olur.
Semra Şener