Batılı Elitler Çin’de Gerçekleşen Yasadışı Organ Ticaretine Karşı Sessizliğini Koruyor

 

“18 yıl önce, 20 temmuz 1999 tarihinde, 80 milyon Falun Gong uygulayıcısına karşı zulüm başlatıldı. O zamandan bu yana Falun Gong’u uygulayanlar, gözaltı, işkence ve cinayete maruz kalmakta ve onlar, özellikle de organ kaçakçılığı için organlarının hasat edilmesi tehdidi altındalar.” Avusturya Parlamento Üyesi Faika El-Nagashi, bu durum karşısında uluslararası toplumun sessizliğini bozması gerektiğini vurguluyor ve bu insan hakları ihlallerine dur denmesi gerektiğini hatırlatıyor.

“Yazılı Deklarasyon 48”, 13 Temmuz 2016 tarihinde, Avrupa Parlamentosu’nun desteğini almak için gerekli sayıya ulaşmıştı. 751 parlamento üyesinden 377’si “Çin’deki vicdan mahkumlarının organlarının yasadışı hasat edilmesine karşı önlemler alınmasına” evet demişti ve bu da parlamento üyelerinin yarısından fazlasıydı.

Bu karar, 2013 yılında Avrupa Parlamentosu’nun verdiği bir karara dayalıydı. Özellikle, komisyon ve konseyden “Çin’deki organ hasadı için 12 Aralık 2013 tarihinde alınan kararı parlamentoda uygulaması ve bu konuyu gündeme getirmesi” istendi. Fakat maalesef bu gerçekleşmedi.

2016 yılında alınan yeni karar ve açıklamada ise “derhal Çin’de gerçekleşen organ ticareti ile ilgili bağımsız bir araştırma yapılması” öngörülüyordu. Fakat bu da gerçekleşmedi. Avrupa Parlamentosu!nun kararı, Avrupa Hükümetleri tarafından göz ardı edildi.

Uluslararası toplum ve devletler daha duyarlı olmaya davet ediliyor 

Faika El-Nagashi, Viyana Kent Konseyi ve Parlamento üyesidir. O, Çin’de 18 yıldır devam eden Falun Gong mağduriyeti vesilesiyle, uluslararası toplumu ve uluslararası komisyonu, Çin’de gerçekleşen yasadışı organ ticaretini araştırmaya davet ediyor ve bu durumun önlenmesi için çağrıda bulunuyor.

İnsan haklarına bağlılığın koşulsuz yerini getirilmesi ve buna da parti çıkarları gözetilmeksizin uyulmasını gerektiğini hatırlatıyor parlamento üyesi Faika El-Nagashi.

İnsan Hakları – Parti siyaseti ve çıkarlarından daha önemli

“18 yıl önce, 80 milyondan fazla Falun Gong uygulayıcısına yapılan zulüm başladı. O zamandan beri – gözaltı, işkence ve cinayete – özellikle de yasadışı organ hasadına ve yasadışı organ ticaretine maruz kalan Falun Gong uygulayıcılarının karşı karşıya olduğu inanılmaz bir zulümdür. Burada uluslararası toplumun duyarlılığına ihtiyaç var, çünkü birileri bu insan hakları ihlallerine dur demeli. Viyana şehri, 2017 yılı Nisan ayında bu konu hakkında bir başvuruda bulundu. Çin’deki zulüm uluslararası bir araştırma komisyonu tarafından incelenmelidir. Viyana bu konuda önderlik edebilir, çünkü söz konusu mesele, Parti çıkarlarından daha önemli ve Viyana kararları da bunu desteklemekte”, diye ekledi Faika El-Nagashi.

David Kilgour: “Kötülüğün yeni bir biçimi dünyamızda tezahür ediyor”

Asya-Pasifik Bölgesi eski Dışişleri Bakanı Kanadalı David Kilgour, Asya’yı çok iyi tanıyan biridir.  O, Çin’de gerçekleşen bu korkunç durumu, dünya üzerindeki “kötülüğün yeni bir biçimi” olarak nitelendiriyor.

Kilgour ve Avukat David Matas, Çin’de internet üzerinden organ satışında bulunan kurumları inceledi ve bunların arasında devlet kurumları da vardı.

Bu konu ile ilgili sizlere NTDV- New York kanalından „Killed for Organs: China’s Secret State Transplant Business“ (Organları için Öldürüldü: Çin’in Gizli Devlet Organ Nakli İşi) kısa bir video sunuyoruz.

 

 

Polis şefi Wang Lijun ödüle layık görüldü – cesetler üzerinde yapılan deneyler “kalbimizi derinden etkiledi ve bizi sevindirdi”

Çin’in transplantasyon sistemini çok iyi bilenlerden biri de, eski polis şefi Jinzhou Wang Lijun idi. Wang, eskiden gücün zirvesinde olan Bo Xilai’ın komutası altında hizmet veriyordu. Bo Xilai’ın eşi Kalai ise, Avrupa’dan gelen ve ölü bedenlere plastination (bedenlerin işlemden geçilerek çürümesinin engellenmesi) uygulayan kişilere eşinden temin ettiği cesetleri dağıtma görevini üstlenmişti.

Wang Lijun “araştırmaları” için, çok prestijli olan Guanghua İnovasyon Özel Katkı Ödülü’ne layık görüldü. Teşekkür konuşmasında Lijun övünerek, kendi icadı olan  “yeni koruma sıvısını” anlattı ve bu sıvı sayesinde idam mahkumlarının organlarının daha güvenli bir  biçimde alınarak nakil edilebileceğini duyurdu. Wang Lijun bunları anlatırken, devlet basını ve birçok ünlü kişi de salondaydı. Orada bulunan polis ekibi de idam deneyimlerinden söz etti ve “binlerce kişi üzerinde” bu “yeni koruma sıvısını” denediklerini duyurdu.

Wang Lijun devamında, “bu deneyler beni derinden etkiledi ve mutlu etti,” dedi.

“Araştırma ruhundan” dolayı, polis şefi Wang Lijun komünist sistem tarafından 200.000 Euro ile ödüllendirildi.

Fakat kafalarda bazı soru işaretleri var? Bu (yeni koruma sıvısı) gerçekten sadece idama mahkum edilmiş kişilerin iç organlarını ölümcül enjeksiyondan mı “koruyor”, yoksa bu “sıvı madde” vücudu felç ederek hala hayatta olan kişilerden komplikasyonsuz iç organlarının alınması işlevi mi görüyordu. Böyle bir durumda, yan odada ameliyathanede bekleyen organ alıcısına sorunsuz bir şekilde organ nakil işlemi yapılabilinirdi. “Yeni koruma sıvısı” ile alakalı tüm bağımsız araştırmalar yasaklandı. Bu da gösteriyor ki, bu “yeni koruma sıvısı” büyük ihtimalle hala hayatta olan insanların iç  organlarının kesilerek çıkartılması için kullanılmaktadır.

Yönetmen Leon Lee “Human Harvest – China’s illegal Organ Trade” (İnsan Hasadı – Çin’in Yasadışı Organ Ticareti) filmi için Peacebody Ödülü’ne layık görüldü.

Aşağıdaki “İnsan Hasadı – Çin’in Yasadışı Organ Ticareti” filminin fragmanı, yaşananların ne denli korkunç olduğunu ortaya koyuyor ve Çin’deki organ nakil mekanizmasının nasıl işlediğini gün yüzüne çıkarıyor.

 

 

Manfred Will, The Epoch Times