Van Depreminde İnsanlık Da Enkaz Altında Kaldı
Van ve Erciş’te meydana gelen depremin ardından Tüm Türkiye birlik olup, depremde evleri, işyerleri, okulları kısaca hayatları alt üst olmuş depremzedeler için seferber oldu. Daha önce yaşadığımız Gölcük ve Dinar depremlerini yaşamış olan halkımız bu depremde daha duyarlı davrandı. Türkiye’nin her yerinden toplanan yardım malzemeleri, kamyonlarla kısa sürede deprem bölgesine ulaştırıldı.
Kızılay’ın da kısa sürede deprem bölgesinde ihtiyacı olan çadır ve battaniyeleri de ulaştırmasına rağmen evleri zarar gören depremzedelere yeterli olmadı. Depremde ulaştırılan yardımların dağıtılması sırasında yaşanan düzensizlik ve karmaşa yaşananlardan milletçe ders almadığımızın bir göstergesi.
Deprem sonrası çadırların dağıtılması, kurulması, yardım malzemelerinin kısa sürede dağıtılmasının çok daha disiplinli bir şekilde yürütülmesinin dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ordu birliklerinin koordine edebileceği bir iş olduğu bu deprem sonrası yaşananlarla da artık şart oldu. İnsanların mağduriyet psikolojisiyle saldırganlaşabildiği ve kontrolünü kaybettiği bilinen bir gerçek. Televizyonlarda da izledik. Çadır ya da yardım gelen kamyonun önünü kesip durduran bir kalabalığa karşı oradaki şoför ya da sivil görevli ne yapabilir?
Depremde yaşamanın ve hayatınızın alt üst olmasının nasıl bir şey olduğunu bir çoğumuz yaşamadı. Bunun ne demek olduğunu, insanı nasıl bilinmez bir geleceğe sürüklediğini bilemeyebiliriz. Fakat hepimiz hayatında değer verdiği, sevdiği birilerini kaybetmenin acısını mutlaka yaşamıştır. En sevdiğiniz, çocuğunuzun, annenizin, babanızın, eşinizin, nişanlınızın, sevgilinizin, arkadaşınızın acısının nasıl bir şey olduğunu yaşamışızdır bir şekilde. Peki böyle bir acıdan sonra yardım kamyonlarının üzerine atlayabilir misiniz? Ya da çadır ve ya malzeme almak için birileriyle kavga eder misiniz? Gerçek mağdurların, gerçekten ihtiyaç sahiplerinin o gördüğümüz insanlar olduğunu düşünemiyoruz.
Bu tür görüntüler kamu vicdanı dediğimiz toplumların sosyal sigorta düzenini de bozuyor maalesef. Her insanın kalbinde olan merhamet ve yardım duyguları da Van depremiyle beraber enkaz altında kaldı bir kez daha. Bu enkazları temizlemek, insanlık onuruna ve değerlerine yaraşır şekilde yaşayabilmek için daha çok depremler bekliyor bizleri…