Kadın İstismarı Konusunda Türkiye Avrupa’nın En Geri Ülkesi
Economist dergisinin bu hafta yayınladığı habere göre Türkiye, Rusya ile birlikte kadın istismarı konusunda Avrupa’nın en kötü ülkesi seçildi. Hükümetin onayladığı istatistiklere göre 2009 yılının ilk 7 ayı içerisinde günde ortalama 5 kadın öldürüldü. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporuna göre durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. 15 yaş üstü kadınların %42’si fiziksel veya cinsel işkenceye maruz kalıyor. Kadınlar hamile iken bile şiddet görüyor.
Habere göre mevcut hükümet, 2002 yılından beri, kadın hakları konusunda bugüne kadar görülmemiş reformlar yaptı ancak yasalar yine de yetersiz kalıyor. Bekarlar, dul kadınlar ve resmi nikahı olmayan kadınlar kapsam dışı kalıyor. Polis genellikle “aile birliğinin korunması” gerektiği gerekçesiyle mağdur kadınları geri çeviriyor.
2010 Küresel Cinsel Eşitlik Endeksine göre, Türkiye 134 ülke arasında 126. sırada yer alıyor. Başka bir rapora göre Türkiye’nin okuma yazma bilmeyen nüfusunun %80‘ini kadınlar oluşturuyor.
İyi haber, 550 sandalyeli mecliste 50 (%9) kadın milletvekili sayısının Haziran ayında yapılacak seçimlerde ikiye katlanması bekleniyor. Buna rağmen Türkiye Afganistan (% 28) ve Birleşik Arap Emirlikleri (% 23) gibi diğer Müslüman ülkelerin gerisinde kalıyor.
Economist dergisinin yayınladığı bu rapor Türkiye’nin kadın hakları konusunda geldiği noktayı özetliyor. Bu karanlık tablodan çıkabilmek için özellikle son zamanlarda politikacıların, iş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin daha fazla çaba gösterdiğini gözlemliyoruz. Örneğin bugüne kadar gençlerle ilgili projelere imza atan Toplum Gönüllüleri Vakfı kadın-erkek eşitliği konusunda da yeni projeler başlatmak istiyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in özel çabası sayesinde Türkiye bu yıl ilk kez Dünya Kadın Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. 5-7 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen zirveye 81 ülkeden 1,000’e yakın kadın katıldı. Katılımcılar arasında kadın politikacılar, iş dünyasının önde gelen isimleri ve sivil toplum örgüt temsilcileri yer aldı. Tüm dünya için bir sorun olan kadın-erkek eşitliği bu zirvenin de en önemli konularından biri oldu. Zirvede kapanış konuşmasını yapan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon “Kadın erkek eşitliğini sağlayan milletler daha fazla büyüme potansiyeline, daha güçlü ekonomiye ve daha yüksek yaşam standartlarına sahip olurlar” diyerek cinsel eşitliğin önemini vurguladı.
Ayrıca geçen hafta İstanbul’da 13 Avrupa ülkesi kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda ortak karar aldı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından “Avrupa Konseyi Kadına Karşı ve Ev İçi Şiddetle Mücadele ve Bunun Önlenmesi Sözleşmesine” imza attı. 47 üyenin de bu karara uyması istendi. Sözleşmeye ilk olarak Bakanlar Komitesi Dönem Başkanı ve evsahibi Türkiye adına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu imza attı.
Söz konusu sözleşme metni “Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi”, “Şiddet mağdurlarının korunması”, “Suçluların cezalandırılması” ve “Kadına karşı şiddetle mücadele alanında bütüncül, entegre ve koordineli politikaların uygulanması” ilkeleri çerçevesinde hazırlandı.
Fiziksel ve cinsel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti ve namus cinayetleri gibi konularla ilgili hükümler içeren sözleşme, devletin kadına yönelik şiddet konusunda sorumluluktan muaf tutulamayacağını vurguluyor.
Sözleşmede, taraf devletlerin şiddet eylemlerini her koşulda önleme ve şiddet mağdurlarını koruma sorumluluğuna geniş yer veriliyor. Türkiye’nin başkanlığını yaptığı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, bu sözleşmeyi 7 Nisan 2011’de Strasbourg’da onayladı. Müzakereleri yaklaşık üç yıl süren sözleşme, bu konuda Avrupa’daki en önemli hukuki düzenleme olarak kabul ediliyor.
Yoruma kapalı.