Anaokulu Öğretmeni 380 gün boyunca acı çektikten sonra çalışma kampından serbest bırakıldı

Bir zamanlar yaşam dolu bir anaokulu öğretmeni olan Hu Miaomiao, bir yıldan fazla bir süredir içinde tutulduğu Çin çalışma kampından serbest bırakıldıktan sonra 11 Temmuz tarihinde, zayıf, solgun ve bir deri bir kemik halde evine döndü.  Miamomiao özgürlüğünü, onu orada daha fazla tutmak isteyen rejimin girişimlerine karşı durdurak bilmez protestolar gerçekleştiren babasına borçlu.

Hu Miaomiao, kuzeydoğu Çin’de bulunan Hebei İli’ndeki  Zhangjiako şehrindeki evinde 15 Haziran 2010 tarihinde zorla alıkonulmuş ve Çin Komünist Partisi’nin “çalışma yoluyla dönüştürme” olarak adlandırdıkları programa tabii tutulmak üzere 26 Haziran’da Shijiazhuang Zorunlu Kadınlar Çalışma Kampı’na bir seneliğine mahkum edilmişti.

Nazik ve kibar bir mizaca sahip olan uzun boylu bir kadın olarak tanınan Miaomiao 25 yaşındaydı. Kendisi bir Falun Gong uygulayıcıydı ve yerel 610 ofisi kendisini bu spiritüel uygulamanın yararlarını insanlara anlatmakla suçladı.

( 610 ofis: Çin’de Falun Gong’u yok etmek için kurulmuş aşırı yetkilere sahip ulusal çapta çalışan bir parti organıdır.)

Çalışma kampında geçirdiği 380 gün boyunca, orada çalışan personel, “Miaomiao’yu “dönüştürme”ye çalıştılar ve Falun Dafa’ya olan inancını bırakması için kendisini zorladılar.

Miaomiao, bileklerinden kelepçeler ile asılma, uzun süre dövülme, ve vahşi cinsel taciz gibi işkencelere maruz kaldı. 28 Ağusto 2010 tarihinde, bir fahişe ve iki uyuşturucu bağımlısı tarafından kendisine yapılan  anlamsız bir işkence seansı sırasında, Miaomiao’nun kasık kemiği kırıldı ve rahminde yaralar oluştu.

Çalışma kampının içinden birinin Falun Gong Clearwisdom.net web-sitesine sunduğu raporda, çok fazla acısı olmasında ve aylarca yürümekte zorlanmasına rağmen Miaomiao’nun tıbbi tedaviyte alınmadığı söyleniyor.

Babası Hu Mingliang, Haziran 2011’de onu eve götürmek için Zhang Jiakou Şehri’nden 310 mil boyunca yürüdü. İkisi kendilerini eve götürecek trene binmeden hemen önce 610 Ofis’ten olan 6 kişi tarafından arabaya bindirildiler.

610 ofis memurları, Miaomiao’nun kampta kalma süresini zaten 15 gün uzatmışken, Miaomiao’nun başka bir yerel beyin yıkama merkezinde bir ay daha geçirmesi için harekette bulundular. Arabada iken hala hasta olan Miaomiao birkaç defa kustu.

Bunun ardından Hu’nun Epocthimes’a  yaptığı açıklamaya göre Hu kendi hayatını tehlikeye attı.  610 ofis çalışanlarına kızını zaten inanılmaz bir vahşetin içine soktuklarını söyledi ve hala onu taciz etmeye devam mı edeceklerini sordu.  “Onu almaya çalışan kişi benim cesedimi çiğnemek zorundadır” dedi.

610 ofis çalışanları Hu’nun bu kararlılığından geri çekilerek sonunda babayı ve kızını eve gönderdiler.

Hu, Epoch Times’a 610 ofis memurları ile ilgili olarak; “Onlar son derece aşağılıklar. Kelimeler onların ne kadar şeytani olduklarını açıklamaya yetmiyor” dedi.

Hu, kızı Miaomiao’nun sürekli tacizden dolayı solgun, zayıf ve bir deri bir kemik olduğunu söyledi.  Durumu içler acısı diyerek “ O benim tek kızım ve onu korumak için elimden geleni yapacağım” dedi.

Haziran ayında, çalışma kampına yaptığı sonuçsuz ziyaretlerin ardında, Hu’nun kızını alıkonulduğu tarihten beri ilk defa görmesine izin verdiler. Ona ne yapıldığını öğrendikten sonra, Hu yaşadığı yeri ve küçük meyve tezgahını bırakarak, herşeyini kızını kurtarmak üzere seferber etti. Hiçbir geliri olmadan, bir avukat kiralamak için evini ipotek etti.

Kızı adına Pekin’deki yüksek makamları ziyaret etmesinin ardından çalışma kampına doğru yolculuktayken ilçe yönetimi tarafından yönetilen bir “kara hapishaneye” (kayıtlarda olmayan, gizli bir hapishane) atıldı. Orada 3 hafta kadar tutulduktan sonra serbest bırakıldı.

Kiraladığı avukat hiçbir zaman Miaomiao’yu göremedi  ve avukatlık firması tarafından davayı düşürmeye zorlandı.

Çin’in dışındaki medya Miaomiao’nun durumu ile ilgili haber yaptı ve bu haberler de onun serbest bırakılmasında rol oynadı.

Orijinal İngilizce Metin

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.