AB, “Türkiye Raporu”nu Kamuoyuyla Paylaştı

Türkiye’de demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve temel haklarla ilgili ciddi endişeler olduğu belirtildi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 2024 Genişleme Paketi kapsamında yer alan “Türkiye Raporu” kamuoyuyla paylaşıldı.Rapor AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında duyuruldu.”Türkiye, AB için kilit bir ortak ve aday ülkedir” ifadeleriyle giriş yapılan raporda, Türkiye ile iş birliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinin AB’nin stratejik çıkarına olduğu belirtildi.
İnsan hakları ve temel haklarla ilgili Türkiye’ye eleştiriler yöneltilen raporda “Türk yasal çerçevesi, insan haklarına ve temel haklara saygı konusunda genel güvenceler içeriyor ancak mevzuatın ve uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarıyla uyumlu hale getirilmesi gerekiyor” değerlendirmesi yapıldı.

Raporda Türkiye’nin organize suçlarla mücadeleye ilişkin yasal çerçevesini AB müktesebatıyla uyumlu hale getirmeye devam ettiği aktarılarak, Türk kolluk kuvvetlerinin operasyonları sayesinde geçen yıl yasaklı maddelerin ele geçirilmesinde artış yaşandığına işaret edildi ve Türkiye’nin Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) “gri listesinden” çıkarıldığı hatırlatıldı.

Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016’da yapılan mutabakatın sonuç vermeye devam ettiği ve göç konusunda işbirliğinin temel çerçeve olmayı sürdürdüğü kaydedilen raporda, Türkiye’nin Suriye ve diğer ülkelerden 3.6 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapma konusundaki olağanüstü çabaları takdir edildi ve AB’nin 2011 yılından bu yana mültecileri desteklemek için 10 milyar avro kaynak sağladığı belirtildi.

”Ekonomiye övgü”


Türkiye ekonomisi hakkındaysa daha sıkı bir para politikası duruşuna doğru geçişin dış dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olduğu ve halen yüksek olmakla birlikte enflasyon ve enflasyonist baskıların azaldığı bildirildi.
‘İstihdam arttı, ancak işgücü piyasası hala büyük yapısal zorluklarla karşı karşıya‘ değerlendirmesi yapıldı.
Bununla beraber iş ortamındaki iyileştirilmelere rağmen şeffaflık ve öngörülebilirliğin de endişe kaynağı olmaya devam ettiği söylendi.

”Vize serbestisi’nde hiçbir kriter yerine getirilmedi”

Türkiye’nin dünyadaki ‘en büyük mülteci nüfuslarından birine ev sahipliği yaptığı’ vurgulanarak 2023’te bir önceki yıla göre daha az sayıda Suriyeliye Türk vatandaşlığı verildiği ve gönüllü geri dönüşlerin hızlandığı belirtildi.

AB-Türkiye arasındaki vize serbestisi diyaloğu hakkında, “Vize serbestisi yol haritası kapsamında öne çıkan hiçbir kriter yerine getirilmedi. Türkiye’nin hala mevzuatını vize politikasına ilişkin AB müktesebatıyla daha fazla uyumlu hale getirmesi gerekmektedir” denildi.

Raporda AB’yle Türkiye’nin Rusya ve Hamas’a yönelik tutum ve politikalarında farklılıklara dikkat çekildi.
Arap ülkeleri ve Ermenistan’la normalleşme çabalarını artırdığına işaret edilerek, Ankara’nın Ukrayna-Rusya savaşında her iki tarafla da siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerine devam ettiği aktarıldı.Türkiye’nin Ukrayna’yla Rusya arasındaki gerilimi azaltmak ve Ukrayna tahılının ihracatını kolaylaştırmak için diplomatik girişimde bulunarak tahıl anlaşmasını mümkün kıldığı söylendi.

Türkiye-İsrail ilişkilerinin 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların başlamasından bu yana ‘belirgin şekilde bozulduğu’ belirtildi.

Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak, Türkiye’nin Rum kesimini tanımayı reddetmeyi sürdürdüğü ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olarak Kıbrıs’ta iki devletli çözümü savunduğu hatırlatılarak bunun AB’nin politikasıyla uyumsuz olduğu savunuldu.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.