Adnan Öztürk Yönetimi Seçimli Genel Kurula Davet Etti
Galatasaray’daki son seçimde Adnan Polat’a karşı aday olan Adnan Öztürk, düzenlediği basın toplantısıyla sert eleştirilerde bulundu. Yönetimi seçimli genel kurula davet eden Öztürk, imza kampanyasına da imza vererek destekte bulunduğunu söyledi. İmza kampanyasını düzenleyen organizasyonda yer almadığını ifade eden Öztürk, etik olmadığı yönündeki eleştirilere katılmadığını ifade etti. Yönetimin mali genel kurulda ibra edilmeyeceği yönündeki iddialara da değinen Öztürk, “İmza da ibra da tehdit değil mesajdır.” açıklamasında bulundu. Adnan Öztürk, başkan adayı olup olmadığı yönündeki sorulara net cevap vermedi.
Conrad Otel’de düzenlenen toplantıda 2010 Mart ayındaki seçimlerin ardından kamuoyunun önüne 3. Kez çıktığını söyleyen Adnan Öztürk, 6 Ekim 2010 tarihinde sonra Galatasaray’da çok önemli ama olumsuz gelişmeler yaşandığını dile getirdi.
Galatasaray’ın en önemli dönüşüm projelerinden olan Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena Stadı açılışının Galatasaray’ı tarihinde hiç olmamış bir şekilde Türkiye’nin politik gündemine oturttuğunu ifade eden Adnan Öztürk, kulüp için en büyük mutluluk günü olması gereken açılışın bu sebeple üzüntü gününe dönüştüğünü ifade etti.
Stadyumun açılışında yaşananlardan Galatasaray yönetimini sorumlu tutan Öztürk, “Hiç kimse, bunun elde olmayan sebeplerle meydana geldiği ve yapılabilecek bir şey olmadığı söylemini tekrarlamasın. Öngörebilmek, yöneticinin en önemli özelliklerinden birisi olmalıdır. Öngörmekten, profesyonellikten uzak yapılan organizasyonun sonucu, ne yazık ki, camiamızın tarihine kötü bir gün olarak not edilmiştir.” Dedi.
Stat konusunun aylar öncesinden Başkan, yöneticiler ve bürokratlar arasında “sen yaptın, ben yaptım” kavgası yaşandığını belirten Öztürk, “Ali Sami Yen stadımızın kapanışında kendilerine karşı yapılan protestoları görmezden gelen, camiamızın özellikle vefa ile ilgili hassasiyetlerini analiz etmekten uzak zihniyetler, o günün mimarlarıdır. Camiamızı üzen, sadece meydana gelen olay değil, olayın devamında, Başkan ve yönetiminin sergilediği veya daha doğrusu sergileyemediği duruştur.” şeklinde konuştu.
Kulübün sportif başarısızlıklarının hiçbir zaman eleştirilerin başına koymadıklarını anlatan Öztürk, “Ancak 6 Ekim 2010 ile bugün gelinen nokta arasındaki farkı sizlerin ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Spor Toto Süper Lig de hiç bir iddiası kalmayan ama hala tarihimizin en pahalı ve maliyetli kadrosuna sahip futbol takımımıza Ziraat Türkiye kupasında başarılar diliyorum.” Sözlerini kullandı.
Kulübün mali konularına detaylı bir şekilde girmek istemediğini anlatan Öztürk, hazırlıklarını yaklaşam mali genel kurula göre yaptıklarını belirtti. Öztürk, Galatasaray’da mali konularda geçmişten gelen alışkanlıkların artarak devam ettiğini ve gelinen noktanın vehamet derecesinde olduğunu söylemekle yetindi.
İMZA VE İBRA TEHDİT DEĞİL, MESAJDIR
Galatasaray’da muhaliflerin başlattığı imza kampanyasına değinen Adnan Öztürk, çalışmayı iyi niyet çerçevesinde, iç çekişme ve politikalardan uzak yürütülen bir çalışma olarak nitelendirdi. Girişimi saygıyla karşıladığını belirten Öztürk, kampanyaya imza vererek katkıda bulunduğunu belirtti. Kampanyanın etik olmadığı yönünde yapılan eleştirileri Galatasaraylılık nezaketi olarak niteleyen Öztürk, “Ancak, Galatasaray tüzüğünde yer alan her hakkında , bence etik olduğunu ve gerektiği zamanda kullanılması gerektiğini de bir not olarak söylemek istiyorum. Bahsettiğim Galatasaray nezaketi de bizim için son derece önemlidir ancak karşılığında, yönetenlerden de, Galatasaray a ve Galatasaray lılığa karşıda nezaket ve hassasiyet gösterilmesini bekler ve ısrarla da isteriz.” Diye konuştu.
Aynı şekilde sessiz bir çoğunluğun yönetimi ibra etmeme gerektiğini düşündüğünü söyleyen Adnan Öztürk, “Ancak ne imza, ne ibra bir tehdit değildir, bir tercihtir ve en önemlisi çok ciddi bir mesajdır. Kulübümüz tarihinde bu derece ciddi bir şekilde vuku bulmamış olaylar ve erozyon bugün var ise, bu mesajı almakta başta Başkan olmak üzere yönetimin görevidir.” dedi.
YÖNETİME SEÇİMLİ GENEL KURUL ÇAĞRISI
Adnan Polat yönetiminin artık yönetme kabiliyetini yitirdiğini savunan Adnan Öztürk, “Geçen hafta içerisinde kendisine yüz yüze görüşmemizde de ilettiğim gibi, Başkan ve yönetim kurulunu, ne makamlarına, ne kendilerine, ne değerlerimize, nede camiaya daha fazla zarar vermeden, en yakışan şekilde seçimli genel kurul yapmaya davet ediyorum.” Şeklinde konuştu.
“Galatasaray ı yönetmek büyük bir sevgiyi yönetmek ve yaşamaktır” diyen Öztürk şöyle konuştu: “Bu genel kurul kararını almanın, yönetim kurulunda imza yeter sayısı hesaplayıp makamımda nasıl kalırım hesaplarının yol olmasını engelleyip, sağduyuya, camianın sesine kulak vermenin yolunu açacağını düşünüyorum. Tüm camiamıza da, olası genel kurulda, camiamızın istediği, özlediği güçlü bir yönetimin, karşılarına bir seçenek olarak getirileceğini de taahhüt ediyorum.”
Konuşmasının ardından Adnan Öztürk basın mensuplarının sorularını cevapladı. Basın mensuplarının Galatasaray’da son dönemde yaşanan sıkıntıları hatırlatarak “Acaba Galatasaray camiası cinnet mi geçiriyor” şeklindeki sorusu üzerine Öztürk, tablonun kötü olduğunu ancak Galatasaraylıların hiçbir zaman karamsar olmaması gerektiğini vurguladı. “Cinnet” sözünü kabul etmesinin mümkün olmadığını ve kendisinin de cinnet geçirmediğini belirten Öztürk, “Galatasaray en kısa zamanda bu problemleri aşacaktır. Yeter ki akıl ve hırs dengelerine tekrar hesaplayalım ve aklımızı öne koyalım. Seçimli genel kurulu yapalım. Galatasaray içinde yeniden bir hoşgörü kuralım ve önümüze bakalım.” ifadelerini kullandı.
Bir basın mensubunun Adnan Polat’ın sürekli eleştirildiğini belirterek, “Adnan Polat Galatasaray için hep kötü mü çalıştı yoksa iyi şeyler de yaptı mı?” şeklindeki sorusu üzerine Öztürk, Adnan Polat’a yönelik eleştirilerinin kişisel problemler nedeniyle olmadığını söyledi. İyi iş yapanları her zaman takdir ettiklerini söyleyen Öztürk, geçen seneki mali genel kurulda yaptığı konuşmayı hatırlattı. Bu konuşmada Adnan Polat ve yönetimine 8 kere teşekkür ettiğini ifade eden Öztürk şunları söyledi: “Belli makamlara geldiğiniz zaman iki tane iyi iş yaptın, iki tane kötü iş yaptın diye bir tartışma olmaz. Yaptığınız işlerin toplam sonucunda sorumlusunuzdur. Galatasaray Yönetim Kurulu’nda son derece çalışkan arkadaşlar vardır, çok ciddi mesai harcamışlardır. Ama seçilen yöneticiler, üst düzey yöneticiler kurumları getirdikleri nokta itibariyle hesap verirler. Ben sürekli Adnan Polat ve yönetimini eleştiren bir yapıya sahip değilim“
Basın mensuplarının soruları üzerine imza kampanyası hakkında tekrar açıklama yapan Öztürk, yönetimi genel kurula çağırmak için imza toplamının tüzükte var olan bir madde olduğunu ve etik bir madde olduğunu söyledi. Aynı şekilde ibra edip etmemenin de bir tercih olduğunu dile getiren Öztürk, “Ben kamuoyu önünde, imza toplanması için çalışmadığımı ama imza verdiğimi ve buna saygı duyduğumu açıkladım. Ama hiçbir şekilde ibra edelim, etmeyelim diye bir organizasyonun içinde ben şahsen var olmadım.” diye konuştu.
POLAT DÖNEMİ GALATASARAY TARİHİNİN MALİ AÇIDAN EN ŞANSLI DÖNEMİDİR
Basın mensuplarının Aydın Üniversitesi’nde yapılan bir ankette Adnan Polat yönetiminin mali açıdan başarılı bulunduğunu hatırlatması üzerine Öztürk, mevcut yönetimin bu açıdan tarihin en şanslı yönetimi olduğunu ifade etti. “Her kurumda ve hatta ülkelerde bile mali durumlarda yapılan çalışmaların getiri olarak haneye yazılacağı dönemler vardır” diyen Öztürk, “Ligtv’ye teşekkür etmek lazım. Naklen yayınla ilgili verdikleri yayın ücret hakları artık Avrupa seviyesine yaklaşmıştır. Bu diğer kulüplerde olduğu gibi Galatasaray’a da büyük bir katkı sağlamıştır. Bu gün kızdığımız ‘ismini dahi ağzımıza almayacağız’ dediğimiz Türk Telekom şirketi Galatasaray’ın stadına çok ciddi bir para yatırmıştır. İki tanesini alt alta koyduğunuzda ve forma rakamını alt alta koyduğumuzda çok ciddi bir sponsorluk gelirli meydana çıkıyor.” Dedi. Öztürk, mali genel kurulda bu uzun süreli anlaşmalardan elde edilen paraların nereye ne şekilde harcandığının anlaşılacağını bildirdi.
Basın mensuplarının, “Bir iki ay içinde seçim olursa tam manasıyla hazır olabilir misiniz?” şeklindeki sorusuna Öztürk, Başkan adayı olduğunu açıklamadığını söyleyerek cevap verdi. Galatasaray’ın başarısı için her türlü hizmeti vermeye hazır olduğunu vurgulayan Öztürk, bu konuda makam konusunun da önemli olmadığını belirtti. “3 gün sonra seçim olacak olsa bile çekinmem.” dedi.