Ahmet Davutoğlu’ndan Mahsun Kırmızıgül’e Tepki
Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör örgütüne yönelik operasyonları eleştiren sanatçı Mahsun Kırmızıgül’e tepki gösterdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 23 Temmuz’da operasyonların başlamasının doğru bir karar olduğuna dikkat çekerek, sona doğru yaklaştıkça terör olaylarını organize eden çekirdek kadroya yaklaşıldığını vurguladı. Buradaki stratejinin Türkiye’yi Irak gibi, Suriye gibi karıştırmak olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, yeni bir güvenlik planlanmasına gidildiğini kaydederek, “Şimdi başka bir aşamaya geçiyoruz, operasyonun ardından nasıl bir süreç başlatacağız onu hazırlıyoruz” dedi. Davutoğlu, Sur, Silopi, Nusaybin ve benzer yerlere insanca yaşanabilecek konutlar yapılabileceğini vurgulayarak “Diyarbakır Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo gibi mimari dokusuyla herkesin görmek istediği bir yer haline gelecek” ifadesini kullandı.
“23 TEMMUZ’DA OPERASYONLARIN BAŞLAMASI DOĞRU BİR KARARDI”
23 Temmuz’da operasyonların başlamasının doğru bir karar olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Şimdi yakalanan malzemelere baktığımızda Sur’da 11 ton mühimmat, Cizre ve Silopi’de yakalananların niçin buraya sokuldukları amaçlarının ne olduğu aşikar. Türkiye’yi de bir ateş çemberinin içine sürüklemek. Eğer operasyonlar başlamamış ve bazı cesur kararlar alınmamış olsaydı bu yığınağın nerede kullanılacağı ve nasıl bir sonuç doğuracağı kaygı verici bir durum olurdu. Şimdi bu doğru kararı doğru süreçlerle desteklemek gerekiyor. 23 Temmuz’da aldığımız karar 4 halkadan oluşan terör zincirini kırmaktı. Kuzey Irak’a da ağır bir darbe vuruldu. Aynı zamanda DEAŞ’a yönelik operasyon yapıldı.
SONA DOĞRU YAKLAŞTIKÇA TERÖR OLAYLARINI ORGANİZE EDEN ÇEKİRDEK KADROYA YAKLAŞIYORSUNUZ
Ardından kırsalda etkili bir mücadele başlattık. Sonra şehrin etrafında mezarlık görüntüsü ile halkın üzerinde baskı kurulan yerler tümden yıkıldı. Tabi belli ilçelerde yığınak yapılan yerlerin üzerine gidildi. İnşallah bu süreç tamamlandığında ki Silopi bitti, Sur ve Cizre de neredeyse bitti. Sona doğru yaklaştıkça terör olaylarını organize eden çekirdek kadroya yaklaşıyorsunuz. Burada bir çok yabancı keskin nişancı da tespit edildi. Bunların hedefi de Türkiye’yi karıştırmak.”
MAHSUN KIRMIZIGÜL’E TEPKİ
“Mahsun Kırmızıgül Türkiye’de kullanılan çok tartışılan bir ifade kullandı. Bunlara karşı ne söylemek istersiniz?” şeklindeki soruya ise Davutoğlu şöyle cevap verdi:
”Beni de hedef alan bazı ithamlarda bulunmuş. Bizim merhametimize dünya alem şahittir. Zulmümüze kimse şahit değil ama merhametimize herkes şahit. Filistinli çocuklar da şahit, Arakan’lı yetimler de şahit. Açlıktan ölen Somalili bebekler de şahit. Yasin Börü’nün annesi babası da şahit. Doğu’da Güneydoğudaki, teröre karşı mücadele eden gençler de şahit. Diyarbakırlı da şahit. Bizim merhametimize dünya alem şahit. Bunun için ayrı bir şahide ihtiyacımız yok. Ama zulmümüzü hiç bir kimse hiç bir yerde görmedi bizim. Kimseye zulmetmedik. Kimseye zalimlik yapmadık. Ama zalimlere ne kadar dik durduğumuzu herkes bilir. Filistin’de nasıl dik durduğumuzu. Suriye’de ve diğer yerlerde.”
“BURADAKİ STRATEJİ BELLİYDİ TÜRKİYE’Yİ IRAK GİBİ SURİYE GİBİ KARIŞTIRMAKTI”
“Biz teröre bütüncül olarak bakıyoruz” diyen Davutoğlu, şunları söyledi:
“Kandilden Cizre’nin sokaklarına bütüncül olarak baktığımız gibi, 80’li yıllardan itibaren Cizre’de ilk kez mahallelere giriliyor. Bu çapta bir operasyon yapılıyor. Burada kararlı durmak gerekiyordu. Bütün şehirler temizleninceye kadar bu silahların tümü yakalanıncaya kadar bu mücadele sürecek. Buradaki strateji belliydi Türkiye’yi Irak gibi Suriye gibi karıştırmaktı.
Şimdi başka bir aşamaya geçiyoruz, operasyon ardından nasıl bir süreç başlatacağız onu hazırlıyoruz.. Bakanlar kurulunda 5-6 saat bunu konuştuk. 300 adım tespit edildi. Tüm bakanlıklara görevler verildi. Şimdi bu eylem planı yeniden gözden geçiriliyor. Bunu da bu bakanlar kurulunda netleştireceğiz.
Bu haftadan itibaren bütün bakanlar, genel başkan yardımcıları ve milletvekilleri dönüşümlü olarak alanda olacak. Ayrıca Belediye başkanlarını topladım. Onlara da her bir belediye ile ilgili görevler verdik. Tam bir gönül seferberliği içinde meseleyi ele alıyoruz. İlçeleri tek tek ele alıyoruz. Bir ilçelerde bazı adımlar atarsınız yanlıştır ama diğerinde doğru olabilir. Bütün ilçeleri planlıyoruz.”
“YENİ BİR GÜVENLİK PLANLAMASINA GİDİYORUZ, DETAYLARINI MARDİN’DE AÇIKLAYACAĞIM”
Başbakan Davutoğlu bir gazetecinin, “Mahallekollar mı kurulacak?” şeklindeki sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Yeni bir güvenlik planlamasına gidiyoruz. Detaylarını Mardin’de açıklayacağım. Var olan güvenlik yapılanmasıyla bu şeylerin aşılamadığı ortada. Yeni bir güvenlik yapılanmasına ihtiyaç var. Ama bu güvenlik önlemlerinin arttırılacağı anlamına gelmiyor. Sadece şartlara uygun tedbirler geliştiriyoruz. Burada klasik güvenlik yöntemleri ile başarılı olmanız çok zor. Ayrıca kapsamlı bir sosyal destek başlayacak. 15 bin öğrenciyi Batman’da eğitime aldık. Ayrıca sağlık hizmetleri aynı şekilde yürüyecek. Son zamanlarda tartışılan ambülans meselesini genelkurmay başkanı ve sağlık bakanımızla konuştuk. Her türlü kolaylık gösterildi. Ambülanslar bizim güvenlik alanımızdan çıkıp teröristlerin yoğunlaştığı yere gittiğinde ki bu yaralıların kimlikleri de meçhul, bir iddia var ortada ama kaç kişidir kimlikleri nedir. Bunları tespit etmek için oraya gitmek gerekiyor. Öyle bir algı oluşturuldu ki sanki gidilebildiği halde gidilmiyor. Önce sağlık bakanlığı arkasında belediye ambulansları gönderildi. Ama bir yeri geçtikten sonra keskin nişancıların saldırısı başlıyor. Cizre’deki doktorların hepsi kahramandır. Cizre Devlet Hastanesi 20 roket atılmıştır. O şartlarda doktorlar hizmet ediyorlar.
Bir olay da var onu anlatayım;
Bir kadın hamileyim diyor. 112’ye telefon ediyor.. ambulanslar gidiyor kadını alıp hastaneye getiriyorlar. Tedavinin ardından, kadına deniyor ki bu şartlarda sezaryen gerekebilir. Ama kadın bunu kabul etmiyor. Ben evde doğum yapmak istiyorum diyor. Kadın tekrar eve götürülüyor ambulansla. Sonra bu kadın sağlık hizmeti alamadığı gerekçesiyle AİHM başvuruyor. AİHM Türkiye’den savunma istiyor.
Türkiye, kadına verilen sağlık hizmeti ile ilgili bilgileri AİHM gönderince AİHM bu başvuruyu geri gönderiyor.
DİYARBAKIR SUR’U ÖYLE İNŞA EDECEĞİZ Kİ AYNEN TOLEDO GİBİ MİMARİ DOKUSUYLA HERKESİN GÖRMEK İSTEDİĞİ BİR HALİNE GELECEK
Bu şehirler 90’lı yıllarda çarpık ve kontrolsüz bir şekilde gelişen şehirler. Bu olaylar yaşanmamış olsaydı bile kentsel dönüşümün yapılması gereken yerlerdi. Sur, Silopi, Nusaybin ve benzer yerlere insanca yaşanabilecek konutlar yapılabilecek. Özellikle Sur’da bir taş üzerine taş konsa haberim olacak dedim. Tescilli Diyarbakır evleri, camiler, kiliseler, hanlar Diyarbakır’ın mimari dokusuna hiç bir zarar vermeden restore edilecek.
Diyarbakır Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo gibi mimari dokusuyla herkesin görmek istediği bir haline gelecek. Geçmişten farklı olarak biz operasyona girerken operasyon sonrasını da planladık. Yarın Bakanlar Kurulunda eylem planına nihai şeklini vereceğiz. Ardından bölgeden gelen işadamları ile bir toplantı yapacağım. Salı günü baroların da içinde olduğu sivil toplum kuruluşları ile toplantı yapacağım.
ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Bir gazetecinin “Şu anda çözüm süreci başlamalı diyen görüşlere çok yakın durmuyorsunuz” şeklindeki sözleri üzerine Davutoğlu,”Çözüm süreci devam ediyor. Şu anlamda devam ediyor Türkiye’de demokratikleşme üzerinden atılacak adımlar bağlamında bir süreçten bahsediyorsak buna hiç bir zaman ara vermedik.
Bu operasyonlar sürecek. Türkiye’de silahlı bir yapı var oldukça terörle mücadeleye ara vermeyeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
GENELKURMAY BAŞKANININ GEZİLERE KATILMASI DOĞAL KABUL EDİLMESİ GEREKEN BİR HUSUS
Başbakan Davutoğlu, “Genelkurmay Başkanı seyahatinizde yer alıyor. Benim bildiğim bu bir ilk. Katılmasının sebebi nedir?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:
“Bu doğal kabul edilmesi gereken bir husus. Herhangi bir özel şey hamletmeye gerek duymuyoruz. Böyle şeylere Genelkurmay Başkanımız katılmıyor. Cumhurbaşkanımızın son ziyaretinde, Suudi Arabistan ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması kurulmasına karar verildi. Yoğun bir savunma sanayi işbirliği var. O nedenle Genelkurmay Başkanımızın olmasını istedim.”
MİT-ASKER VE POLİS İŞBİRLİĞİ MÜKEMMEL
“İslam ordusu ile mi ilgili?” sorusu üzerine ise Davutoğlu, “Hayır onunla ilgisi yok..Daha önce bu kararı aldık. Kasım ayı falandı.. Bundan sonra da Genelkurmay Başkanımız bu tür toplantılara katılacak. Bunu olağanüstü bir gelişme olarak görmemek lazım. Hatırlıyorum 2007’de Genelkurmay 2. Başkanı sayın Cumhurbaşkanımızın Washington ziyaretine katıldıklarında da anormal bir şey gibi anlaşılmıştı. Sonra normalleşti. Bunun da normalleşmesi doğaldır.
Şunu mutlulukla ve açıklıkla ifade etmek isterim ki, 2002’den beri de ben bu sürecin içerisindeyim; başdanışman olarak, bakan olarak, başbakan olarak. Devletin üst kademesinde uyumlu bir çalışma ortamı yaşanıyor, bu aşağıya da yansıyor. İlk defa asker ve polis bu şekilde ortak bir operasyon yaptı ve kimse kimseden bir şey saklamadı. Cizre, Sur, ve Silopi operasyonları başladığında hafta sonuydu, İçişleri bakanımız, genelkurmay başkanımız, emniyet genel müdürümüz, mit müsteşarımız, genelkurmay 2. başkanı operasyon planını birlikte sundular. Şu anda mükemmel bir uyum söz konu. Devletin güvenlik birimleri arasındaki iş birliği çok başarı olarak yürüyor. Ben 2002’de Irak müdahalesi söz konusu olduğundaki işleyişe bakıyorum o zaman herkes birbirinden bilgi saklardı. MİT ile askeri istihbaratın bilgisi uyuşamazdı. Yakın zamanlara kadar da paralel yapı nedeniyle benzer şeyler yaşandı. Şimdi istihbarat işbirliği mükemmel. Operasyon işbirliği mükemmel. Bu nasıl oluyor. Süreçleri birlikte yürütmekle oluyor. Genelkurmay Başkanımız benim yaptığımız görüşmelere muttali olup fiilen aldığımız kararları gördüğünde bunun alana yansıması çok daha farklı oluyor” ifadesini kullandı.
“Bunları artık doğal görmek lazım. Olması gereken bir şey” diyen Davuoğlu, ”Mesela Şah-Fırat operasyonu olduğunda Genelkurmay Başkanımızla birlikte basın toplantısı yaptığımızda hatırlayacaksınız, bu da farklı gelmişti. Ama olması gereken. Asker ayrı konuşur sivil ayrı konuşur. Asker ayrı toplantıya gider, sivil ayrı toplantıya gider gibi bir kanaati yıkmalı. Hepimiz aynı devletin hizmetini yapıyoruz. Bunların hepsini normalleşme olarak değerlendiriyorum. Bundan sonra başka gezilerimize de katılabilirler” diye konuştu.
“Bu ziyaretin Cenevre görüşmeleri öncesine gelmesi önemli oldu” diyen bir gazeteciye Davutoğlu, ”Bu ziyaretin en önemli gündem maddelerinden birisi de Suriye. Cenevre ile bunun bir düşmesi iyi bir tevafuk oldu. Burada önemli bir görüşme daha yapacağım Suriye muhalefetinin heyet başkanı Riyat Hicabi ile de görüşeceğim. Cenevre’de atılacak adımlar konusunda istişarelerde bulunacağım” karşılığını verdi.
İHA