Alman Şirketlerinin Çin’e Güveni En Düşük Seviyede

Alman Ticaret Odası’nın Doğu Çin şubesi 2024 sonunda bir anket düzenledi. Anket sonuçlarına göre Alman şirketlerinin Çin’e güveni tüm zamanların en düşük seviyesinde. Şube başkanı Clas Neumann, “Alman şirketlerinin çoğu için bu yıl zor geçti” dedi.

Alman şirketlerinin Çin’e olan güveni tüm zamanların en düşük seviyesine indi. Fotoğrafta Çin COSCO Gemicilik Şirketine ait konteyner gemisi, 2011’de Almanya’nın kuzeyindeki Hamburg limanında görülüyor. (Fotoğraf: Wikimedia)

Alman Ticaret Odası’nın Çin şubesi 4 Aralık’ta yeni anket sonuçlarını yayınladı. Buna göre Alman şirketlerinin Çin’e olan güveni tüm zamanların en düşük seviyesine indi.

Almanya, Çin’in en büyük Avrupa ticaret ortağı konumunda. Ancak AB’nin Çin’i uluslararası standartlara uymaya zorlamasıyla, Çin ve AB arasındaki ticaret gerilimleri giderek artıyor.

Clas Neumann Alman Ticaret Odası’nın Doğu Çin şubesi başkanıdır. Neumann, “Bu yıl Alman şirketlerinin çoğu için zor geçti. Bu nedenle bütün şirketler iş beklentilerini azalttılar” dedi.

Ankete katılan Alman şirketlerinin yarısı, bu yıl sektörlerindeki koşulların kötüleştiğini belirtti. Ancak yalnızca üçte biri gelecek yıl iyileşme beklediğini söyledi. Neumann yine de Alman şirketlerinin %92’sinin, 19 trilyon dolarlık Çin ekonomisindeki operasyonlarını sürdürmeyi planladığını söyledi.

Çin’deki İngiliz Ticaret Odası da benzer bir anket düzenledi. 3 Aralık’ta yaptığı açıklamada İngiliz şirketleri arasında da Çin’e güvenin düşük olduğunu söyledi. Ayrıca şirketlerin yalnızca %41’inin gelecek yıl iyileşme beklediğini bildirdi.

İngiliz Ticaret Odası Rolls-Royce, AstraZeneca ve Standard Chartered gibi yaklaşık 400 şirketi temsil ediyor. Açıklamada “İngiliz şirketleri, Çin’deki ekonomik yavaşlamadan düzenleyici engellere kadar, önemli zorluklarla karşılaşmaya devam ediyor. Gelir beklentileri oldukça düştü. Üstelik teşvik önlemlerinin duyurulmasına rağmen, şirketlerin çoğu 2025 için pek iyimser değil.”

Çin şu anda bir ekonomik gerileme yaşıyor. Uluslararası analistler, Çin rejiminden gelecek teşvik önlemlerinin detaylarını yakından takip ediyor. Ancak şu ana kadar açıklanan önlemler, beklentilerin gerisinde kaldı.

Çin Ekonomisinin Keskin Düşüşü

Çin ekonomisi, COVID-19 salgını sırasında, komünist rejimin sert karantina tedbirleri nedeniyle keskin bir düşüş yaşadı. Bu sert ortam, Çin’den yabancı sermaye çıkışlarını tetikledi ve ülkedeki yabancı yatırımlar azalmaya devam etti. Çin’in GSYİH’sını destekleyen gayrimenkul sektörü de serbest düşüşte. Ayrıca bu durum rejimi, sektörün çöküşünü yumuşatmak için büyük miktarda fon aktarmaya zorladı.

Mike Sun, Çin’deki yabancı yatırımcı ve tüccarlara onlarca yıldır danışmanlık yapan, ABD’li bir iş insanıdır. Sun, daha önce The Epoch Times’a yaptığı açıklamada, “Çin ekonomisi artık büyüme arayışında değil. Ancak sadece hayatta kalma mücadelesi veriyor” dedi.

Finansal danışmanlar ve küresel bankalar, rejimin şu ana kadar aldığı önlemlerin iç talebi artırmadığını belirtiyor. Sun gibi bazı danışmanlar, Çin rejiminin verileri saptırma veya sınırlı sayıda veri yayınlama geçmişine sahip olduğu konusunda uyarıyor. Ayrıca gerçek sorunların çok daha ciddi olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Düşük iç talep, Avrupa işletmelerinin Çin’deki satışlarının azalmasının başlıca nedeni olarak gösteriliyor.

Bu durum aynı zamanda AB ile ticaret gerilimlerinin başlıca nedeni olan Çin’in arz fazlası sorununa da katkıda bulunuyor.

Bir soruşturma, Çin’in elektrikli araç (EV) sektörünü arz fazlası noktasına kadar sübvanse ettiğini ortaya çıkardı. Ayrıca bu ürünleri Avrupa pazarında zarar verici fiyatlarla sattığı sonucuna ulaştı. Bunun üzerine Avrupa Birliği Ekim ayında, Çin elektrikli araçlarına uygulanan gümrük vergilerini artırdı.

Çin rejiminin sözcüleri misilleme sinyalleri verdi. Kısa bir süre sonra Pekin, Avrupa’dan gıda ithalatına gümrük vergisi uyguladığını duyurdu. AB’nin elektrikli araç gümrük vergilerine itiraz ederek Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) resmi bir şikâyette bulundu. Avrupa Birliği de, Çin’in Avrupa’dan aldığı gıda ürünlerine uyguladığı gümrük vergileri ve soruşturmalara itiraz etti. Bunların Çin’in DTÖ’ye katılırken kabul ettiği standartlara uygun olmadığını belirtti.

AB Çin’den yapılan ithalatı ayrı bir şekilde hedef almıştır. Gerekçe olarak Çin rejimi tarafından zorla çalıştırma yoluyla üretilen ürünleri ve haksız ticaret uygulamalarını göstermiştir.

Terry Wu ve Reuters bu rapora katkıda bulunmuştur.

Yazan: Catherine Yang, The Epoch Times

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.