Önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin Almanya’daki konuşmalarının iptal edilmesi, Türkiye ile Almanya arasında son yıllarda yaşanan krizi bir adım daha tırmandırdı.
Türkiye ile Almanya arasında iki yıldır devam eden kriz, bakanların konuşmaları iptal edilince tavan yaptı. Alman tarafı görüşmelerin kesilmemesi ve sorunların diyalog yoluyla hallolmasını isterken, krizi derinleştiren yasakların ise ardı arkası kesilmiyor. Önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin konuşma yapacağı iki salon güvenlik gerekçesiyle iptal edildi. Şimdi ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Hamburg’da yapacağı toplantı iptal edildi. Federal yetkililer ‘iptal kararı mahalli idarelere aittir’ derken, mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde Türk vatandaşlarıyla bir araya geleceği haberleri ise haftalarca Alman medyasında “gelmesin istemiyoruz” yorumlarıyla yer aldı.
Son bir buçuk yılda Türkiye’yi 5 kez ziyaret eden Almanya Başbakanı Angela Merkel, 12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde 9 kez Türkiye’yi ziyaret etti. Merkel’in Türkiye’yi bu kadar sık ziyaret etmesine rağmen Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerde bir iyileşme görülmezken, son 2 yıldır özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında Alman medyasında 2 milyon 260 bin olumsuz haber yer aldı. Arama motoruna “Obama 2016” yazıldığında 440 bin, “Putin 2016” yazıldığında 146 bin haberin yapıldığı görülürken, Türkiye yazıldığında Alman medyasında çıkan haberlerin 44 bin 700 olduğu görülüyor.
Alman seçiminin malzemesi “Türkiye ve Erdoğan”
24 Eylül’de Almanya’da genel seçimler yapılacak. Üç dönemdir ülkeyi yöneten Angela Merkel, dördüncü dönem için de aday oldu. Merkel’in partisi Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU’nun oy oranı yüzde 31 dolayında. En yakın takipçisi Sosyal Demokrat Partinin ise 2016 yılı sonunda oy oranı yüzde 21 civarındaydı. Sosyal Demokrat Partinin başbakan adayı olarak Avrupa Parlamentosu eski Başkanı Martin Schulz’u göstermesi kısa bir zamanda SPD’ye yüzde 10’luk gibi bir katkı getirdi. SPD, yıllar sonra ilk kez Merkel’in partisinin önüne geçti. Schulz bolca sosyal devlet sözü vererek oy toplamaya çalışırken, Merkel bir taraftan AB geleceğini kurtarmaya, diğer taraftan da ülkeyi idare etmeye çalışıyor. Her iki partinin birbirine üstünlük sağlaması radikal oylara bağlı. Bunun için Türkiye’ye karşı sert tepki ve sert sözler söylemek Almanya’da pirim yapıyor. Sosyal Demokratların hedefi, Türkiye aleyhtarı söylemlerle aşırı solcuların oylarını alarak Merkel’in birkaç puan önüne geçmek. Hıristiyan Demokratlar ise Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı yaparak aşırı sağcı oyları alarak seçimden birinci parti olarak çıkmayı hedefliyor. ‘PKK terör örgütü olmaktan çıkarılsın’ diyen Sol Parti ve Yeşiller Partisi ise Almanya’daki sol görüşlü Alman vatandaşlığına geçmiş olan Kürt kökenlilerin oylarını alabilmek için Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı yaparak oy toplamaya çalışıyor. Bu iki partinin de yüzde 5’lik barajı aşamama endişeleri bulunuyor. Diğer yandan Almanya için Alternatif Partinin (AfD) eyalet meclislerinden sonra genel seçimlerde Federal Meclise de girme ihtimalleri çok yüksek. Şu anda yapılan kamuoyu araştırmalarında AfD’nin oy oranı yüzde 12 civarında bulunuyor. AfD seçim kampanyasını ‘AB’ye ve euroya hayır’, ‘Radikal İslam’a ve mültecilere hayır’ söylemleriyle yürüterek üyor taraftar toplamaya çalışıyor. AfD oylarını hem Angela Merkel’in partisi CDU/CSU’dan hem de Martin Schulz’un partisi SDP’den alıyor.
Almanya ile krize neden olan olaylar
Tahrik ve saldırıların fitilini ilk kez 17 Mart 2016’da Alman NDR televizyonunda bir mizah programında yayınlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ağır eleştiriler içeren video ateşledi. Türkiye de duruma sert tepki gösterdi.
Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün 25 Mart’ta İstanbul Adliyesindeki duruşmasına, Alman Büyükelçi Martin Erdmann da katıldı. Erdmann, yargıya müdahale edici davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Hakkında yakalama kararı bulunan Can Dündar, Haziran 2016’dan bu yana Almanya’da yaşıyor. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck tarafından saraya davet edilen Dündar, ardından Alman Adalet Bakanlığındaki resepsiyona konuşmacı olarak davet edildi.
Alman Parlamentosu, 1 Haziran 2016’da 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak nitelendiren tasarıyı onayladı. 1915-1916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara uygulanan sözde soykırımın hatırlanması ve anılması kararlaştırıldı. Federal Meclisin bu tavrı üzerine Türkiye, Berlin Büyükelçisini Ankara’ya geri çağırdı.
Temmuz ayında İncirlik’teki Alman askerlerini ziyaret etmek isteyen Alman Savunma Bakanlığı Müsteşarlığına bağlı Savunma Komisyonu milletvekillerinden oluşan bir heyetin talebi ‘İncirlik askeri bir tesistir. Sivillerin germesi yasaktır’ denilerek reddedildi.
Temmuz ayında Köln’de yapılması planlanan “Darbeye karşı demokrasi mitingine” telekonferans yöntemiyle katılacak olan Erdoğan’ın bu izni iptal edildi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Almanya’ya sığınan FETÖ’ye mensup bazı isimlerin Almanya’da barınması da, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri gerdi. Türkiye, FETÖ mensuplarının iade edilmesini talep etti. Fakat Alman tarafı hukuk sürecini gerekçe göstererek Türkiye’nin talebini geri çevirdi. Almanya, FETÖ’nün yanı sıra Türkiye’nin PKK, DHKP-C ve aşırı sol örgütlerin Almanya’da bulunan elebaşlarını talep etmesine karşın ‘hukuk süreci’ni gerekçe göstererek talebi yerine getirmedi.
HDP Eş Genel Başkanlarının tutuklanması ve bazı medya kuruluşunun kapatılması üzerine Berlin’den tepkiler geldi. Türk Büyükelçiliği Maslahatgüzarı, Alman Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Bakanlıktan, “HDP’li politikacılar ve milletvekillerinin gece vakti tutuklanması Bakanlık nazarında durumu daha ciddi bir boyuta taşımıştır” denildi.
Almanya’ya giden AK Partili milletvekili ve TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın pasaportunu çaldırdığı için aldığı geçici pasaport sebebiyle Köln Havalimanında saatlerce alıkonulması Türkiye’nin tepkisine neden oldu. Türkiye’nin tepkisi üzerine Almanya, olaya neden olan kişinin “pasaport polisi” olduğunu kaydederek skandalı bir memura yükledi.
Alman Federal Mahkemesi tarafından Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) camilerinde görev yapan bazı imamlar hakkında FETÖ’ye mensup isimleri takip edip Ankara’ya bildirdiği gerekçesiyle “casusluk” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Evlerine baskın düzenlenerek aramalar yapıldı.
İki ülke arasında ekonomik, kültürel, siyasi ve toplumsal bağlar bulunuyor >
Almanya, Türkiye için önemli ülkelerin başında geliyor. Türkiye ve Almanya arasında ekonomik, kültürel, siyasi ve toplumsal bağlar bulunuyor. İki ülke arasında yıllık 35 milyar dolarlık ihracat yapılıyor. Türkiye’ye yılda 4 milyona yakın Alman turist geliyor. Türkiye’ye 6 bin 500 Alman iş adamı yatırım yapıyor. Almanya’da 3 milyonun üzerine Türk vatandaşı yaşıyor. 80 bine yakın Türk işletmesi Almanya’da faaliyet gösteriyor, 350 binin üzerinde istihdam sağlıyor. 100 milyar euroya yakın yıllık ciroları bulunuyor. Türk-Alman evliliklerinin sayısı 200 bine yakın. Türk-Alman evliliklerinden 150 bin çocuk dünyaya geldi. Türkiye’de ise 70 binin üzerinde Alman yaşıyor. Almanya, Türkiye için “akraba ülkeler” arasında bulunuyor.
İHA