Anaokulu Öğretmenine Zulüm Dersi
Kendi kurduğu anaokulunda öğrencileri ile birlikte şarkı söylerken çekilen fotoğrafta da görüldüğü gibi Hu Miaomiao genç, güzel ve zarif bir kadındı. Güzel şarkı söyleyen, dans eden ve öğrencileri tarafından çok sevilen biriydi. Miaomiao’nın okulu artık kapalı. 15 Haziran 2010’da, Çin’in kuzeydoğusunda yer alan Hebei Eyaleti’ndeki evini polis bastı ve henüz 25 yaşında olan Miaomiao’yı kaçırdı.
Diğer milyonlarca Çinli gibi, Miaomiao da bir Falun Gong (Falun Dafa) uygulayıcısı. Tutuklanmadan önce her gün beş egzersizden oluşan meditasyonunu yapıyor; doğruluk, merhamet ve hoşgörü ilkelerine göre yaşamaya çalışıyordu. Miaomiao ayrıca etrafındaki herkese Falun Gong’un ne kadar iyi olduğunu anlatıyordu.
Temmuz 1999’dan beri Çin Komünist Partisi (ÇKP) Falun Gong’u tamamen ortadan kaldırmak için uğraşıyor.
Herhangi bir yasal işlem yapılmadan, 26 Haziran 2010 tarihinde Miaomiao, Shijiazhuang Kadınlar Zorunlu Çalışma Kampında bir yıl hapse mahkum edildi. Miaomiao, böyle bir mahkumiyetin ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. Bundan birkaç yıl önce annesi de Falun Gong uyguladığı için bir çalışma kampında işkence sonucu ölmüştü.
Miaomiao, ailesine hiç haber verilmeden kampa gönderildi. Kampa vardığında bir depoya kilitlendi ve demir yatağa kelepçe ile bağlandı. Diğer mahkumlar, güzel uzun saçlarını kabaca kestiler. Ağzını bant ile kapattılar, terlik ile dövmeye başladılar ve sonra tüm gece ayakta durmaya zorladılar.
Gardiyanlar, cezalarını hafifletme karşılığı bazı mahkumları kötü işlerinde kullanıyordu. Miaomiao hücreye atıldıktan sonra çok fazla dikkat çekmeye başladı. Diğer mahkumlar onun her hareketini takip ediyordu. Onu dövüyor, uzun süre ayakta kalması için zorluyor, hakaret ediyor, eleştiriyor ve kendi işlerini yaptırıyorlardı. Tüm bu olanlar gardiyanların gözleri önünde oluyordu.
Bu, Falun Gong uygulayıcılarını bezdirmek için çok sık kullanılan bir taktikti. Diğer mahkumlar cezalandırılmak için, Falun Gong uygulayıcıları ise değiştirilmek ve inançlarından vazgeçirilmek için kampa gönderiliyordu.
Çin hükümeti tüm çalışma kamplarında uygulanmak üzere işkence için bir teşvik sistemi geliştirmiş. Çalışma kampı yöneticileri Falun Gong uygulayıcılarını inançlarından vazgeçirebilirse ödül alıyor, eğer başarısız olursa cezalandırılıyor. Çalışma kampı yöneticileri de aynı görevi gardiyanlara veriyor ve başarılı olanları terfi ediyor. Gardiyanlar da aynı şekilde diğer mahkumlara görev vererek başarılı olanların cezasını hafifletiyor. Bu şekilde bir zincirleme teşvik sistemi kurulmuş.
28 Ağustos 2010’da Miaomiao çalışma kampında iş yükü ile ilgili şikayette bulundu. Bunun üzerine gardiyanlar onu odasına kilitledi ve iki uyuşturucu bağımlısı kadını ve bir fahişeyi işkence yapmaları için odaya gönderdi. Birçok insan o gün Miaomiao’nun çığlıklarını duydu.
Odada, Miaomiao süpürge sapı ile dövüldü ve yaralandı. Mahkumlar onun kasık kemiğini kırdılar ve parmakları ile özel yerine işkence yaptılar. İşkence bittikten sonra yürüyemeyecek duruma geldi. Acı yüzünden ayaklarını açamıyor veya eğilemiyordu. Tuvalete onu gardiyanlar götürmek zorunda kaldı. Hem rahminden hem de vajinasından devamlı kan akıyordu. Onun durumuna tanık olan bir gardiyan Miaomiao’nun bir daha çocuk sahibi olamayacağını söyledi.
Yaralanmasına ve çalışamamasına rağmen işkence devam etti. Gardiyanlar, Miaomiao’nun içinde bulunduğu kötü durumu diğer mahkumlara göstermek istemediler ve 3 ay boyunca onu hücresinde tuttular. Genelde diğer mahkumlar uykuda veya dışarda olduğu zamanlar günde sadece iki kez tuvalete gitmesine izin verildi.
Tutuklandığında ayaklarında terliği vardı. Havalar soğumaya başladığında oradaki yetkili kişi ayakkabı veya çorap giyinmesine izin vermedi. Kendi başına duş almasına izin verilmedi. Yemekte sadece bir ekmek verildi.
Kamptaki bazı insanlar Miaomiao’ya yapılan muameleye tepki gösterdi ve onunla ilgili Falun Gong websitesi minghui.org’a rapor gönderdiler. Gönderilen raporlar bu makale için kaynak oldu.
Miaomiao ortadan kaybolduktan sonra, ailesi nerede olduğunu bulana kadar onu çok aradı. Aylarca babası ve erkek kardeşi kampa gitti fakat kamp görevlisi Miaomiao‘yu görmelerine izin vermedi. Sonunda 11 Ocak 2011’de Miaomiao’nun babası Hu Mingliang, kampta toplantı odasına kabul edildi. Camların arkasında o geçmişte neşeli, sağlıklı, dinç kızını başkalarının desteği ile zor halde yürürken gördü.
Miaomiao başına gelenleri babasına anlattı ve kendi adına dava açması için babasına yalvardı. Hu, bunun üzerine bir avukat tuttu. Çalışma kampı, avukatın müvekkilini görmesine izin vermedi. Hu, bu sefer, Pekin’de Adalet Bakanlığı, Kamu Güvenliği Bakanlığı, Halk Kongresi, Merkezi Yönetim Temyiz Bürosu ve Yüksek Savcılık adına ikinci bir dava açtı.
Pekin dönüşü polis kapısına dayandı ve onu tehdit etti. Hu, kızını görmek için tekrar talepte bulundu. 24 Şubat’ta görüşme ayarlandı. Kampa girmek isterken yerel polis onu araçlardan birine sürükledi. 26 Şubat’ta başka bir kasabaya götürüldü ve 19 Mart’a kadar orada esir tutuldu.
Hu’nun kızı için tuttuğu avukat kendi hukuk bürosundan aldığı talimatla davayı takip etmekten vazgeçti. Miaomiao’nun bir yıllık cezasının yakında sona ermesi bekleniyor. Onu tutuklayan polis bir form doldurarak mahkumiyetini isterse uzatabilir.