Antik Çin Tıbbında Doktorlar Olağanüstü Yetenekler İle Tedavi Ederlerdi

Antik Çin Tıbbında Olağanüstü Doktorlar ve Mucizevi Yetenekleri

Han Hanedanlığı döneminde yaşamış iki olağanüstü tıp doktoru, Zhang Zhongjing ve Hua Tuo (KanZongGuo.com)

Antik Çin Tıbbında, olağanüstü yetenekler olduğuna inanılırdı. Günümüzde de bu gibi örnekler vardır. Olağanüstü yeteneklere sahip  olan Rus vatandaşı Natalya Nikolayevna Demkina ile yapılan röportajda insanların vücutlarının içini görebildiği ve organların içini gözlemleyebildiği bildirilmiştir. Böylelikle tedavi yöntemleri sunabildiği, tanılarını koyduktan sonra ise gerçekten de tespit ettiği hastalıklardan dolayı insanların acı çektiği ortaya çıkmıştır.

Natalya Nikolayevna’nın İngiltere’de araştırması ile ilgili bir çalışma yapılmış ve bu araştırmanın sonuçları medikal alanda büyük bir sıçrama yaşanmasına sebep olmuştur.

Bu çeşit bir yetenek “ilahi görüş” olarak da bilinir. Bu yeteneğe sahip olanlar duvarların arkalarını ve insan vücudunun içini görebilir. Bugünlerde çok az sayıda ilahi görüş yeteneğine sahip insan vardır, fakat antik doktorlar bu olağanüstü yeteneğe sahipti. Antik kitaplarda da kayıtlara geçmiştir.

Sima Qian adında bir doktor tarafından yazılan “Shih Chi” adında bir makalede olağanüstü yeteneklere sahip olan Zhang Sangjun ile yaşadıkları anlatılır.

Zhang Sangjun, Sima Qian’a gizli bir reçete verir ve ilacı “çiğ” gibi “yere değmemiş su” ile birlikte almasını söyler. Zhan Sangjun’un tavsiyesinden 30 gün sonra Sima Qian duvarların arkasını ve insan vücudunun içini görebilmeye başlar.

Bir gün, Guo alanını geçerken bir cenaze görür. Bir görevli, Prensin aniden öldüğünü ve şimdi onu tabuta koymak için yola koyulduklarını anlatır.

Sarayın kapısında dururlarken Sima Qian prensin aslında ölmediğini, birazdan kendine geleceğini iddia eder. Görevli bu iddiaya inanmaz.

Sima Qian ısrar eder. “Sadece deneyin, bir doktora tanı koyması için gösterin. Prens sesler duyduğunda burnunu ve ağzını oynatacaktır. Kasıklarının hala sıcak olduğunu göreceksiniz” der. Sima Qian’ın yeteneği gerçekten de hayret vericiydi ve bugüne kadar halen gizemi çözülmüş değildir.

Hua Tuo, Geleneksel Çin Cerrahisinin kaşifi olarak bilinir. Anesteziyi keşfetmiştir. Anesteziyle ilgili ilk bilgiler “Huo Han Shu”da görülür. “Eğer akupunktur ve tedaviler hastalığı tedavi edemiyorsa, hastaya şarapla birlikte anestezik alması tavsiye edilir. Uyuştuğunda ve bilincini kaybettiğinde, karnını yararak tümör alınabilir. Eğer hastalık bağırsaklarında veya midesinde ise keser ve durularız, hastalıklı parçayı alırız ve dikeriz. Merhemi yaraya sürdükten sonra, 4-5 gün içinde kendini yeniler ve ortalama 1 ay içinde sağlığına kavuşur.”

Hua Tuo, insanların karınlarını açarak tedavi etti fakat x-ışınları olmadan nereyi keseceğini nasıl bildi? Hua Tuo’nun “ilahi görüş” olağanüstü yeteneğine sahip olduğu bu sebeplerden kabul edilmiştir. Aksi taktirde cerrah olamazdı.

Zhang Zhongjing, Çin Tıbbının bilgesi olarak bilinir ve o da bu olağanüstü yeteneğe sahipti. 20 yaşında olan Zhang Zhongjing, Wang Zhongxuan adında biriyle tanışır. Wang Zhongxuan’a “sen bir hastalık üzünden acı çekiyorsun, 40 yaşına geldiğinde kaşlarını kaybedeceksin ve ardından yarım yıl içinde hayatını kaybedeceksin. Bu hastalığı önlemek için 5 çekirdek tozundan almalısın” der.

Wang Zhongxuan, Zhang Zhongjing’in sözlerini çok hakaretvari bulur. İlacı kabul eder fakat uygulamaz. 3 gün sonra Zhang Zhongjing, Wang Zhonxuan’la tekrar karşılaşır ve sorar “ilacı  aldın mı?” Wang Zhogxuan “evet aldım” diye cevap verir. Zhang Zhongjing “görünüşe göre almamışsın. Neden hayatını önemsemiyorsun?” diye sorar.

Wang Zhongxuan tek bir kelime etmez. 20 yıl sonra gerçekten de kaşları dökülür ve tahmin edildiği gibi 187 gün içinde hayatını kaybeder.

Bu örnekler tarihte kayda geçmiş olan olaylardır. Bu doktorlar kendilerini ahlaki yönden geliştirirlerdi. Bu sebeple de olağanüstü yetenek sahibi idiler. Temiz kalple birlikte doğaüstü yetenekleri gelişiyordu. Doğaüstü tedavi yöntemleri ile de hastalıkları iyileştiriyorlardı. Antik zamanlardaki doktorlar için ruhsal kendini geliştirme yöntemi uygulamak çok gerekli bir şeydi. Süper yeteneklerini insanların hastalıklarını iyileştirmek için ve iyi veya kötü talihi tahmin etmek için kullanırlardı.

Antik zamanlardaki doktorların zihinleri ün ve para ile meşgul değildi. Zihinlerini susturabilirlerdi. Boş zihinleri ile derin konsantrasyona girerek bilgeliklerini arttırabilirlerdi. Yüksek seviyeli yeteneklere sahip olmalarının sebebi bu idi.

Daha sonraları ise, uygulama yaparak ruhlarını geliştiren  Çin Tıbbı hekimleri çok azaldı.

Modern toplumda, insanlar maddesel olanaklarla iyi bir hayat yaşayabiliyorlar. Bununla birlikte zamanla tutkuları ve bağımlılıkları da arttı. Telaş her yerde. Nasıl insanlar böylesine bir ortamda kalplerini, zihinlerini temizleyerek ruhlarını geliştirebilirler?

Şu anki “geleneksel” Çin tıbbı doktorları steteskop, sfigmomanometre, x ışınları, mikroskoplar, ultrason ve diğer modern aletleri kullanarak tedavi uyguluyorlar. Tanı koymada hızlılar, ancak antik çağda geleneksel Çin doktorları bir insana sadece bakarak sağlık durumunu görebiliyordu.

Geleneksel” Çin Tıbbı bugünlerde laboratuar testleri ve modern medikal teknolojileri ile Batı Tıbbına çok benzemektedir. Sadece deneyimler ve önceden tahmin edebilme sanatı Antik Çin tıbbından miras kalmıştır. Antik Çin Tıbbı’nın öz niteliği ise kaybolmuştur.

Orijinal İngilizce Metin

 

Diğer Antik Çin Haberleri:

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.