Arjantin’de Falun Gong Uygulayıcılarına Saldırı
BUENOS AIRES, Arjantin – 18 Temmuz’da Çin lideri Xi Jinping’in üç günlük Arjantin ziyareti esnasında Arjantinli Falun Gong (Falun Dafa) uygulayıcıları Çin liderini protesto etmek için bir araya geldi. Çin’de zulmün ve zorla organ toplamanın sona ermesi için barışçıl protesto gösterisi yapan Falun Gong uygulayıcılarına Çin dernekleri üyelerinden oluşan bir çete saldırdı.
Saldırganların Çin Büyükelçiliği tarafından organize edilmiş olabileceği tahmin ediliyor. Genelde tüm dünyadaki Çin büyükelçilikleri, ülkeyi ziyaret eden Çinli liderleri karşılaması için o ülkede yaşayan Çinlileri bir araya getiriyorlar.
Cumartesi günü yaşanan olaylarda, Arjantin’deki Çin askeri ataşe yardımcısı Falun Dafa uygulayıcılarını tehdit ettiği ve polise direndiği için polis tarafından tutuklandı.
İlk gün Arjantinli Falun Gong uygulayıcıları Retiro’da bulunan Sheraton otelinin karşısında toplanarak, açtıkları pankartlar ile Çin’deki acımasız zulmün sona ermesini talep ettiler.
Sarı tişört ve ceket giyinen Arjantinli Falun Gong uygulayıcıları, Çin lideri Xi Jinping’in kaldığı Sheraton oteli önünde sabahın erken saatlerinden itibaren toplanmaya başladılar ve “Falun Dafa İyidir” yazılı pankartları açtılar. Yoldan geçen insanlara Çin’de Falun Gong’a karşı işlenen insanlık dışı zulüm ve zorla organ toplama hakkında bilgi verdiler.
İlerleyen saatlerde biraraya gelen ve ellerinde kırmızı bayrak açan bir grup Çinli, protestoculara saldırmaya çalıştı. Falun Gong uygulayıcılarının açtığı pankart ve afişleri tahrip ettiler. Bu grup ağırlıklı olarak CASRECH (Arjantin Çin süpermarket sahipleri derneği) üyelerinden oluşuyordu.
Benzer protestolar ve Falun Gong uygulayıcılarını durdurmak için saldırılar şehrin faklı yerlerinde iki gün boyunca devam etti.
Polis, Falun Gong uygulayıcılarını korumak için koruyucu bir duvar ördü. Fakat buna rağmen, Çinli grup, Arjantinli uygulayıcılara saldırmaya devam etti. CASRECH üyeleri ve Büyükelçilik çalışanlarından oluşan çete, uygulayıcılara ulaşmak için bir kaç kez polis duvarını kırmaya çalıştı.
Askeri Ataşe tutuklandı
Olaylar sırasında Arjantin Çin Büyükelçiliği Askeri Ataşe yardımcısı, birkaç kez polis kordonunu kırmaya çalışmasının ardından polis tarafından yere yatırıldı. Diplomat kelepçelendi ve polis tarafından götürüldü. Polis sonunda bir çember oluşturdu ve Arjantin vatandaşlarının yaralanmasını engelledi.
Falun Gong uygulayıcıları olayların ardından yoldan geçenlere broşür dağıtarak ve pankartlarını göstererek barışçıl bir şekilde protestolarına devam ettiler. Kongreden ayrılırken Xi Jinping’in arabası, zorla organ toplamanın durdurulması ve Çin’deki Falun Gong katliamının sona ermesi yazılı sarı bir bayrağın önünden geçti.
Falun Dafa nedir?
Falun Dafa, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü evrensel ilkeleri doğrultusunda kişisel gelişimi sağlayan yüksek düzeyde bir qigong uygulamasıdır. Falun Dafa, zihin, vücut ve ruh gelişimine yönelik bir sistemdir ve zihinsel ve fiziksel sağlık üzerinde olumlu değişimler meydana getirmektedir.
Uygulama herkese açık, ücretsiz, üyelik ve hiçbir dinsel form içermediği gibi tamamen serbesttir. Tüm dünyada açık alanlar ve parklarda yapılmakta olan uygulamayı, öğrenmek isteyenlere egzersizler yerel gönüllü uygulayıcılar tarafından öğretilmektedir.
Falun Dafa ilk olarak 13 Mayıs 1992 tarihinde Li Hongzhi tarafından halka tanıtılmıştır. Sağlık üzerinde sağladığı mucizevî gelişmelerin ardından kısa zamanda Çin’de ve dünya çapında büyük bir hızla yayıldı. Günümüzde Amerika, İngiltere, Almanya, Avustralya, İsveç başta olmak üzere dünyanın 100’den fazla ülke ve bölgesinde 100 milyondan fazla insan tarafından uygulanmaktadır. Falun Dafa başta Birleşmiş Milletler olmak üzere dünya çapındaki birçok örgüt, kuruluş ve ülkeden 1045 ödül ve 2890’dan fazla destek mektubu almıştır. Ayrıca Falun Dafa’nın kurucusu Li Hongzhi, 2000, 2001 ve 2002 yıllarında 3 kez üst üste Nobel Barış ödülüne aday gösterilmiştir.
Falun Dafa Çin’de Neden Zulüm Görüyor?
Falun Dafa’nın Çin içinde ve dışında kısa sürede hızlı bir şekilde yayılması iktidardaki Çin Komünist Partisini (ÇKP) rahatsız etti. Bu rahatsızlığın en önemli nedenlerinden biri de 1998 yılında Çin’de Falun Dafa’yı uygulayan insanların sayısının Komünist Parti üye sayısından çok daha fazla olması ve rejimin bu kadar insanı kendisine bir tehdit olarak algılamasıdır. Ancak bu insanların istedikleri tek şey sağlıkları için faydalı bir uygulamayı yapmak ve daha iyi birer insan olmaktı.
1992–1999 yılları arasında devletin de desteği ile Çin’in her bölgesinde Falun Dafa uygulaması yapan insanlar görülebiliyordu. Fakat 20 Temmuz 1999’da devlet ani bir değişim göstererek tüm Falun Dafa uygulayıcılarını tutuklamaya, radyo ve televizyonlarda karalama kampanyaları yayınlamaya başladı. Hiçbir suç işlememiş masum insanlar evlerinden zorla alınarak tutuklandı, birçok çocuk yetim kaldı ve aileler dağıldı. Uygulayıcılar çalışma kamplarında zorla tutuldu, acımasızca işkence gördü, kadınlar tecavüze uğradı, vücutlarına bilinmeyen ilaçlar enjekte edildi, beyin yıkama kamplarına gönderildi, aileleri taciz edildi ve hatta canlı uygulayıcılardan organları toplanarak yüksek fiyatlara satıldı.
Bu vahşete iştirak eden ÇKP yetkilileri hakkında birçok ülkede soykırım davaları açıldı. İşlenen bu insanlık dışı suçlar Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Komitesi, Dünya Psikiyatri Birliği, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Komisyonu raporlarında ve dünya çapındaki medya kuruluşları tarafından belgelenmiş durumdadır.
Bugüne kadar yaşanan zulümde binlerce uygulayıcının işkence ve kötü muamele sonucu öldürüldüğü doğrulandı. Yüzbinlerce uygulayıcı hala çalışma kamplarında ve gözaltı merkezlerinde işkence görmektedir.
Haberi hazırlayan: Miguel A. Díaz, Epoch Times ve Manuel Pascual, Epoch Times