Avrupalı Parlamenterlerden Çin’e Mesaj: “Komünizmi Yıkın”
New York merkezli New Tang Dynasty (NTD) televizyonuna konuşan iki Avrupalı siyasetçi Çin lideri Xi Jinping’in bir gün ülkeye hakiki bir reform getireceğine inanandiklarini ifade ettiler. İki siyasetçi, rejimin Marksist ideolojileri artık terk etmesi gerektiğini vurguladılar.
AB Parlamentosu’nun İngiliz üyesi Gerard Batten Xi’nin “ideolojik baskı” olarak tarif ettiği komünizmi bırakması gerektiğini belirtti ve “ona artık kimse inanmıyor” dedi.
Yakın tarihte Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komite başkanı olarak görev yapan Fransız Henri Malosse ise, Xi’nin komünist sistemin dagilmasinini sağlayan siyasi ve ekonomik reformları ile ünlü Mihail Gorbaçev’in izini takip etmesi gerektiğini ifade etti. Malosse “Bir gün tüm medyanın bağımsızlığına karar verdiğinizde komünist sistem çökecektir çünkü komünist sistem kendi başına bir yalandır” dedi.
Batten, Xi’nin yolsuzluk karşıtı kampanyası hakkında olumlu konuştu. Fakat Komünist Partisindeki kemikleşmiş çıkar çevreleri yüzünden daha büyük bir siyasi reformun yapılamadığını belirtti.
Batten, “Başkan Xi Jinping doğru yolda hareket ediyor fakat biliyoruz ki Komünist Parti içerisindeki hizipler bazı şeylere engel oluyor” dedi.
Batten, muhtemelen eski Parti lideri Jiang Zemin ve onun yandaşlarını kastediyordu. Jiang Zemin 1989’den 2002’ye kadar Parti Genel Sekreterliğini yürüttü fakat emekliliğinde de entrikalar vasıtasıyla halefi Hu Jintao üzerinde önemli güç kurmaya devam etti.
2013 yılında Komünist Partinin 18. Ulusal Kongresinde Xi Jinping iktidara geldi ve bazı şeyler değişmeye başladı.
Batten, “Komünist Partiyi temizleme operasyonunda ona başarılar dileriz. Fakat kat edeceği yol bu kadar çünkü Komünist Partinin kültürü yozlaşmış, özünde yozlaşmış ve komünizm şeytani bir ideoloji” dedi.
Parlamenterler ayrıca Xi’nin yolsuzluk kampanyası kapsamında Çin’de Falun Gong spiritüel uygulamasına yapılan zulmün de bitmesini arzu ediyorlar.
Falun Dafa (Falun Gong) geleneksel Çin kültürüne dayanan zihin ve beden gelişimine yönelik bir meditasyon uygulamasıdır. 1992 yılında Çin’de halka tanıtılmıştır ve şu an dünyada yetmişten fazla ülkede uygulanmaktadır.
1990’larda, Falun Dafa Çin genelinde oldukça popüler oldu ve hızla yayıldı. Çin hükümeti tarafından desteklendi ve birçok ödüle layık görüldü. 1999 yılında, Falun Dafa uygulayan kişi sayısı 100 milyona ulaştı. Falun Dafa’nın bu kadar popüler olması rejime karşı bir tehdit olarak görüldü. Bu sebeple, Temmuz 1999’da donemin Çin Komünist Partisi lideri Jiang Zemin Falun Dafa’yı “yok etmek” için şiddetli bir kampanya başlattı.
Bugün Çin’de, Falun Dafa’yı uygulayan on milyonlarca insan Çin rejimi yüzünden hapse giriyor, işkence görüyor ve hatta öldürülüyor. Toplama kamplarına ve hapishanelere götürülen insanların kan ve doku örnekleri alınıyor ve organları sistematik bir şekilde zorla toplanıyor.
Çin’de canlı Falun Dafa uygulayıcılarının organlarının zorla ve yasadışı yollarla alınıp devlet hastanelerinde satıldığı artık tüm dünya tarafından bilinmektedir.
Araştırmacılar tarafından 60.000’den fazla insanın bu yolla öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Malosse, Çin rejiminin organ hırsızlığı uygulamasını durduracağına dair verdiği sözleri tutamamasını kınadı.
“Bu kabul edilir bir şey değil ve maalesef, liderin verdiği sözlere rağmen bu uygulama durmadı ve Falun Gong’a karşı yapılan zulüm insan vicdanına aykırı bir durum” dedi.
Batten ise “Umuyorum başkan bu konuda artık birsey yapmak için kolları sıvar ve zulmü durdurur” dedi.
Haberi hazırlayan: Leo Timm, The Epoch Times
[…] Çin Halk Cumhuriyeti ve özellikle Komünist Parti gerçekten terörle mücadele ediyorsa Türkiye onun arkasında olacak. Biz onun […]