Avukat Yardımcısı, ‘İnsanoğlu Nasıl Var Oldu’ Makalesinin ‘Düşündürücü’ Olduğunu Söyledi

Peggy Welsh. (Peggy Welsh’in izniyle)

Pensilvanya’da avukat yardımcısı Peggy Welsh, “İnsanoğlu Nasıl Var Oldu?” başlıklı makaleyi “ilginç ve düşündürücü” bulduğunu söyledi.

Falun Gong‘un kurucusu Bay Li Hongzhi tarafından yazılan makale Ocak ayında The Epoch Times tarafından yayınlandı. Falun Dafa olarak da adlandırılan Falun Gong, doğruluk, merhamet ve hoşgörünün evrensel ilkelerini öğreten manevi bir uygulamadır.

“Söylemeye çalıştığı şeyin önemini anlıyorum. Bence genel olarak herkesin Yaratıcı ile bir tür manevi bağ kurması çok önemli,” dedi Welsh.

Welsh aynı zamanda bir sağlık danışmanıdır. Sağlığın hem bedeni hem de maneviyatı içerdiğini anlıyor. “Optimal sağlığın sadece nasıl beslendiğimiz ve vücudumuzu nasıl hareket ettirdiğimiz olmadığını düşünüyorum. Ruhâni bir bağa sahip olmak da önemli” diyor.

Welsh, Bay Li’nin insanlara bir kurtuluş şansı vermek için ilahi varlıklar tarafından açıklamalarını, yakından korunan sırlarını ve dünyanın güncel olayların gerçek resmini iletmesi için çağrılması hakkında yazdıklarını okumayı “çok ilginç” buldu.

“Bunu anlıyorum,” dedi Welsh. Çoğu insanın öldükten sonra kendilerine ne olacağını düşünür. “Hepimiz cennete gitmek istiyoruz.”

Welsh, Bay Li’nin makaleyi şu anda yayınlama konusundaki acil motivasyonunu anlıyor. “Öldüğümde ve kurtuluşa kavuştuğumda cennetin, iyilik için gittiğim, kötü olduğum için geri gönderilmediğim bir yer olduğunu düşünüyorum.” Çok acı çektiğini ve bunun inancını güçlendirdiğini söyledi. İnancı sayesinde Tanrı’nın lütfuyla kurtulduğuna ve eninde sonunda cennete gideceğine inanıyor.

“Bütün gözyaşlarının silineceği yer orası. Keder olmayacak. Ölüm olmayacak. Tanrımın, kurtarıcımın huzurunda olacağım.

“İnsanların hayatlarını değiştirmeleri gerektiğini görmesini tamamen anlıyorum. Gerçekten anlıyorum.”

‘ZAMAN ÇOK ÖNEMLİDİR’

Welsh, inancına derinden bağlı bir Hıristiyan olarak farklı bir bakış açısına açık olmaktan korkmadığını söyledi. Bay Li’nin makalesinin kendi hayatını görmek için bir “ışık” yaktığını düşünüyor.

Welsh şöyle dedi: “Zamanın çok önemli olduğu konusunda bana daha fazla güven verdi. Ama Tanrı’nın sizin için isteğini yerine getirmek için zamanınız tükeniyor. Ve hepimizin buraya yapmak üzere getirildiğimiz bir işi var.”

Welsh, Bay Li’nin makalesini okuduğu gün aynı zamanda “Hıristiyanların yüzde 47’sinin ahir zamanda olduğumuza inandığını” söyleyen bir araştırmayı da okuduğunu söyledi.

Welsh zaman konusunda Bay Li ile aynı fikirde. “Zamanın çok önemli olduğunu düşündüğü için çağrılıyor, benim aldığım mesaj bu. İnsanlara bunu şimdi söylemek zorundayım çünkü zamanları tükenecek. Zamanın çok önemli olduğuna katılıyorum.” dedi.

Welsh de makalede yazılanlara katılmaktadır: Cennet, Dünya ve insanlar Yaratıcı tarafından yaratılmıştır ve Yaratıcı asla bazı yaşamları kayırıp diğerlerini küçümsemez.

‘İyinin Kötüye Karşı Savaşı’

Welsh, Falun Gong’un doğruluk, merhamet ve hoşgörü gibi birçok değeri Hıristiyanlık ile paylaştığını düşünüyor.
Welsh, “İyi bir insan olmayı ne kadar çok öğrenirseniz, o kadar çok iyi bir insan olmak istersiniz” dedi. “Bir Hıristiyan olarak her zaman söylediğimiz gibi, daha çok İsa gibi olmak istiyorum, çünkü o iyi bir Hıristiyan olmanın örneğini verdi.”

Ancak Welsh şu anda pek çok kötü şeyin yaşandığını görüyor. İnsanların “şeytanın gerçek olduğunun, kötülüğün gerçek bir güç olduğunun” farkında olması gerektiğine inanıyor.

“Daha yeni bir okulda küçük çocukların vurulduğu bir olay yaşadık ve ben bunun bir silah sorunu olduğunu düşünmüyorum. Bence bu bir Tanrı sorunu,” dedi Welsh. “Kötülük var çünkü Tanrı’dan oldukça uzaklaşmış durumdayız.”

Toplumdaki pek çok kişinin kötülüğe taptığını ve bunun da onları tehlikeye sürüklediğini ima ediyor.

“Grammy ödüllerini izlemedim ama o müzik ödülleri şovundaki performansların video kliplerini gördüm. Günümüz toplumunda gerçekten de şeytana tapmayı ima eden şeyler var,” dedi Welsh.

“Bugün bulunduğumuz noktanın bu olduğunu düşünüyorum. Bu, iyinin kötüye karşı savaşıdır.”

Welsh şunları vurguladı: “Direnmeliyiz, kötülükle savaşmalıyız ve başkalarının kötülükle savaşmasına yardım etmeliyiz çünkü bu gerçek. Bence her zamankinden daha fazla bunun gerçek bir güç olduğunun kanıtını görebiliyoruz.”

Her gün dua ederek üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini söyledi.

Çin İçin Dua Etmek

Welsh yaklaşık 18 yıldır Kutsal Kitap çalışmasıyla ilgilenmektedir. İncil çalışması yapan bir topluluğa liderlik yapıyor. Son birkaç yıldır en çok dua ettikleri ülkenin Çin olduğunu, çünkü Hıristiyanların Çin komünist rejimi tarafından zulüm gördüğünü söyledi.

Welsh, Çin’de Hıristiyanların inançlarını ancak bodrum katlarında saklanarak gizlice yerine getirebildiklerini öğrendikten sonra, “Bu aklımın alabileceği bir şey değil,” dedi.

Welsh, Falun Gong’un Çin’de son 24 yıldır zulüm gördüğünü duyduğunda şaşırmadığını söyledi. Fakat herhangi bir dini inanca karşı yapılan zulmü kabul edemeyeceğini belirtti.

Welsh, “İbadet etme özgürlüğümüz var, ifade özgürlüğümüz var” dedi. “Amerika Birleşik Devletleri’nin en temel ilkelerinden biri din özgürlüğüdür.”

“Herhangi bir komünist ülkenin bir kişinin Yaratıcısıyla ilişki kurmasını yasaklaması gerçekten aklımı karıştırıyor ve ruhumu acıtıyor. Çok acı verici.”

Welsh, kendisinin ve İncil çalışma grubunun Çin için daha çok dua edeceğini söyledi.

Haber: Lily Sun, The Epoch Times
Çeviri: Tijen A.Ç., The Epoch Times

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.