Bakan Atalay: 2010 Yılı İçinde İşkenceden Dolayı Hiçbir Suçlama Ve Dava Söz Konusu Olmadı
ANKARA– İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 2010 yılı içinde şu ana kadar işkenceden dolayı hiçbir suçlama ve davanın söz konusu olmadığını belirterek, “Kötü muamele içinde olan personeli kurumlarımızda yaşatmıyoruz, yaşatmayacağız.” dedi. Beşir Atalay, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nin akademik yıl açılışında konuştu. Bakan Atalay, Polis Akademisi’nin Türkiye’de güvenlik alanında en önemli çalışmaların yapıldığı yer durumunda bulunduğunu, burada sadece öğrenci yetiştirilmediğini, bilimsel çalışmalar yapıldığını, güvenlik stratejisi oluşturulduğunu kaydetti. Atalay, bakanlığın çalışmalarında enstitüsünden devamlı şekilde yararlandıklarını ifade etti. Atalay, 220 bin polisin yüzde 50’sini her yıl hizmet içi eğitimden geçirdiklerini belirterek, “Eğitimimizin odağında insan ve hukuk var. Son üç yılda güvenliğe, güvenlik anlayışına bakışımızın da göstergesidir. Zihniyet değişimi yapmadan istediğiniz değişim yapamazsınız. O zihniyet değişimi bu sıralardan geçiyor. Demokrasi, hukuk üstünlüğü, insan hakları kavramları bizim için çok belirleyici. Hukuk devleti haline gelmesi insanları devlet baskısından icabında korumak için geliştirilmiştir. Bizim de en hassas noktamız bu.” dedi. “İNSAN HAKLARI BAKANLIĞI GİBİ ÇALIŞTIK” İçişleri Bakanlığı olarak insan hakları bakanlığı gibi çalıştıklarını söylen Bakan Atalay, “Buradaki eğitime de ülke genelindeki polisin hizmetine kadar böyle baktık.” diye konuştu. Bakan Atalay, hükümetler dönemlerinde getirdikleri işkence ve kötü muameleye sıfır toleransın bugün sıfır seviye ulaştığını kaydederek, şunları söyledi: “Türkiye işkencelerle suçlanan bir ülke değildir. 2010 yılı içinde şu ana kadar işkenceden dolayı hiçbir suçlama ve dava söz konusu olmamıştır. Kötü muamele içinde olan personeli kurumlarımızda yaşatmıyoruz, yaşatmayacağız. 2009 yılı Türkiye’de polis merkezleri ve karakollar yılı oldu. Karakollar ve polis merkezleri gözden geçirildi. İç dizaynı, iç temizliği, vatandaş nerede oturacak, kendisine ne söylenecek her şey elden geçirildi. 40 bin polisimizi vatandaşla nasıl muhatap olacağı konusunda eğittik. Bugün 1320 polis merkezimiz, 2000 jandarma karakolumuzun aynı standarttadır, oralar temiz ve vatandaşa iyi ortamlar yapıldığı ortamlardır. Hiç kimse oralara gitmekten korkmuyor, eskisi gibi çevresinden uzaktan dolaşmıyor. Nezarethanelerde mutlaka kamera var, yanlarında duşu var. Hukuka bağlılık ve insan haklarına saygı konusunda çok büyük hassasiyet kazanmıştır. Polis ve jandarmamızda görevini icra ederken insan haklarına ve hukuka bağlılık son derece yüksek hassasiyet haline gelmiştir.” Türkiye’de suç oranlarında büyük bir düşüş olduğunu ve kentlerin dünyanın en güvenli şehirleri arasında yer aldığını söyleyen Atalay, “Polis teşkilatı kurumsal güven araştırmalarında en başta geliyor. Birinci sırada polis teşkilatı geliyor. TÜİK’in yaptığı vatandaş için yaşam memnuniyeti araştırmasında, ‘Hükümetin hangi icraatını beğeniyorsunuz?’ diye vatandaşa sorulan soruda, 2009 yılında asayiş hizmetleri vatandaş bakımından ilk sırada yer aldı. 2008 yılında sağlık hizmetleri ilk sırada bulunuyordu. Bu güven suçların azalmasında etkili olmuştur.” tespitinde bulundu. “HER SUÇUN ALTINDAN ORGANİZE BİRLİKTELİKLER ÇIKIYOR” Türkiye’de bu dönemde güvenlikte en önemli başarının organize suçlar ve çetelerle mücadele olduğunu söyleyen Atalay, “Hangi suç türünü altını kaldırsanız altından organize birliktelikler çıkıyor. Çetelerle mücadele, mafya ile mücadele bütün suçlarında azalmayı getiren en önemli faktördür. Türkiye’nin sosyolojik değerlendiriyoruz. Bizim dönemimiz çetelerle mücadele parlak dönemdir. Hiç yerde mafyanın boy gösterdiği falan görülmüyor. Devletin otoritesinin dışında hiçbir yerde otorite yoktur ve olmayacaktır.”şeklinde konuştu. AKADEMİ BÜNYESİNDE İSTİHBARAT YÜKSEK LİSANS BÖLÜMÜ AÇILACAK Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan ise açılışta yaptığı konuşmada, akademi olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Arslan, 2011 yılı başında akademi bünyesinden istihbarat yüksek lisans programını başlatacaklarını belirterek, “İstihbarat sadece komplo teorileri konuşulan bir konu olmaktan çıkacak. Bilimsel olarak ele alınacak bir haline gelecek.” dedi. Arslan, geçen hafta İstanbul’da İstihbarat toplantısı düzenlediklerini, MİT, Emniyet, akademisyenlerin katılımıyla konuyu ele aldıklarını kaydetti. Arslan, İngilizce ve Türkçe olarak aylık uluslararası terörizm dergisi çıkarmaya başladıklarını da sözlerine ekledi.