Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasa değişikliği teklifine ilişkin, “Teklif 340-350 arası bir oy aralığında TBMM’de kabul görecek diye inanıyorum” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında anayasa değişikliği ve gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Bozdağ, TBMM’deki anayasa değişikliği maddelerinin görüşülmesiyle ilgili, “Nitekim dün 1. madde 347 çıktı, 2. madde 343 ama 4 milletvekili de o arada son oylamada bulunamadı. Onlar gelse ne olurdu? Belki 347 olacaktı, belki farklı olacaktı. Bu iki maddenin görüşülmesi gösteriyor ki teklif 340-350 arası bir oy aralığında TBMM’de kabul görecek diye inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“TBMM’de oylama gizli yapılıyor”
“Esasında anayasadaki hüküm oylamanın gizli yapılmasıdır” diyen Bakan Bozdağ, “Peki TBMM’deki oylama nasıl? O da oylamanın gizli yapılmasıdır. Şu anda 3 defa oylama yapıldı. Oylamanın 3’ünde de gizli oylama yapıldı. Milletvekilleri oylarını gizli kullandı. Bazıları kabine giriyor, bazıları kabinin dışında oy kullanıyor. ‘Gizli oylama’ demek, kabine girip perdeyi kapatıp, oy kullanmak anlamına gelmiyor. Oyunu gizli vermek. Adam oyunu dışarıda da kullanırken, çünkü sizin elinizdeki pulu kimse göremiyor, zarf da öyle. Öyle tuttuğunuzda kullanabilirsiniz. Önemli olan onun gizli kullanılmasıdır. Kabinde kullanılması değildir” açıklamasında bulundu.
“Kanunsuz bir şekilde, iç tüzüğe aykırı bir şekilde kamera konularak, görüntü alınarak bu yapılmaya çalışıyor “
Bozdağ, şunları kaydetti:
“CHP sanki gizli oy kullanma, kabinde oy kullanma zorunluluğuymuş gibi bir taktik yapıyor ve bütün bu tartışmalar içinde ‘oylama gizliliği ihlal edilerek yapılıyor’ argümanını ispat etmeye dönük bir çalışma yapıyor. Kanunsuz bir şekilde, iç tüzüğe aykırı bir şekilde kamera konularak, görüntü alınarak bu yapılmaya çalışıyor. Benim gördüğüm 3 oylama oldu şu ana kadar, bu oylamaların 3’ü de gizlilik kuralına riayet edilmek suretiyle yapılan oylamalardır. Bunun altını özellikle çizmek isterim. CHP sadece anayasanın bu ibaresine aykırı bir iş yapıldığını ispat etme gayreti içinde olduğundan farklı gösteriyor. ”
“Bekir Bozdağ olarak ben ‘evet’ diyorum”
Anayasa Mahkemesine geçmişte bu konunun gittiğini hatırlatan Bozdağ, “Anayasa Mahkemesi bu konuya ilişkin bir şekil şartı şeklinde değerlendirmesi olmadı. Bunun sonuca etkili olup olmadığı konusunda ir somut bir şey olmadığını ifade etti. Ama ‘Bu şekil şartıdır, değildir’ şeklinde bir değerlendirmesi Anayasa Mahkemesince olmadı. Ben milletvekiliyim, bu oyumun bilinmesini istiyorum, buradan da söylüyorum bütün Türkiye’ye; ben Bekir Bozdağ olarak Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı sistemine geçmesini siyasi istikrar, güçlü iktidar, güçlü yasama, güçlü Türkiye için faydalı ve yararlı görüyorum. Oyumu da evet olarak veriyorum. Bunun bilinmesini de istiyorum. Ben buradan da aziz milletimize söylüyorum. Bekir Bozdağ’ın oyu ‘Evet’dir. Ben evet olarak kullanırım. Birisi ‘baskı, korku, tehdit altında olma ben kendi oyumun bilinmesini istemiyorum’ diyebilir. O zaman onun oyunu o şekilde vermesini engelleyecek bir mekanizma, eğer olur birisi ‘ben oyumu gizli kullanacağım’ dedi, birisi kalktı onu engellemeye, o zaman tam bir anayasaya aykırılık oluşur. Şu anda oylamanın gizliliği kuralına TBMM’de uyulmaktadır. Oylamanın gizliliğine riayet edilmek suretiyle yapılmaktadır. Başkanlık divanı da bunu zaten her aşamada ifade ediyor. CHP de bunun aksini iddia ediyor, onu ispat etmek için kendisini dedektif yerine koymuş durumda, böyle bir çalışma yürütüyor. Tartışma da buradan kaynaklı. Herkes oyunu gizli kullanıyor” şeklinde konuştu.
“Tutuklu bulunan birisinin hürriyeti kısıtlandığı için parlamentoya gelebilmesi ve bu oyunu kullanabilme imkanı yoktur”
Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tabii onlar siyaset yapıyor, kendince bunu gündeme getirmek için milletvekilleri de parlamentoda oylamalara katılmıyorlar. Kendi açılarından bir siyasi değerlendirme yapıyorlar, siyasi bir tutum ortaya koyuyorlar. Ama Meclis görüşmelerine katılma ve Mecliste oy kullanma siyasi tutumla alakalı bir şey değil. Anayasa ve iç tüzüğe uygunlukla doğrudan alakalı bir konu, hukuka uygunlukla doğrudan alakalı bir konu. Burada bizim bakacağımız şey böyle bir durumda anayasa, iç tüzük ve diğer kanunlar ne diyor? Ona bakmamız gerekiyor. Anayasa, iç tüzük çok açık, oy kullanması için kişinin Genel Kurulda olması lazım. Vekaleten oy kullanmak ancak bakan veya başbakan için söz konusudur. Onun dışındaki milletvekillerine vekaleten oy kullanma yetkisi verilmemiştir. Tutuklu bulunan birisinin hürriyeti kısıtlandığı için parlamentoya gelebilmesi ve bu oyunu kullanabilme imkanı yoktur. Kanunlarımız çok açık, çok net. O nedenle bu siyasi bir değerlendirmedir. HDP’lilerin bu konu üzerinden bir siyasi duruş ortaya koymalarıdır. Bu tutumları anayasa ve kanunlara uygun değildir.”