Baldaki İlaca Dikkat
Arıların tedavisi için bilinçsizce kullanılan bazı ilaçların ve zirai ilaçların balda ilaç kalıntısına yol açtığı, bunun da insan sağlığını tehdit etiği bildirildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kürşad Daş, yaptığı açıklamada, sahte baldan sonra balda ilaç kalıntılarının da insan sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekti.
Daha fazla bal elde etmek ya da daha fazla para ödememek adına bazı arıcıların kendi yöntemlerini kendilerinin geliştirdiğini ifade eden Daş, söz konusu arıcıların arılardaki parazitlere karşı sığırlarda kullanılan böcek ilacı, bal mumu güvesine karşı da naftalin kullandıklarının belirlendiğini söyledi.
Arılar için üretilen özel ilaçların dışında arılara uygulanan ilaçların balda kalıntı yaptıklarını söyleyen Daş, bunun yanı sıra tarım ilaçlarının da, işçi arıların ilaçlama yapılan alanlardaki polenleri taşıması ile balda kalıntıya yol açtığına işaret etti.
Balda biriken ilaç kalıntılarının şifalı bir besini adeta zehirli hale getirdiğini kaydeden Daş, şunları kaydetti:
”Ne yazık ki arıcıların bilinçsizce kullandıkları ilaçlar ve zirai ilaçlar balda kalıntıya yol açıyorlar. Baldaki ilaç kalıntısı da insan sağlığını tehdit ediyor. Arılara ve kovana uygulanacak ilaçlar mutlaka Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış veteriner hekim tarafından reçetelendirilmiş ilaçlar olmalıdır. Arı kayıplarının önüne geçilmesi ve kaliteli ürün elde edilmesi için artık arıcıların da bu bilinçle hareket etmesi şarttır.”
Türkiye’de üretilen balların ilaç kalıntısı nedeni ile ihracatında da sorun yaşandığını da ifade eden Daş, özelikle arıcılıkla ilgili birliklerin bu konuda arıcıları bilinçlendirmelerinin ve sağlıklı ürün elde edilmesi için veteriner hekimlerin reçetelendirdikleri ilaçları, kullanma talimatına uygun olarak kullanmalarının sağlanması gerektiğini kaydetti.
Daş, arıcıları uyararak arıların tedavi süresince ve son ilaç uygulanmasından 30 gün boyunca elde edilen balın kesinlikle insan tüketimine sunulmaması gerektiğini de vurguladı.
/www.thehealthnews.org/