Baykal İzmir’de Genel Başkan Gibi Karşılandı
İZMİR– Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın oğlunun düğününe katılıp nikah şahitliği yapmak için İzmir’e geldi. CHP ilçe teşkilatlarına mensup kalabalık bir grup, Baykal’ı Adnan Menderes Havalimanı’nda genel başkan gibi coşkuyla karşıladı. Partililer tarafından açılan, “Keser döner sap döner, bir gün hesap döner”, “Sensiz olmuyor”, “Güneş balçıkla sıvanmaz”, “Deniz komplolarla yıkılmaz”, “Bu kalp seni unutur mu?”, “Sen yine haklı çıktın”, “İzmir denizsiz, Türkiye sensiz olmaz” pankartları, tekrar partinin başına geçmesi için çağrı olarak yorumlandı.
Havalimanında gazetecilerin sorularını cevaplayan Deniz Baykal, CHP’de yaşanan iç savaşı, “Partide tartışmalar olur, o tartışmanın çözüm yöntemi bellidir. CHP bir ailedir. Aile sorunlarını, aile meclisinde çözeriz.” sözleriyle değerlendirdi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, “Korku imparatorluğunu yıktık.” sözü hakkında ise, “Bunlara benim girmemi gerektiren bir durum yoktur. Bunlar kavga içindeki yumruklar, taşlar. Onların peşinde koşmanın bir anlamı yok.” dedi. Baykal, yaşanan süreçte Kılıçdaroğlu ile hiç görüşmediğini de belirtti.
Genel başkanlıktan istifa ettikten sonra ikinci defa İzmir’e gelen Deniz Baykal’ı, CHP teşkilatına mensup kalabalık bir grup karşıladı. Karşılamaya gelenler arasında Milletvekili Arıtman ve eşi Yetkin Arıtman’ın yanısıra Baykal’a yakınlığıyla bilinen eski il başkanlarından Kemal Karataş ve Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasından sonra istifa etmek zorunda kalan Ekrem Bulgun, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır ve Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan gibi isimler vardı. Havalimanında bir basın açıklaması yapan Baykal, sözlerine, “İzmir’i ve İzmirlileri çok özlemiştim. Benim için gerçekten çok mutluluk verici bir buluşma oldu. İzmirlilerle özlem gidereceğim. Hem İzmir’i hem İzmirli dostlarımı, arkadaşlarımı daha yakından dinleme ve konuşma fırsatı bulacağım. O nedenle bugün, belki yarın da büyük ölçüde İzmir’de olacağım.” diyerek başladı. İzmir ziyaretinin tamamen özel nitelik taşıdığının altını çizen Baykal, Arıtman’ın oğlunun nikah töreninde bulunmak için geldiğini, Arıtman ailesinin ve İzmirlilerin misafiri olacağını söyledi.
Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Baykal, CHP’de yaşanan eksen tartışmalarına cevap verdi. CHP’nin ekseninin kesinlikle kaymayacağını savunan Baykal, “CHP Türkiye’nin en köklü, en kurumsallaşmış, çizgisi tarih ve zaman içinde oturmuş bir büyük kuruluşudur. Türk siyasetinin en temel kurumlarının başındadır. CHP ile ilgili herhangi bir kaygı verici durum yoktur. Kendi aramızda tartışmalar, çekişmeler olacaktır. Bir ölçüde geride bıraktığımız günlerde böyle bir tartışma yaşadık ama herkes bilmelidir ki bunları hiç kimse, CHP’ye zarar verici noktaya taşıyamaz, taşıyamayacaktır. CHP’liler, partilerine yönelik sorumluluklarının bilincindedir. Bu gerilim ortamı da derhal ortadan kalkacaktır, kalkmaktadır.” şeklinde konuştu.
‘CHP’DE GENEL BAŞKAN SORUNU YOKTUR’
Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile Genel Sekreter Önder Sav arasındaki seçimli kurultay tartışmalarını da değerlendiren Baykal, şunları kaydetti: “Bunu yetkili arkadaşlarımız değerlendirip gerekli kararları alacaktır. Bunlar, partinin kendi içinde tartışıp çözümleyeceği konulardır. Partide genel başkanla ilgili bir sorun yoktur. Genel başkan son kurultayda seçilmiştir, görevinin başındadır. MYK ve PM ile ilgili tartışmaların bir kısmının hukuki, bir kısmının siyasi yönü var. Bu tartışmalar kendi içinde çözülür. CHP kuralları işletir, demorkrasiyi işletir, gereken kararları süreç içinde alır. Bu tartışmaların çözüm yeri de aile meclisidir. Aile meclisi, partili insanların biraraya gelip karşılıklı birbirlerini dinlemesiyle oluşur. Aile meclisi bazen partinin yetkili organlarıdır; bakarsınız PM’dir, bakarsınız kurultaydır ama her şey partinin kendi içinde çözülür.” Baykal, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun seçime kadar olan süreçte partiyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğini, kendilerine düşenin bu çabasında yardımcı olmak olduğunu belirterek, “CHP seçime giderken bir genel başkan arayışı içinde olmalı mıdır sorunu çözülmüştür. Genel başkan vardır ve CHP’yi seçime götürecektir. Hepimizin görevi ,ona bu çabasında yardımcı olmaktır. Dikkatinizi çekerim, tartışma organlarla ilgilidir.” dedi.
‘SİYASETTE KÜSKÜNLÜK KIRGINLIK OLMAZ’
Siyasette sürekli küslüğün, kırgınlığın olmayacağını belirten Deniz Baykal, kendisinin en gergin anlarda dahi arkadaşlarına karşı gönlünde kin ve düşmanlık barındırmadığını, tartıştığı arkadaşları hakkında olumsuz bir şey söylemediğini vurguladı. Bu anlayışı herkesin benimsemesi gerektiğini ifade eden Baykal, “Kimseyle küslüğüm, kavgam yok. Hepimiz için tek mesele CHP’dir. CHP, Türkiye için olağanüstü önemlidir. Türkiye için vazgeçilmezdir. Demokrasi için, çağdaşlık için, laiklik için, hukuk devleti olması için öyledir. Kendi içimizde bazen tartışırız. Bu tartışmalar kendi mantığı, ölçüsü içinde tutulur. Öyle yapmayı bugüne kadar başardık, bundan sonra da başarırız. Şu anda bir dağınıklık ve suçlama ortamı çıkar gibi oldu. Vatandaşlar da çok rahatsız ama bu geçicidir.” diye konuştu.
‘SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞEN KATKIYI YAPARIZ’
Partide yaşananlarla ilgili uzun yıllar genel başkanlık yapmış biri olarak ağabeylik ya da arabulucuk yapıp yapmayacağının sorulması üzerine Baykal, CHP’deki sorunların tüzük içinde, hukuk içinde yetkili kurulların işleyişiyle çözüleceğinin altını çizdi. Bunun bugüne kadar böyle olduğunu ifade eden Baykal, “Hepimiz bu çervede sorunların çözümü için üzerimize düşen katkıyı yaparız, yapıyoruz. Şu anda da dile getirdiğim düşüncelerle, geliştirdiğim söylemle o amaca hizmet etmeye çalıştığımı düşünüyorum. İlla birilerinin arasında özel temaslar kurarak bu çalışma yapılmaz. Partiye yönelik anlayış ifade edilerek bu gerçekleştirilir. Ben bu sorumlukluk duygusu içinde düşüncelerimi söylüyorum. Bütün CHP’lilere saygı duyuyorum. Kimsenin kimseyi tasfiye etmeye, dışlamaya hakkı yoktur. Böyle bir arayış sözkonusu olamaz, olmamalıdır. Birbirimizi ayrıştırmaya ve dışlamaya kalkışmamalıyız.” dedi.
Seçime 28 hafta kaldığının altını çizen Baykal, “Artık kendi içimizde yeter derecede konuştuk, tartıştık. O iş bitti, şimdi dışa dönük bir mücadeleye el ele verip girmeliyiz. Hep birlikte demokrasi, hukuk ve parti bütünlüğü içinde çalışacağız.” mesajını verdi. İzmir’de coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandığı ve daha önceki gelişinde bu kalabalığın olmadığı hatırlatılan deniz Baykal, “Geçen gelişimde ben duyurmamaya, ilan etmemeye çalışmıştım. Bu sefer geleceğim belli olduğu böyle bir çabaya girmedik. Partililerim de ilgi gösterdi, eksik olmasınlar. Ben de bundan çok mutlu oldum, arkadaşlarımı özlemiştim. Bir özel anlam yüklemeye gerek yok. Siyasette, toplumsal yaşamda böyle şeyler olur.” diyerek, karşılamaya gelenlere teşekkür etti.