BDP’li Ata, ‘Verdiğimiz Mücadele önünde saygıyla eğilecekler’ dedi

Dün Tunceli’de 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle düzenlenen Barış Mitingi’nde konuşan BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Kürdistan özlemlerini ve Abdullah Öcalan’ın halk önderi olduğunu ifade etti. Akat, Türkiye’de barışın gelmesinin tek şartının da Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü olduğunu  savundu.

Vatan Gazetesi’nin haberine göre Tunceli Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan yaklaşık 400 kişi ellerinde pankart ve dövizlerle Seyit Rıza Meydanı’na kadar yürüdü. Burada tertip komitesi adına söz alan BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın konuşması BDP’nin son günlerde artan PKK eylemlerine bakış açısını yansıtması bakımından dikkat çekiciydi. Ata konuşmasında: “Bugün verdiğimiz mücadeleyi terörist bir mücadele olarak algılayanlar, bugün bu halkın vekillerine terörist diyenler yarın bizim önümüzde saygıyla eğilecekler. Çünkü, dünyada ezilen halkların mücadelesinde tarih hep bunu göstermiştir. Bir dönem sen yanlışsın, eksiksin denilenlere daha sonra devrimden sonra evet siz haklıymışsınız, onurlu mücadele vermişsiniz, bu mücadelenin neferi olmuşsunuz ne mutlu size demişler. Şimdi biz biliyoruz önümüzdeki günlerde bizi bekleyen budur.” dedi.

BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, BDP olarak Türkiye’nin demokratikleşmesine katkıda bulunduklarını ifade ederek Abdullah Öcalan’a selam yolladığı konuşmasında PKK’nın ve Abdullah Öcalan’ın 30 yıldır sürdürdüğü silahlı terör eylemlerini de ‘Barış Projesi’ olarak değerlendirdi.Ata konuşmasını  şu şekilde sürdürdü:

“Biz bu mücadelemizi baş koyduğumuz yolda devam edeceğiz. Ve inanıyoruz ve umudumuz var o günlere yakınız. Bizler bir kez daha buradan İmralı’ya, sayın Abdullah Öcalan’a 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde bugüne kadar Kürt sorununun çözümünde bir barış projesini ortaya koymuş olan tek şahsiyet olması itibari ile bu halkın ’benim önderimdir’ dediği bir şahsiyet olması itibari ile ve yine bir yılı aşkın süredir ağır tecrit koşulları altında, dört duvar arasında direnen Kürt halk önderi olması itibari ile buradan selamlarımızı gönderiyoruz. Bugün bir çok çevre barış çağrıları yapıyor. Eğer bugün barış diyorsanız önce Öcalan’ın özgürlüğünü tanıyacaksınız, önce bu ‘halkın önderimdir’ dediği sayın Öcalan’a özgürlük tanıyacaksınız. Barış ancak ve ancak Öcalan ile gelebilir.”

Kadıköy’de  de Miting Vardı

Dün Kadıköy’de de 1 Eylül Barış Mitingi düzenlendi. Geniş güvenlik önlemleri altında meydan girişinde toplanan gruplar pankart ve dövizlerle kortej halinde meydana girdiler. Polis helikopteri yaşanabilecek olumsuzlukları takip edebilmek amacıyla sürekli meydan üzerinde tur atarken, yüksek binaların tepelerine Özel Hareket Polisleri yerleştirildi. Miting alanına girmek isteyen katılımcılar sıkı polis kontrolünden geçtiler. Miting alanında yüzünü kapatan  bir eylemci meydandaki Atatürk büstüne çıkmasıyla mitingdeki diğer vatandaşlar tarafından indirilmesi bir oldu.

 Mitingte konuşma yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Barış için direnmek, barış için mücadele etmek çözüm için elinden gelen bütün gayreti göstermek barış istemektir” diye konuştu. 45gündür bu ülkenin coğrafyasında kesintisiz savaş yaşandığını iddia ettiği konuşmasını
“Hükümet bu görülmesin istiyor. Sanki o savaş Kadıköy’de duyulmayınca Antalya, Trabzon, Edirne ve Şemdinli’deki kardeşimiz duymayınca savaş yaşanmıyor zannediliyor. Burada savaş var. Burada insanlar ölüyor. Realite budur. İnsanlık budur deyince kıyamet kopuyor. Bana yalancı diyene buradan sesleniyorum. İnşallah sen haklısın, ben haksızım. Savaş inşallah yoktur. Bu kadar derinleşmemiştir. Sen haklıysan, anaların gözyaşı dinmiş, savaş bitmiş demektir. Ama ben haklıysam ya savaş bu kadar derinleşmiş ve sen bunu kendi halkından saklıyorsan bunun vebalı artık Recep Tayyip Erdoğan’ın omuzları üstündedir. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Artık orta çağda yaşamıyoruz’ şeklinde sürdürdü.

Demirtaş, Suriye İle Filen Savaşta Olduğumuzu İddia Etti

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Suriye’deki durumun Türkiye’den farklı olmadığını, Suriye ile Türkiye arasında savaş yaşandığını iddia ederek: Hatay’dan gelen sözcü arkadaşımız gerçekleri ifade etti. Hatay’daki kamplarda silahlandırılmış, eğitim verilmiş kişiler Türkiye’den Suriye’ye eylem yapmaya gönderiliyor. Türkiye fiili olarak Suriye’yle savaş durumu yaşıyor. Anayasa ihlal edilmiş. Türkiye’nin savaşıp savaşmama kararı verme yetkisi parlamentodadır. Ama hükümet bırakın bakanlar kurulunda tartışmayı, Tayyip Erdoğan’la Dışişleribakanıyla başbaşa veriyor tek başına 75 milyon adına karar veribiliyor ve ülkeyi savaşa sokuyor. Parlamentonun bilgisi yok, onayı yok. Ama Türkiye, Suriye de savaşta artık. Bakın, Suriye ile ilgili gece gündüz atıp tutuyor. Evet, Esad rejimi bugün katliamcı olmadı. Babası da katliamcıydı, bu da katliamcı. Bunu en iyi biz biliyoruz. Ezilen bütün haklar biliyor. Peki, sen biliyormuydun Tayyip Erdoğan. Şimdi, işin doğrusu bir hatırlatma yapmak gerekiyor. Bundan iki yıl önce bugün Esad’a atıp tutan Tayyip Erdoğan ne demiş. Herkes unutmuş olabilir ama biz unutmayacağız “dedi ve Başbakan’ın geçmiş yıllarda Suriye ile ilişkileri öven bir konuşmasını dinletti.