Dünya üzerindeki plajlar tam bir yazı konusu olabilir. Fakat o kadar farklı türlerde ve farklı özelliklere sahip kumsallar var ki, iyi bir iş çıkarabilmek için bu konuyu uzun bir yazı dizisi haline getirmek ve kategorilere ayırmak gerekir. İşe birkaç güzel kumsalın özeliklerini anlatarak başlayabiliriz.
Mesela bundan birkaç yıl önce Guinness Rekorlar kitabına Avustralya’nın Jervis Koyu ‘‘dünyanın en beyaz kumlu plajı’’ olarak girmiş fakat bu sonuca dünyanın çeşitli ülkelerinden o kadar ciddi itirazlar gelmiş ki bu kategori Guinness rekorlar kitabından kaldırılmış.
Karayip denizindeki Virgin Gorda adasında yer alan ‘‘The Baths’’ plajı, bembeyaz kumlarla kaplı olmasının yanı sıra bir özelliğe daha sahip. Kumsalda dev büyüklükte granit kayalar var. Bu kayalar zamanın geçmesi ile birlikte öyle pürüzsüz bir hal almışlar ki, hepsi yumuşacık formları olan heykelleri andırıyorlar.
Cortes denizinin Büyük okyanus ile birleştiği yerde iki büyük kayalık bulunuyor. Bu kayalığın ardında ise gizli bir cennet saklı: kızıla çalan kumları ile Aşk Plajı (Playa Del Amor).
Jamaika’daki Frenchman’s Cove ise önemle yazılması gereken bir plaj, çünkü bu plajı görenler şunu söylüyorlar: ‘‘Bu plaj bugüne kadar gördüğüm en iyi plaj’’ Bunun sırrı ise, nehri. Büyük yapraklı ağaçların oluşturduğu sık ormanların içinden akıp giden nehir aşağı tarafta muhteşem bir koy oluşturuyor.
Barbuda da ise bir başka muhteşem plaj var. Pink Sand Beach yani ‘‘Pembe Kumlu Plaj’’ Mercan kumu deniz kabuklarından oluşuyor ve parçaları bazen iri olabiliyor. Deniz ve rüzgar hareketinden dolayı bu parçalar çoğu zaman kum yüzeyine çıkıyorlar ve plaj pembe bir görüntü ile kaplanıyor. Sanki pembe bir zar ile kaplanmış gibi.
Birçok insan göre ise dünya üzerindeki en mükemmel plaj Avustralya’nun Whitsunday adalarındaki Whiteheaven Plajı. Bu plaja adım atmak yasak. Tekne ile veya deniz uçağı ile yaklaşabiliyorsunuz, fakat ayak basmanız kesinlikle yasak. Avustralya hükümeti plajı çok iyi koruyor. Olağanüstü bir beyazlığa ve muazzam bir yumuşaklığa sahip kumları ile ünlü. Dalgalar bu yumuşak kumları hareket ettirdikçe turkuaz renkli deniz sürekli farklı renklere bürünüyor. Bu görüntüyü yakalayabilmek için fotoğrafçılar deniz uçaklarından görüntü alıyorlar.
Plaj ne kadar büyükse kendinizle bir o kadar baş başa kalırsınız deniyor. Büyük plajlar konusunda Hindistan ve Avustralya rakipsizler. Yüzlerce kilometrelik plajlar bulunuyor bu iki ülkede.
Meksika’daki Yucatan yarımadası da ünlü plajları ile biliniyor. Plajdan 15 metre yüksekte bulunana maya kentleri deniz ve tarihi dokuyu bir arada sunan eşsiz bir olanağa sahip.
Yunan Kefalonya Adasının Mytros plajı da göz kamaştıran bir güzelliğe sahip. Çekimi burada gerçekleştirilen Kaptan Corelli’nin Mandolini filminde kumsalın parlaklığı o kadar göz kamaştırmış ki izleyicilerden olumsuz not dahi almış. Filmi izleyenlerin gözleri abartılı parlaklıktan dolayı fazlaca kamaşmış çünkü.
Yoruma kapalı.