Bu Sefer Kaçıramadılar!

Kapıkule’de bir ihbar üzerine gümrük muhafaza ekipleri bugüne kadar yapılan en büyük bitki kaçakçılığını ortaya çıkardı. Hollandalı Franciscus Johannes Linschoten’in (60) kullandığı 78 BKGF plakalı jeep, Türkiye’den çıkış yaparken, daha önce Artvin’de Kafkasör mevkiinde Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü öğrencileri tarafından bitki toplarken görülmesi ve ihbar edilmesi üzerine Kapıkule Sınır Kapısı’nda durduruldu.

Yapılan aramada saksılarda bitki fideleri, çeşitli kök, soğan ve gazete kağıdına sarılarak numaralandırılmış bitki tohumları ele geçirildi. Olayın öneminin anlaşılması üzerine araç X-Ray Tarama Hangarına alınarak incelendi. Aracın altında metal bir bölme olduğunun fark edilmesi üzerine sökülerek içerisinde gizlenmiş çok sayıda bitki tohumu ele geçirildi.

Sürücüsü Francıscus Johannes Linschoten ile yanında bulunan Micheal Hubertus Klok (29), bitki ve bahçe düzenlemesi ile ilgilendiklerini, bitki, kök ve tohumlarını 20 farklı ülkeden toplayarak kendi bahçelerinde kullanacaklarını iddia ettiler. Bitkilerin incelenmesi ve yurt dışına çıkarılmasının suç olup olmadığının araştırılması için Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünden iki uzman çağrıldı. Uzmanların yapmış oldukları sayım ve incelemenin ardından 160 türe ait 5 bin 236 bitki, kök ve tohumu tespit edildi. Bitkiler arasında yurt dışına çıkarılması yasak ve Endemik (sadece belirli bölgelerde yetişen) ters lale (Adıyaman lalesi), sklamen, çiğdem, şakayık, zambak, yabani soğan ve kardelen olduğu tespit edildi.

Ele geçirilen bitkiler arasında bulunan “Fritillaria Michailovskyi” adlı ters lale türünün sadece Erzurum’un Karayazı ilçesinde yetiştiği ve kalan son 57 adet bitkinin de zanlılar tarafından tamamının söküldüğü tespit edildi. El konulan bitki soğanları, kök ve tohumları ise Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne teslim edildi.

Bitkileri teslim alan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Türkiye Geofitleri Projesi Yöneticisi ve Süs Bitkileri Uzmanı Erdal Kaya, bugüne kadar ortaya çıkarılan en büyük bitki kaçakçılığı olduğunu ve bitki soğan ve köklerinin yurt dışına çıkarılmasının Türkiye’nin önemli bir sorunu olduğunu söyledi. Özellikle Hollanda’nın, Türkiye’de yetişen bir çok süs bitkisini bu tür yasal olmayan yöntemlerle ele geçirerek ıslah ve melezlemeyle geliştirip tüm dünyaya ve ülkemize de sattığı biliniyor.

Erdal Kaya, kendisini en çok üzen durumun sadece 57 kök kalan ters lale türünün tamamının sökülmesi olduğunu, sökülen bu lalelerin tekrar uygun koşullarda dikilerek korunacağını söyledi. Endemik bitkilerin sadece Türkiye’den değil Suriye, Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan, İran ve Gürcistan’dan da toplandığını belirlediklerini ifade etti.

Erdal Kaya ele geçirilen bitkilere paha biçilemez olduğunu; TÜBİTAK ve bazı üniversitelerle birlikte bitkiler üzerinde alzheimer ve kanser araştırmaları yapıldığını; Bu kapsamda da Türkiye’de sadece belirli bir bölgede yetişen ve üzerinde çalışma yapılan 19 bitki türünün korunması için Çevre ve Orman Bakanlığına müracaat ettiğini; 19 tür için de başvurunun kabul edildiğini ve bununla ilgili bütçe çıktığını belirterek ‘’Bunlardan bir tanesi de dünyada sadece Erzurum’un Karayazı ilçesinde olan ve sadece 57 adet kalan ters lale soğanı. Bu yıl içinde projelendirilip arazide lokal korumaya alınacaktı. Ancak Hollandalılar, bu 57 soğanın 57’sini de sökmüş. Alzheimere çare olmak için ters lale türleri üzerinde çalışıyoruz. Bu hastalığın çaresi bu bitkilerde aranıyor. Bunun parayla ölçülecek bir durumu olabilir mi?” dedi. Kaya, 57 adet ters lale soğanının enstitüde çoğaltılacağını ve popülasyon zenginleştirme projeleri kapsamında söküldüğü bölgeye yeniden dikileceğini belirtti.

 Türkiye’de, dünyanın hiçbir yerinde olmayan 3 bin 500 adet ender bitki türü bulunuyor. Bunlara “endemik bitk”‘ deniliyor. 1983 ve 1988 yılında çıkarılan iki kararname ile yabancıların doğadan bitki toplamaları izne bağlandı. Yabancı bilim insanları, Dışişleri Bakanlığı izni ve bir üniversitedeki ilgili akademisyenlerin gözetimi ve işbirliğiyle belirli sayıda örneği ülkesine götürebiliyor. Yurt dışına çıkarılan bitkiler, oradaki laboratuvarlarda ve gen bankalarında değerlendirilebiliyor.

Fakat bütün bunlara rağmen bitki kaçakçıları turist olarak gelip belirli araştırma merkezleri veya ilaç şirketlerinin yönlendirmesi ile nadir bitki türlerini yurt dışına götürüyor. Uzmanlar, bitki türlerinin jandarma, gümrük sorumluları ve yerel yöneticiler tarafından işbirliği içinde bilinçli ve programlı olarak izlenmesi, belli yerlerde düzenli kontroller yapılması gerektiğini belirtiyor.

Olayla ilgili soruşturmanın başlaması üzerine ifadesi alınan zanlılar serbest bırakıldı. Zanlıların, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun kapsamında 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılabileceği öğrenildi. Zanlılar yaptıkları işten az bir ceza ya da hiç ceza almayacaklarının ve Türk kanunlarındaki boşluğun çok iyi farkındalar ki bu kadar farklı endemik bitki uzun bir süreçte ve Türkiye’nin çok farklı bölgelerinden toplanmış. Topraklarımızdaki zenginliğe yapılan böylesi bir istila kültürümüze ve öz değerlerimize karşı yapılan büyük bir saldırıdır. Bu konuda halkımızın bilinçlendirilmesi çok önemli. Yaşadıkları yerde gördükleri ve şüphelendikleri yabancıları, jandarmaya veya orman müdürlüklerine bildirmeleri ve bu konularda uyanık olmaları gerekli.

Yoruma kapalı.