Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, taşeron düzenlemesine ilişkin olarak, “Hayatına etki ettiğimiz kişi sayısı 1 milyon 20 bin kişi. Kamu kurum ve kuruluşlarında kadrolu işçi olacaklar. Belediye iştiraklerinde işçi statüsünde çalışacaklar. 4/C’liler 4/B’li olacak” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, TGRT Haber televizyonunda, İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevapladı. Taşeron düzenlemesine ilişkin değerlendirmede bulunan Sarıeroğlu, “Çalışmamızın ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Uzun süredir beklenen çok fazla talebin olduğu bir alandı, sıkıntılı da bir alandı. AK Parti döneminde çıkmış bir çalışma şekli değil taşeron. 1930’lu yıllardan itibaren dünyanın birçok bölgesinde uygulanan bir çalışma şekliydi. Zaman içerisinde suistimaller, disiplinin dışına çıkma ile alakalı sorunlar yaşanınca bu alanı disiplin altına almak için partimizin hükümetleri bazı düzenlemeleri hayata geçirmişlerdi. Sendikal örgütler ile ilgili, ihalelerin 3 yılık yapılması gibi. Kadroya geçiş talebiyle ilgili çalışanlarımızdan bizlere iletilen hususlar vardı. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın mimarı olduğu düzenlemeyi hayata geçirmiş durumdayız. Şu an yaptığımız KHK ile hepimizin gönlünden geçen aslında bu düzenlemenin Meclis çatısı altında yapılmasıydı. Sayın Cumhurbaşkanımızın da aslında isteği KHK ile değil Meclis’te bu konunun tartışılarak, yasal zemine kavuşmasıydı. Ama ilk günden itibaren ‘biz sene sonuna kadar bu işi çözeceğiz’ deyip kendimizi bağladık” ifadelerini kullandı.
“Bizlerin de titizliği, konunun teknik olması nedeniyle maalesef zaman konusunda sıkıntı yaşadık” diyen Sarıeroğlu, “İlgili bakanlıklarımızla da istişarelerimizi yaptık. Böyle olunca bir bütçe görüşmesi süreci vardı. KHK ile çıkma süreci yaşandı, bunun sebebi tamamen zamanla ilgili yetiştirmeyle alakalı yaşadığımız süreçler ve titizliğimizdir. İçimize sinen önemli bir düzenleme, kapsamı geniş bir düzenleme yaptık. Şu anda özellikle KİT’lerdeki arkadaşlarımız, onların mesajları, birçoğuyla telefonda görüşüyorum.
Bizim yasalarda, kamu ihale kurumunda yapılmış tanımlarla ilgili olarak sınırımız söz konusuydu, yapabileceğimiz en geniş düzenleme. Şu an kamuda istihdam edilen işçi sayımız 99 bin 38, sürekli işçi sayımız. Biz, yaptığımız düzenleme ile merkezi bütçe ile düzenlenmiş olan kamu kurum ve kuruluşlarımıza 450 bin kardeşimizin kadroya geçişini sağlıyoruz. Belediye iştiraklarımızda çalışanlarımızın sayısı halihazırda 99 bin 108. Buraya da yine 450 bin kişinin belediye iştiraklerinde kadrolarına geçişiyle ilgili bir düzenleme yapıyoruz. Bu bağlamda tüm yaptığımız bu düzenlemelerin yanında 4/C’li emekçilerimizle alakalı, onların 4/B’ye geçişiyle ilgili kapsamımızda çalışmalar var. Onlarla ilgili de geçiş süreci başlayacak. Mevsimlik işçilerimizle ilgili düzenlemelerimiz var, 5 ay 29 gün çalışıyorlar normalde, 4 ay daha çalışmalarını uzatma imkanı getiriyoruz” şeklinde konuştu.
Sarıeroğlu, “Hayatına etki ettiğimiz kişi sayısı 1 milyon 20 bin kişi. Kamu kurum ve kuruluşlarında kadrolu işçi olacaklar. Belediye iştiraklerinde işçi statüsünde çalışacaklar. 4/C’liler 4/B’li olacak. 9 ay 29 gün mevsimlik geçici işçilerimiz çalışma imkanına kavuşacaklar. 12 ayın altında çalışan, hem belediyelerimizde hem kamu kuruluşlarımızda personel çalıştırılmasına dair hizmet ihalesiyle 3 aylık işler yapılmış, 4 aylık, 6 aylık” dedi.
Feragat belgesi ve sulh sözleşmesine imza atanlar
Feragat belgesi ve sulh sözleşmesine imza atanlara ilişkin konuşan Sarıeroğlu, “Çalışmamızın kapsamı çok geniş. Konu çok teknik bir konu. Bilgi kirlilikleri, yanlış anlamalar, daha fazla bilgiye ihtiyaç talebini anlıyoruz. Bütün çalışanlarımızın içi ferah olsun. Alo 170’i arıyorlar, buradaki arkadaşlarımızın eğitimlerini gerçekleştirdik. Tabii ki teknik konuyla ilglii bazen farklı durumlar oluşabilir, bunları da anlayışla karşılamalarını rica ediyoruz. Alo 170’i 80 bin kişi arıyor günde. Alo 170’teki arkadaşlarımız da ihale türü farklı olduğu için kapsam dışı kalan arkadaşlarımız. Benim çalışma arkadaşlarım. Canla başla çalışıp doğru bilgileri vermek için çaba sarf ediyoruz. Dün SGK’da telekonferansla tüm sosyal güvenlik il müdürlüklerimiz, çalışma il müdürlerimizin eğitimlerini gerçekleştirdik. Gerekli talimatlarımızı sürecin hassasiyetle giderilmesi için talebi kendilerine ilettik. İnşallah İçişleri Bakanlığımız da belediyelerimiz de bu süreçleri yürütecek” dedi.
“Çalışmalarımız 3 ay içerisinde tamamlanacak”
Başvuruların alınmaya başlandığını hatırlatan Sarıeroğlu, “Elimizden gelen, şu anda 10 gün gibi bir süremiz var, başvurularımızı almaya başladık. Ondan sonra sınavlarla ilgili süreçlerimiz başlayacak. Bizim çalışmalarımız 3 ay içerisinde tamamlanacak. 90 gün sonunda tüm aşamalarımız geçmiş olacak. Biz, usul ve esaslarımızı bakanlıklar olarak çok kapsamlı, yaklaşık 35 sayfa, hazırlamış durumdayız. Usul ve esaslarımız Resmi Gazete’de 1 Ocak’ta yayımlandı. Bu konuyla alakalı www.altisveren.gov diye bir site kurduk. Burada çalışanlarımızın dolduracakları bütün formları da yayımladık. Bu formlar arasında bir tanesi başvuru formumuz. Bu formlar dışında hiçbir formu imzalamamalarını rica ediyorum. Geçiş yapacakları idarelerin yetkililerin kendileri talep ettiğinde imzalasınlar. Geçici işçi pozisyonuna geçecek arkadaşlarımızla ilgili formumuz yayımlandı. Güvenlik soruşturması ile alakalı, kefil olayına, dün yanlış bir bilgiydi, düzeltileceğini hala umuyorum. Kefil diye bir şey söz konusu değil. Bizim zaten tanıdığımız, birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız. Kefil diye bir şey söz konusu değil” diye konuştu.
“Feragatla ilgili önce beyanlarını alıyoruz”
Sarıeroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bir de feragatla ilgili, önce beyanlarını alıyoruz biz. Bu beyanda da kadro konusunun gündeme gelmesi aslında geçmişte karayolu örneğimiz var. Açılmış bir dava sonrası yargı yoluyla gerçekleşmiş bir durum söz konusu. Buradaki örneği aynen aldık, yeni bir şey değil. Burada feragat ettikleri şey, iş kanunu ile ilgili edinmiş oldukları haklar değil kesinlikle. Bu, kadroya geçişle alakalı olabilir, bunlarla ilgili açtıkları davalardan vazgeçme. Kadro talebi ortadan kalkmış olduğu için, kadroya geçiş olduğu için, yeni bir sayfa açma ile alaka ilk önce beyan alıyoruz. Tüm süreçler tamamlandıktan sonra sulh sözleşmemizi ve feragat belgemizi işçi kardeşlerimiz imzalayacak.”
Taşeronların kıdem hakkı
Taşeron kadroların kıdem tazminatı hakkına ilişkin değerlendirmede bulunan Sarıeroğlu, “Çalışma süreleri saklı olarak kalacak. Kıdem tazminatı almayla ilgili durumlar oluştuğunda geçmişteki kıdemleri de sayılacak. Yıllık izinlerinde bu kıdemler sayılacak. İçleri rahat olsun. Şu an bir kıdem tazminatı alma durumu yok. Kamuya geçiş olduğu için süreç devam edecek” dedi.
Şehir hastanelerinde çalışanların durumu
Şehir hastanelerinde çalışanların durumuna ilişkin konuşan Sarıeroğlu, “KHK’da şehir hastanelerini ayrı bir madde ile düzenledik. Burada usul ve esaslarımızı ayrı bir şekilde düzenledik. Burada biz büyük bir özen gösterdik. Şimdi Yozgat’ta, Isparta’da, Mersin’de, Adana’da şehir hastanelerimiz kurulduğu zaman, biliyorsunuz bu şehir hastanelerinin yönetim şekli farklı. Şehir hastanelerimiz açıldığında, bazı illerimizde de devlet hastanelerimiz kapanıyor, şehir hastaneleri devreye giriyor. Çalışanlarımız da geçtiklerinde artık aracı bir firmayla değil, daha önce devlet hastanesinde taşeronda çalışıyor, şehir hastanesine geçtikten sonra o firmayla direkt olarak hastaneyi işleten firmayla direkt bir sözleşme imzalanıyor, arada aracı bir firma kalmıyor. Biz dedik ki yıllardır buralara geçiş yapan çalışan arkadaşlarımız, yıllarda kadro beklentisi içinde çalışmalarını sürdürdüler. Şehir hastanelerine geçmiş olmaları, orayla direkt bir sözleşme imzalamış olmaları bu hak kaybına sebep olmasın. Burada onları özel olarak düşündük, özel bir düzenleme gerçekleştirdik. Daha önce devlet hastanesinde taşeronda çalışan ve geçişini yapan halihazırda 4 Aralık itibarıyla da şehir hastanesinde çalışan, ikisi aynı kapsamda, bir de şehir hastanelerine yeni alınanlar var, onlar yeni girdiler, onlar aynı şekilde çalışmasına devam edecekler. Daha önce devlet hastanesinde çalışıp halihazırda geçişini yapıp, 4 Aralık’ta da çalışmaya devam edenleri biz kadroya alıyoruz. Bu bağlamda yaptığımız düzenlemede de Sağlık Bakanlığımıza inisiyatif veriyoruz, buradaki arkadaşlarımızı şehir hastanelerinde çalışmaya devam ettirebilir Sağlık Bakanlığımız” diye konuştu.
“Kimse sürgüne gönderilmiyor, her şeyde çalışanlarımızın rızası esas”
Düzenleme ile sağlık çalışanlarının sürgün edileceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Sarıeroğlu, “Burada her şeyde işçinin rızası var. İşçinin rızası olmadan hiçbir şey söz konusu olmayacak. Yaklaşık 30 bin kişi, ya şehir hastanelerinde çalışacaklar, orada sorunlar oluştuğu zaman, ücret farkları oluşma durumu söz konusu artık. Biz, verimli performansı yüksek çalışma şekli istiyoruz. Biz, oradaki alanı Sağlık Bakanlığımıza bırakmış durumdayız. Kimse sürgüne gönderilmiyor. Her şeyde çalışanlarımızın rızası esas” dedi.
Personel çalıştırmaya dayalı hizmet ihalesinin ne demek olduğunun da tanımlandığını ifade eden Sarıeroğlu, “Yüzde 70’inin personel, yüzde 30’unun mal araç gereci olmasıyla alakalı. Burada da yanlış anlamaları engellemek için yapılmış bir şeydir. Hizmet alım ihaleleri yapılıyor, anahtar teslim işler yapılıyor, müşavirlikle alakalı ihaleler yapılıyor. Taşeron dediğimiz, personel çalıştırmayla alakalı bir ihale türüdür. Bu anlamda da biz kamu kurum ve kuruluşlarında, merkezi bütçe ile düzenlenmiş, belediyelerde, belediye iştiraklerinde, artık bu bağlamda personel çalıştırmaya dayalı hizmet ihalesi yapımını ortadan kaldırıyoruz. Bundan sonra personel çalıştırmaya dayalı hizmet alım ihalesi yapılmayacak” ifadelerini kullandı.
Gerekli görüşmelerin yapıldığını anlatan Sarıeroğlu, “Yapılan işin, kalan işin yüzde 80’i ile kalan işin yüzde 5’i tazminat olarak firmalarımıza ödenecek. Biz şu anda, çalışan arkadaşlarımızın geçişini sağlıyoruz. Temizlik malzemesi kullanılmaya devam edilecek. Kamu olarak bizim onları tekrar yeniden almamız ek bir maliyet. Bunda da dedik ki, ‘sert malzemeler, güvenlik fırmalarımız x-ray kurmuşlar’, bu bağlamda komisyon kurulacak, bedeller belirlenecek. Kamu olarak ya satın alma ya da kiralama yoluna gideceğiz. Bunu firmalarımız da biliyorlar. Gazete ilanı verenler olmuş ama, Bülent Bey’le görüştüm ama. Önümüzdeki günlerde de sıkıntı olduğu zaman, bizim kapımız her zaman açık. Bu bağlamda biz kimsenin mağdur olmasını arzu etmiyoruz. 17 bin firmamız. Bu kadar kişiye de iş imkanı konusunda aracı da olmuşlar. Biz, araştırmalarımızı yaptık. Firmalarımızın ne kadar sıkıntı yaşayabileceği ile öngörülerimizi ortaya koyduk. Bu süreci Maliye Bakanlığımız götürecek bu bağlamda. Çalışma Bakanlığı olarak da yapılacak düzenlemelerde, olumlu düzenleme yapıyoruz. Bu olumlu düzenlemeden kimsenin mağdur olmasını istemiyoruz” açıklamasında bulundu.
Sarıeroğlu, ‘taşeron personel için uygulanacak sınava’ ilişkin, “Buradaki çalışanlarımızın hepsi yıllardır işini yapıyor zaten.
Bu bağlamda korkulacak, tedirgin olunacak hiçbir şey yok. İhale türünü ortadan kaldırdığımız için bu aşamadan sonra bundan sonra kamu kurum ve kuruluşlarımız, belediyelerimizin, şirketlerin eleman alma işlemi zaman ve prosedür olarak uzayacak. Maliye bakanlığımızla istişare edilecek. İşkur ilana çıkacak. Biz, kamu idarelerimizin, ilgili yerlerin eleme anlayışı içinde olmayacağını düşünüyorum. Biz, hizmet odaklı bakış açısına sahip belediyelerimiz özellikle, kamu kurumlarımız, bu anlamda da hizmetlerde aksama olmasın istiyoruz. Temizlik mesela hastaneler açısından önemli bir şey. Herkes bir düzen oluşturmuş. Okur yazar olmayan birine yazılı sınav yapmak söz konusu olmayacak, sözlü ya da mülakat olacak. Eğitim durumuna göre olacak, birinci kriterimiz bu. İkinci kriterimiz de çalıştıkları alanla ilgili olacak. Herkes işini iyi yapıyor, bunca yıldır çalıştıklarına göre, bu anlamda içleri rahat olsun. Sınavdır, sonuçta 50 puan alınacak. Kurslar, kitaplar, ilk uygulama bu anlamda bunlara yönelmesinler. Bunların hiçbirinin gerçekliği yok. Çok titiz bir iş yaptık. Bu titiz işin gölge düşmesine sebep olacak hiçbir şeye izin vermeyeceğimizi ifade etmek istiyorum. Başvuruları alma olsun. Takipçiyiz, bu konularda adaletsiz hiçbir şeyin içerisinde olunmaması konusunda onlara da güveniyoruz. İtiraz komisyonları da kurduk biz. Bunda bu kadar temiz, titiz bir düzenlemenin inşallah hep birlikte nihayete ermesini sağlayacağız diye inanıyorum” diye konuştu.
Referans diye bir şey olmayacağına dikkati çeken Sarıeroğlu, “Asla böyle bir şeye izin vermeyeceğiz. Çalışan arkadaşlarımız da hiç kimse de referans olma yoluna girmesin” dedi.
Sarıeroğlu, yapılan düzenlemenin seçime yönelik bir düzenleme olmadığını belirterek, bu düzenlemenin çalışanlar için yapıldığını ifade etti.
Belediye İktisadi Teşebbüslerinde çalışanlara ilişkin konuşan Sarıeroğlu, “Belediye BİT’lerinde çalışanların başvuru formlarını doldurmasına gerek yok, taşeron değilse. Şirketlerde, belediyede, belediye BİT’inde taşeron olanlar varsa bu sözleşmeyi imzalayacaklar. BİT’in kendi elemanıysa buna gerek yok” diye konuştu.
“4/C’li diye bir şey kalmayacak”
4/C’den 4/B’ye geçişlerin sorulması üzerine Sarıeroğlu, “4/C’li diye bir şey kalmayacak inşallah, onu kaldırdık artık. 4/C’de genelde özelleştirmeden gelen işçi kardeşlerimizin olduğu bir statüydü. Ortadan kaldırıyoruz. Devlet Personel Başkanlığımız yakın zamanda bu konuyla ilgili açıklama için hazırlığını yapıyor. Bu bağlamda o da rahatlıkla süreç işleyecek” şeklinde konuştu.
Mevsimlik işçilerin durumu
Mevsimlik işçilerin durumuna ilişkin, “Mevsimlik geçici işçi dediğimiz çalışma şekli, Çaykur’da, Orman Bakanlığında yaşanan dönemsel bir çalışmadan bahsediyoruz. 5 ay 29 gün şeklinde. Bu 9 ay 29 gün daha çalışma imkanına sahip olmuş oluyorlar. Çalışma sürelerini uzatmış oluyoruz. Bununla ilgili bir talep oluyor. Boşluk olunca sözleşmeleri askıda kalıyor. O süreç içinde bazı sıkıntılar. Bu da beklenen talep edilen düzenleme. Sağlık Kurulu raporu bazı yerlerden istenmiş, o da para verilerek alınan bir rapor deniliyor ama bir sağlık kurulu raporu hiçbir taşeron kardeşimizden istemiyoruz. Eğitim belgesi, sicil kaydı istemiyoruz. Bunlar söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
Bir yıldan az çalışan taşeron işçilerin durumunun sorulması üzerine Sarıeroğlu, “12 ayın altındakilerde aynı sürelerle geçici işçi olarak çalışacaklar hem belediyelerde geçici işçi statüsüne alınacaklar belediye iştiraklerinde. Kamu kurum ve kuruluşlarımızda da geçici işçi olarak çalışmaya devam edecekler” açıklamasında bulundu.
Sarıeroğlu, emekli olmaya hak kazanmış olanların geçişinin sağlanamadığını anlatarak, “Kamuya geçen herkes emekli maaşı almaya hak kazandığı andan itibaren emekli olacaklar” dedi.
Alt işverenlerle ilgili olarak firmaların durumuna ilişkin Sarıeroğlu, “Araç gereç, makine ekiplerinin ya kiralanması ya komisyon kurulacak, bedellerinin belirlenmesi için. 3 ayın sonunda bu süreç başlayacak, Maliye Bakanlığımız yürütecek. Taşeron konusunu yaptığımız uygulamalarla Türkiye’nin gündeminden kaldırıyoruz” şeklinde konuştu.
Bakan Sarıeroğlu, “KİT’lerdeki arkadaşlarımız biraz da sitem ediyorlar. Ben okuyorum, bütün sosyal medya hesaplarında, zaman buldukça. Onların bütün yakarışları, bazen böyle ifadeleri diyeyim. KİT’lerin konumu, statüsü, hukuki olarak bulundukları durum farklı. Rekabet eden kuruluşlarımız. Bu bağlamda bu çalışmanın kapsamında yer almadılar. Bunu özellikle vurgulayalım. Bu KHK’da da usul ve esaslarımızda da kapsamda olmadıkları ortaya çıkmış durumda” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.