CHP Lideri Özgür Özel, Uşak Belediyesi önünde kendisini bekleyen vatandaşlara otobüsün üzerinden hitap etti.
CHP Lideri Özgür Özel, Uşak Belediyesi önünde kendisini bekleyen vatandaşlara otobüsün üzerinden hitap etti. Özel, yurttaşın gündeminde olmayan hiçbir şeyin kendilerinin gündeminde olmadığına dikkat çekerek, “Bu süreçte birileri 31 Mart’tan sonra bambaşka tartışmalar açıp gündemi bambaşka yerlere sıkıştırmak istiyorlar. Biz bu oyuna gelmeyiz. Bu vatandaşın gündeminde ne varsa benim gündemimde o var. Bu vatandaşın gündeminde ne yoksa benim de gündemimde yok. Bakın Türkiye’de eğitim, öğretim çok kötü durumda. Maalesef yıllarca yurt yapmadılar. Cemaatlere, tarikatlara yol vermek için. Bu ülkenin en önemli kaynaklarını belli vakıflara verdiler. Özkan Yalım, Uşak Belediye Başkanı olduğunda bir baktı ki Uşak’ın çok önemli varlıkları TÜGVA, TÜRGEV gibi bir takım yapılara verilmiş. Biliyorsunuz, onlar bir ailenin kontrolündeki yapılar. Tamamen siyasi faaliyetle gençler arasında ayrımcılık yapan, imkanları yandaşlara, gençlerin arasında kendilerinden olanlara akıtan yapılar. Özkan Yalım bu protokollerin tamamını iptal etti. Artık o imkanlar sadece yandaşların değil Uşak’taki bütün vatandaşların hizmetinde” dedi.
Özel, ‘normalleşme” tartışmalarının ‘yumuşama’ olarak yorumlanmasına tepki göstererek, “Açıkça söylüyoruz. Birileri diyor ki CHP normalleşme diyor. Evet, normalleşme diyoruz. Yumuşama filan değil. Normalleşme diyoruz. Normali siyasilerin konuşmasıdır. Normali emekli maaşı düşükse gelin artıralım demek. Asgari ücrete zam yapalım demek. Staj mağdurlarının sorununu birlikte çözelim demek. Emekli astsubayın, uzman çavuşun sorununu konuşmak ve müzakere etmek benim görevim. Bunları elbette yapacağım. Ama müzakere ile sonuç almıyorsak, o zaman mücadele edeceğiz. Sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir” dedi.
CHP Genel Başkanı Özel, en düşük emekli maaşının en az bir asgari ücret tutarında olması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Şunu açıklıkla söyleyeyim ki Türkiye’de verilen emekli maaşı dünyanın hiçbir yerinde böyle bir eziyet, böyle bir yoksulluk yok. 10 bin lira emekli maaşı veriyorlar. Bugün emekli maaşı 270 Euro. Almanya’ya gittim. Almanya’da 270 Euro dediğimde Almanca, konuştuğum kişi düzeltti. 2 bin 700 demek istiyorum sandı. 2 bin 700 dedi. Hayır dedim. Türkiye’de emekli maaşı 270 Euro. Bundan bir ay geçti. Strazburg’da Avrupa Konseyi’nde konuşuyorum. Tercüme ediyorlar bu sefer. Almanca konuşmuyorum, Türkçe konuşuyorum. İngilizce, Fransızcaya tercüme ediliyor. Ben 270 Euro diyorum. Tercüman çeviriyor. Salondan 2 bin 700 diye düzeltiyorlar. Adamın aklı, havsalası almıyor. Onda emekli 4 bin Euro alıyor. 2 bin 700’dür diyor, düşükse diyor. 270 Euroluk emekli maaşının Almanca, İngilizce, Fransızcaya tercümesi yok. Böyle bir şeyi yanlış rakam söylüyoruz sanıyorlar. Bu maaşı alıp da insan tek başına karnını doyursa kira ödeyemez sokakta kalır. Kiraya verse, aç kalır. Ben Alevi, Sünni kavgasına, yok DEM’miş, bilmem neymiş tartışmalarına, sağ, sol meselelerine, osuna, busuna girmem. Çünkü bizim hiç kimseyle bir sorunumuz yok. Kimsenin giyimiyle, kuşamıyla, inancıyla, mezhebiyle, hiçbiriyle sorunumuz yok. Vatanını, bayrağını seven Türkiye İttifakı’ndadır. Nokta.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.