Tavuk etine getirilen ihracat kısıtlamasını değerlendiren CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Orhan Sarıbal, “Gıda fiyatları ihracat yasakları ile düşürülemez” dedi.
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan SARIBAL, tavuk etine getirilen ihracat kısıtlamasını değerlendirdi.CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan SARIBAL, tavuk etine getirilen ihracat kısıtlamasını değerlendirdi. Sarıbal İnsanların ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşmalarının yolu iç piyasada miktarı yetersiz olan veya fiyatları artan her ürünün ya ithal edilmesi veya ihracatının yasaklanması olmadığını belirterek; “Tarım-gıda ürünlerinde arz (üretim) artırılmadığı sürece yüksek enflasyon sorununun çözülmesi mümkün değildir. Gıda enflasyonuyla mücadele için üreticilerin desteklenmesinden veya artışları durdurulamayan girdi maliyetleri kontrol edilmesinden ve bir kısmının devlet tarafından karşılanmasından başka çare yoktur” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2 Mayıs 2024 tarihinde 2023 yılına ait Çiğ Süt ve Kırmızı Et Üretim İstatistiklerini yayımladı. Buna göre, 2022 yılında 21 milyon 563 bin ton olan çiğ süt üretimi 2023 yılında binde 4 oranında azalarak 21 milyon 482 bin tona düştü.
Beyaz ete getirilen ihracat kısıtlamasına ilişkin CHP il binasında düzenlediği basın toplantısında konuşma yapan CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Orhan Sarıbal şu ifadeleri kullandı;
“Elimdeki rakamlara bakıldığında son 6 yılın en düşük çiğ süt üretimi gerçekleşmiştir. TÜİK verileri inek kesimlerinin devam ettiğini göstermektedir. Son yıllarda çiğ sütün fiyatı enflasyon artışına yol açtığı bahanesi ile baskılanmış ve süte maliyetin altında fiyat verilmiştir. Maliyetlerin artmasına karşılık çiğ süt fiyatı aynı oranda artırılmayınca üretici zarar etmekte ve ineklerini kesmek zorunda kalmaktadır. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, 2022 yılında 2 milyon 192 bin ton olan kırmızı et üretimi, 2023 yılında yüzde 8,8 artarak 2 milyon 384 bin tona yükselmiştir. Bu artışta inek kesimlerinin yanı sıra 2023 yılında yapılan rekor düzeydeki canlı hayvan ve et ithalatının rolü bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre 2023 yılında yapılan toplam 1,4 milyar dolarlık ithalatın kırmızı et olarak karşılığı yaklaşık 309 bin tondur. Yani 2023 yılında toplam 2 milyon 384 bin ton olan kırmızı et üretimin yüzde 13’ü ithalat yoluyla karşılanmıştır. 2023 yılı Kümes Hayvancılığı Üretimine ilişkin sonuçlar TÜİK tarafından 14 Şubat 2024 tarihinde açıklanmıştı. Buna göre, 2022 yılında 2 milyon 418 bin ton olan tavuk eti üretimi 2023 yılında yüzde 3,7 azalarak 2 milyon 329 bin tona düşmüştür. Artan nüfusa karşı üretimin azalması iç pazarda tüketimin azalmasına ve fiyatların artmasına yol açmaktadır. Bu gerekçe ile Mayıs 2023’te tavuk eti ihracatı İhracı Kayda Bağlı Mallar Listesine alınmış; 2022 yılında 620 bin ton olan beyaz et ihracatı 2023 yılında 505 bin tona düşmüştür.
Ticaret Bakanlığının 2024’ün ilk aylarında tavuk eti fiyatlarındaki artışın enflasyonun üzerine çıktığı gerekçesiyle beyaz et ihracatına sınırlandırma getirdiğini dile getiren Orhan Sarıbal, “TÜİK verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre bir önceki yılın aynı ayına göre dana eti fiyatı yüzde 82, kuzu eti yüzde 121, beyaz et ise yüzde 84 artmıştır. Yani beyaz et fiyatlarına yüzde 200 zam yapıldığına ilişkin haberler gerçeği yansıtmamaktadır.
Saray iktidarının uyguladığı ekonomi politikalarından kaynaklanan yüksek enflasyon nedeniyle emekçi ve emeklilerin alım gücü düşmüş; halkımız fiyatı 600-800 liraya ulaşan kırmızı eti sofralarında göremez olmuşlardır. İnsanlar hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için kırmızı et fiyatlarıyla karşılaştırıldığında fiyatları daha uygun kalan tavuk etini tüketebilmekte, bu nedenle tavuk etine olan talep artmaktadır. 2022 yılının ve bu yılın aylık ortalamalarına bakıldığında ayda yaklaşık 30 bin ton tavuk ihracatı gerçekleşmektedir. Bakanlığın verdiği 10 bin ton sınırına ulaşılması halinde önümüzdeki aylarda tavuk eti ihracatının yaklaşık üçte birine düşeceği anlaşılmaktadır. İhracat yasaklandığında yurt içinde kalacak ürün sadece aylık 20 bin ton olup, bu miktar fiyatları etkileyecek büyüklükte değildir” şeklinde konuştu.
“Tarım-gıda ürünlerinde arz (üretim) artırılmadığı sürece yüksek enflasyon sorununun çözülmesi mümkün değildir. Gıda enflasyonuyla mücadele için üreticilerin desteklenmesinden veya artışları durdurulamayan girdi maliyetleri kontrol edilmesinden ve bir kısmının devlet tarafından karşılanmasından başka çare yoktur. Aksi halde hiçbir sektörde üreticiler uzun süre zarar ederek üretime devam edemezler. Öte yandan halkımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşamamalarının en önemli nedeninin gelir düzeylerinin düşük olduğu gerçeği akıldan çıkarılmamalıdır. Saray iktidarının yoksullardan varlıklılara ve yandaşlarına servet transferine dayalı politikaları halkımızın giderek daha da yoksullaşmasına sebep olmaktadır.
Soğanda, patateste, narenciyede yağda -örnekler artırılabilir- uygulanan ihracat yasakları fiyatların artmasını önleyemediği gibi mevcut ihracat pazarlarının kaybına da yol açmaktadır. Enflasyonla mücadelenin yolu yasaklar değil, üreticilerin teşvik edilmesi ve girdi maliyetlerinin düşürülmesidir. Bunun yanı sıra üretici-tüketici zincirindeki fahiş fiyat artışlarını kontrol altında tutmak da kamunun öncelikli görevi olmalıdır. Ayrıca milyonlarca emeklinin 10 bin liraya geçinmeye çalıştığı bir ortamda temel gıda ürünlerindeki KDV’nin kaldırılması da bir zorunluluk haline gelmiştir. Türkiye tavuk eti ihracatının yarıdan fazlasının Irak’a yapılmaktadır. İran ve Suriye tavuk eti ihracatında diğer önemli ülkelerdir. İhracatın yasaklanması Türkiye’yi güvenilir ihracatçı olmaktan çıkaracak, ihracat için anlaşma yapan firmaları zor durumda bırakacaktır. Rakip ülkeler (örneğin Brezilya) Türkiye’nin pazarını ele geçirecektir” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.