Çin şu anda ABD Hazine menkul kıymetlerinin üçüncü en büyük sahibi

Çin, Amerikan Hazine tahvillerini 16 yılın en düşük seviyesine indirdi. Bu gelişme, Pekin’in ABD borcundan uzaklaşma stratejisinin sürdüğünü gösteriyor.
ABD Hazine Bakanlığı’nın verilerine göre Çin, Nisan ayında tahvil varlıklarını yaklaşık 8 milyar dolar azalttı. Mart ayında 765,4 milyar dolar olan stoklar, nisan ayında 757,2 milyar dolara geriledi. Bir yıl öncesine göre düşüş yaklaşık 13 milyar doları buldu.
Çin, uzun yıllar boyunca ABD’nin en büyük alacaklısıydı. Ancak şu anda bu sıralamada Japonya ve İngiltere’nin ardından üçüncü sıraya geriledi. Japonya’nın 1,134 trilyon dolarlık tahvil varlığı bulunurken, İngiltere’nin ise 807 milyar dolar seviyesinde.
Öte yandan, Çin, tahvil satışlarını doğrudan göstermemeye çalışıyor. JPMorgan Chase analistlerine göre, Çin bu hamleleri siyasi nedenlerle gizliyor. JPMorgan analistleri şunları söyledi: “Çin, rezervlerini artırmaya devam ediyor. Ancak bunu resmi bilançolarda göstermiyor. Bunun yerine gölge rezervler ve devlet bankaları aracılığıyla alımlar yapılıyor.”
Bununla birlikte, Nisan ayında tahvil piyasalarında ciddi dalgalanmalar yaşandı. ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı yeni gümrük vergisi tarifeleri bu oynaklığı tetikledi. Piyasalar, Çin’in büyük çaplı satış yaptığına dair spekülasyonlarla sarsıldı.
Ancak ABD Hazine Bakanlığının yayımladığı veriler, satışların sınırlı kaldığını gösterdi. Uzmanlara göre, Çin tahvilleri ciddi oranda boşaltmadı. Aksi halde piyasadaki dalgalanma daha yıkıcı olurdu.
ABD Tahvillerinde Düşüşün Nedeni Kaldıraçlı Satışlar
LPL Financial’dan Lawrence Gillum konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Satışlar oldu ama tahvillerdeki düşüşün asıl nedeni bu değil. Ana sebep kaldıraçlı pozisyonların zorla kapanması.”
UBS’in tahvil piyasası sorumlusu Matthias Dettwiler ise daha geniş bir dönüşüm sürecine dikkat çekti.
“Dünyada ABD tahvillerine olan güven sorgulanıyor. Rezerv para statüsü tartışmalı hale geldi.” dedi.
Ayrıca, Çin, ABD tahvillerinden uzaklaşmak için çok yönlü bir strateji izliyor. Doğrudan satışlar, alternatif rezerv araçlarına yönelim ve dolar bağımlılığını azaltma hedefi bu stratejinin parçaları arasında yer alıyor.
Son yıllarda Çin, rezerv para çeşitliliği politikasına hız verdi. Yuan’ın uluslararası para birimi haline gelmesi, altın alımları ve diğer para birimlerine dayalı varlıklar bu süreci destekliyor.
Pekin yönetimi, bu hamlelerle hem siyasi bağımsızlığını artırmayı hem de ekonomik risklerini azaltmayı hedefliyor. Bu eğilim, küresel finans dengesinde Çin’in artan etkisini daha da görünür kılıyor.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.